"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Film kadar kısa hayatlar

Davut ŞAHİN
19 Ocak 2017, Perşembe
Komedi dizilerinde kahkaha efekti duyarsınız… Zaman zaman alâkasız sahnelerde insan zekâsıyla alay eder gibi gülerler ya… İşte o efektten bahsediyorum.

O efektin aslını okudum geçenlerde… Meğer o gülen ve kahkaha atan kişiler 1951’de kıdemli opera sanatçılarıyla kaydedilen bir gruba aitmiş… Her dizide yapılan esprilere anında gülerek cevap veren insanlar meğer şu an hayatta değiller.

Ne garip değil mi? Kahkahasını duyduğunuz insanların bu gün hayatta olmadığı gerçeği insanın içini ürpertiyor.

*

Aslında her akşam televizyon ekranında herhangi bir kanalda Kemal Sunal filmi izlemeniz mümkün. Gençlik döneminde çektiği Hababam Sınıfı’ndan tutun, son dönemlerine ait “Gülen Adam”a kadar bir düzine filmi ekrana geliyor. Hatta saydım, bir karede neredeyse tamamı dar-ı bekaya irtihal etmiş. Yıllar önce vefat etmelerine rağmen, biz onların filmine bakarak kâh gülüyor, kâh kızıyor ve yorum yapıyoruz.

Kemal Sunal’ın ölmüş olduğu gerçeğini kabullenmeden onları izliyor ve gülüyoruz. 

Ölülere gülüyoruz aslında. Belki de “ölümüne” gülüyoruz.

*

Bir de her Pazar günü TRT1 ekranlarına gelen klâsik western filmleri var. Bir çoğu 40’lı ve 50’li yıllarda çekilmiş kovboy filmleri… Bu gün izlendiğinde bile hiçbirinin hayatta olmadığını görürsünüz. Sinema perdesi ölü adamlardan ve aktörlerden geçilmiyor. İzlediklerimiz birer hayaletten ibaret. 

*

Geçen yıl ölen ünlüleri bir hatırlayalım:

Tarık Akan, Oya Aydoğan,  Zeki Alasya, Atilla Özdemiroğlu, Romalı Perihan, Ülkü Erakalın (Yönetmen), Şefik Döğen, Remzi Evren… ilk aklıma gelen isimler. 

*

Aralarında halen filmlerini izlediğimiz ünlüleri bir düşünün. Hayatta olmamalarına rağmen, sanki hayattaymışçasına yaptıkları işler onların bu dünyada bıraktıkları izlerdir aslında.

Sinema bir sanat… Hollywood sinemayı bir sanat olmaktan çıkardı, puta çevirdi. Hayal sektörü gerçeğin yerini aldı. Hayaller ve hayatlar birbirine girdi, karıştı.

İşte bu hayalleri gerçek hayata karıştırmamak için Bediüzzaman Said Nursî gibi film izlemeli. “Ben ibret için, ders çıkarmak için sinemaya giderim” demesindeki maksat bu olmalı.

*

Bediüzzaman’ın gittiği filmler o dönem sessiz filmlerdi. Komedi ve hareketliydi. Aktörler konuşamadıkları için beden dilini kullanırdı. 

1921 yılının baharından kalma bir günde, Molla Süleyman’la birlikte Ayasofya’da cemaatle namaz kılmış, yakında bir çayhanede oturmuş zamanın birkaç âlimi ile ilmî bir konu üzerinde konuşmuşlardı.

Sonra, Molla Süleyman’a dönerek “Haydi sinemaya gidelim” demişti. Kalktılar Eminönü-Sirkeci’deki Alemdar Sineması’na gittiler. (Şimdi yerinde bir oto galerisi var.) Birinci mevkiden iki bilet aldı. Birlikte filmi seyrettikten sonra arkasında oturan Molla Süleyman’a dönerek, “Süleyman, ne anladın bu filmden?” diye sordu.

“Hiççç!”

Üstad Bediüzzaman;

“İşte dünya da böyledir. Kendisi sabit olmadığı gibi, içindekiler de öyledir. Fanidir, durmuyor, gidiyor. Onun için dünyaya güvenme, bu film kadar kısadır. Sinema perdeleri gibi akıp gidiyor, göz açıp kapayıncaya kadar geçip gidiyor.” (Mustafa Sungur’la söyleşi, Yeni Şafak 26.03.2010)

*

Son olarak yine Bediüzzaman’ın Lem’alar’daki bu sözlerini bir kenara not edin. Diyor ki Üstad: 

“Ara sıra sinemaya ibret için gittiğimden, bana, İstanbul içindeki insanlar, o dakikada, sinemada geçmiş zamanın gölgelerini hazır zamana getirmek cihetiyle, ölmüş olanları ayakta gezer suretinde gösterdikleri gibi, aynen ben de o vakit gördüğüm insanları, ayakta gezen cenazeler vaziyetinde gördüm. Hayalim dedi ki: Madem bu kabristanda olanlardan bir kısmı, sinemada, gezer gibi görülüyor; ileride katiyen bu kabristana girecekleri, girmiş gibi gör. Onlar da cenazelerdir, geziyorlar.” (s. 237)

Okunma Sayısı: 1952
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı