Ana sınıfından başlayıp çoğu zaman, üniversiteye kadar devam eden, eğitim öğretimde yeni bir dönemin başlamasına az kaldı.
Öğrenciler, bilhassa yeni başlayanlar , okul değiştirenler tatlı bir telâş ve hazırlık içinde. İmtihanla girilen bölümlerde istediğini kazanan veya kazandığına gidenler yanında hayatını farklı alanda devam ettirenlerle birlikte; âile, eğitimciler, idâreciler yıllardır içinde bulunulan sorunlardan ayrı olarak kendi ihtiyârında olmayan değişiklikler yaşayacak bu sene.
Eğitimcilerin vazifesi bahâne üretmek mânilerin ardına saklanmak değil, her türlü şartta, en güzelini yapabilmek derdinde olmalı. Eğitiminden mes’ul olduğu öğrencilerine verebileceği en verimli eğitimi sunmalı. Şikâyet bâbında değil, belki teklif ve teşhislerini, tedâvilerine binaen fikrini umuma izâh etme, yetkililere ulaştırma gayretleri hüsnü niyetle anlaşılabilir.
Eğitimin ana konusu fıtrata tâbi, Rahmân’ın Rızâsını esas alan, Dünyâ hayâtının ve imtihânının hikmetlerini idrâk etme ve ilimlerle süsleyip istikamette kalma, maişetini temîn gibi sebepleri ihtivâ eder. “Orada Zekeriyya, Rabbine duâ etti: Rabbim! Bana tarafından hayırlı bir nesil bağışla. Şüphesiz sen duâyı hakkıyla işitensin, dedi.” 1
Risale-i Nur, eğitimi maddî ve mânevî cihetiyle bir bütün olarak değerlendirir ve şöyle bir yaklaşımda bulunur:
“İnsan zâiftir, belâları çok... Fakirdir, ihtiyacı pek ziyade... Acizdir, hayat yükü pek ağır... Eğer, Kadir-i Zülcelâl’e (Cenâb-ı Hakk’a) dayanıp tevekkül etmezse ve itimat edip teslim olmazsa, vicdanı dâim azap içinde kalır. Semeresiz meşakkatler (sıkıntı ve zahmetler), elemler, teessüfler onu boğar. Ya sarhoş veya canavar eder”.2
Eğitimin diğer mühim bir konusu da, ebeveynin gerek okul öncesi ve okul dışındaki eğitimi, yetiştirilmesi, hayata evlâdını hazırlaması; gerekse eğitimindeki hedefine ulaşmasında rehberliği ve desteğinde yeterli donanıma ve bilgiye sahip olmaması; yanlış yönlendirmeler, dramatik sonlara vesile olması.
Rab kelimesi, terbiye eden, yetiştiren, eğiten demektir. Her varlık, bizzat Allah tarafından terbiye edilmektedir. Öğretim ve eğitim kavramlarının karşılığı olarak “ta’lim ve terbiye” kelimeleri kullanılırdı. Eğitimde anne babanın payı da büyüktür: “Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi Sen de onlara acı.” 3
‘’De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? “ Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar.‘’4
Öğrencilerimize, ailelerine, öğretmenlere ve bütün eğitim camiasına yeni eğitim öğretim yılının hayırlara vesile olmasını dilerim. Selâm ve duâ ile!
Dipnotlar:
1. Âl-i İmrân Sûresi, 3. Âyet.
2. Altıncı Söz.
3. İsrâ Sûresi, 24. Âyet.
4. Zümer Sûresi, 9. Âyet.