"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bayram denince...

Davut ŞAHİN
13 Eylül 2016, Salı
Bayramların mayasına baktığımızda; sevgi, saygı, hoşgörü ve kardeşliği göreceğiz.

Toplumun her kesiminde dalga dalga yayılan bu ulvi duyguların bileşimi, bizim özümü de oluşturuyor.

Mü’minleri bir arada tutan unsur; ben duygusunun “biz”e dönüşmesidir. Zamana ve mekana sığmayan bu güzel günler, insanların bir araya gelerek kaynaşmasına da vesiledir.

*

Bayram denince, akla hemen “eski bayram”lar gelmesin. 

Eski bayram yok, “çocukluğumuzun bayramı” vardır aslında. Zira, çocukluğumuzda ne bir sorumluluk duygusu ve ne de masumiyetin kayboluşu vardır.

Bir gazete araştırma yapmış.

Soru; bayram denince aklınıza ilk ne geliyor?

Cevap:

-Yüzde 34 oy oranı ile; eski bayramlara özlem, demekmiş.

-Yüzde 27 oranına göre; sıcak aile toplantıları…

-Yüzde 20’ye göre, bayramlar sıkıcı aile toplantıları…

Kalan “yüzde”lere göre, bayram, tatile gitmek, alışveriş yapmak, etkinliklere katılma ve harçlık toplamak… (Hürriyet)

Belki araştırma şimdi yapılsa, acaba yüzdelerin yeri değişir mi bilemem.

*

Harçlık dedik de… 

Aslında yabana atılmaması gereken bir gelenek.

Bir hatıramı naklederek, sizi gülümseteyim:

Küçükken Kurban Bayramı Ekim’in -sanırım,- 26’sına denk gelmişti. Yakacık’ın sokaklarında ben ve üç arkadaşım, ellerimizde poşet olduğu halde kapı kapı dolaşıp harçlık avına çıkmıştık! 

Eh, hatırı sayılır bir miktar toplamıştık. Bana düşen harçlık miktarı, birer lira ile en düşük rakamdı: 5 lira. 

Bayram boyunca yani üç gün, 5 liradan hesap edilirse, iyi bir rakam. 

Harçlık toplamaya alıştık ya… Bizim kim tutar? 

Neyse… Bayram bitmiş olmasına rağmen, arkadaşım müthiş bir fikir ortaya attı: 

“Yarın da milli bayram, yine poşetleri elimize alıp kapı kapı dolaşalım.” 

Ertesi gün, Yakacık’ın Arnavut kaldırımlarını aşındırarak, kapıları usulca tıklatmaya başladık. Kapıları açan yok.

Neyse; bir adam üstünde atlet olduğu halde, bize ters ters bakarak kapıyı açtı:

“Ne istiyorsunuz?”

“Bayramınız kutlu olsun!”

“Sizin de… Eee, ne bekliyorsunuz?”

“Bayram harçlığı!”

“Ulan, Cumhuriyet bayramında harçlık mı olurmuş!” dedi ve kapıyı yüzümüze kapattı.

O an anladık ki, bayramlarda harçlık geleneği sadece “dini bayram”larda olurmuş.

*

Evet, bayramlar değerlerimizin ve alışkanlıklarımızın yerleşmesine ön ayak olduğu gibi, paylaşma kültürünü oluşturan toplulukların “sosyal toplum” olmasında önemli bir payı olduğunu bizlere hatırlatır.

Bu bakımdan elinizi öpmeye gelen miniklerin bayram harçlıklarını verin. Lütfen ihmal etmeyelim. İhmal edeni de uyarın!

Ya Rabbi; 

Bizlere bu bayramda, zikrinde, şükründe, hüsn-ü ibadetinde daim eyle. Bedenlerimize sıhhat ve afiyet ihsan eyle!

Bayramımız mübarek ola!

Okunma Sayısı: 3209
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı