Çünkü hiçbir şey yerli yerinde değil. Hak batıla karışmış. Yalan sosyal hayatımzda ve siyasî yaşantımızda revaç bulmuş. Münafıklar sureti haktan görünür olmuş. Tam bir ahir zaman kargaşası. İşte bu ortamda Yeni Asya’ya ve onun gündem belirleyen başlıklarına çok ihtiyaç var. Realiteyi, gerçeği ancak onunla görebiliriz. Çünkü taraf değil. Konuları bir şablona oturtma mecburiyeti yok. Sadece doğruları ve gerçekleri yazıyor. Yeni Asya hakkın ve hakikatın gür sesi. Doğrunun ve hakkın savunucusu. Gerçek hayatın anlatıcısı. Yaratılış tılsımımızı, kâinatın muammasını çözen bir ekol. Çünkü onlar çift kanatlılar. Dünya ilimleri ile ahiret ilimlerini mezcediyorlar. Birlikte sunuyorlar.  Tek taraflı değiller. 

Evet! Yeni Asya’ya sahip çık ki büyüsün. Daha çok kitlelere ulaşsın. Destek ol ki, her iki dünyamızı da aydınlatsın. Nurlandırsın. Bizlere nefsimizi ve şeytanımızı susturacak güç kuvvet versin. Yeni Asya Medresetüz-zehra’nın sesi. Kökleri Horhor Medresesi’ne uzanıyor. Ucu dışarda olmayan yegâne gazete. Anadolu’nun hür sesi. Okuyuculara yanlış bilgi ulaştırmamak için, yazıların filtre edildiği yegâne gazete. Yani bâtılı tarif etmez. Kaş yapayım diye göz çıkarmada yok. Kötüyü özendirmede söz konusu değil.  Herşey yalın ve sade.  Sadece doğrulara yer verme.  Bilhassa Risale-i Nur basımının, bandrol engeli ile engellenmesi karşısındaki Yeni Asya’nın tutumu, takdire şayan. Vakur ve dik duruşu, tavizsiz tutumu övgüye değer. Yeni Asya’nın, Risale-i Nurların tek sesi olduğunun, bandrol yasağının kalkmasında gösterdiği basiretli tutumu ile bir defa daha ispat etti. Şimdilerde Yeni Asya’ya okuma ve sahip çıkma zamanı. Ta ki ülkenin geleceği kararmasın. İnsanımız mutlu ve huzurlu olsun. İstikbâlde İslâm’ın gür sesi haykırsın.