"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâm’ın siyasallaştırılması ve geçmişten ders almak

Cüneyt KHALVASHİ
28 Mayıs 2015, Perşembe
Radikal unsurlar, kullanılmaya, provokasyonlara alet edilmeye, ajanlar tarafından içine sızılmaya müsait unsurlardır...

Her radikal unsurlarda olduğu gibi, dini siyasete âlet eden siyasal İslâm unsurlar da kullanılmışlardır, provokasyonlara âlet edilmişlerdir.

Yaşananlar ve tecrübeler göstermiştir ki çoğu istihbarat örgütlerinin projesi olan Siyasal İslâm hareketlerinden bu güne kadar hayır gelmemiştir. Bu hareketler, Müslümanların değil, ihtilâlcilerin, iç ve dış zararlı unsurların işine yaramıştır. Menemen olayları, Ticaniler hareketi,  Konya mitingi, Sincan Belediyesinin düzenlediği Kudüs gecesi... Her birinin sonunda din zarar görmüş, Müslümanlar bedel ödemişlerdir. Siyasal İslâmcılar, yaptıkları adâletsizliklerle, haksızlıklarla, yolsuzluklarla, zulümlerle, yerine getirmedikleri vaatleriyle, tutmadıkları sözlerle, kendilerinden beklenenlerin ve söylediklerinin tam tersini yapmalarıyla, söyledikleri yalanlarla, İslâm’ın izzetini muhafaza edememişler, ağırlığını kaldıramamışlar, ona lâyık olamamışlardır.

Yaşananlar ve tecrübeler göstermiştir ki, dini siyasete âlet eden Siyasal İslâmcılar keselerini ve kasalarını doldurdukları devr-i saltanatlarından sonra arkalarına bakmayarak ‘ganimetleri ile birlikte’ ortadan kaybolmuşlardır. Geride, radikal süslü Siyasal İslâm sloganlardan başka elle tutulur, gözle görülür doğru düzgün müsbet bir icraat bırakmamışlardır. Yaşananlar ve tecrübeler göstermiştir ki lâfa gelince Siyasal İslâm radikal sloganları atan Siyasal İslâmcılar dâvâlarının (!) peşinde değil, şahsî menfaatlerinin peşinde koşmuşlardır...

Yaşananlar ve tecrübeler göstermiştir ki, Siyasal İslâmcılar, İslâmı temsil etme ile olan imtihanını her defasında kaybetmişlerdir. Aynı filmi defalarca millete seyrettirmişlerdir. 

Onların süslü sözlerine kanarak peşlerinden koşanların her defasında güvendikleri dağlara kar yağmıştır. Her defasında yanılmışlardır, her defasında kullanılmışlardır, ancak ders almamışlardır. Periyodik olarak tekerrür eden ve ortaya çıkan dini siyasete alet etme gayreti içine girenler, kendileri ile birlikte hareket etmeyenleri hep itham etmişler, onları masonluk ve dinsizlikle suçlamışlardır. Dini siyasete âlet edenlerin radikal sloganlarına kanan samimî Müslümanların, yaşananlardan ve tecrübelerden ders alarak artık onlara itibar etmemeleri gerekmektedir.

“Camiyi papaza değil hocaya, müftüye yıktırmak” global dünya istihbarat örgütlerinin kült taktiklerinden biridir. Bu sayede ‘toplumun gazı’ alınır, tepki minimuma indirilir. Bu sebeble, dini siyasete âlet eden siyasetçiler, “ehven-i şer” bile değildirdir. Bize lâzım olan, Demokrat Misyondur. Onun için yapılması gereken, Demokrat kadroların ihya edilmesidir. Aynı zamanda geçmiş hatalardan ders almak da, feraset sahibi insanların yapması gereken bir davranıştır. 

Siyasal İslâmcıların tuzağına düşenlere, Mehmed Âkif’in şu mısraları ile seslenmek istiyoruz:

Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
Tarihi “tekerrür” diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

Okunma Sayısı: 1761
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Selim

    30.5.2015 04:28:50

    Katılıyorum

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı