Bir Gencin Gözünden Şanlıurfa Kitap Fuarı

23 Kasım - 2 Aralık tarihleri arasında, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük kitap fuarı, Şanlıurfa’da düzenlendi. Yeni Asya Neşriyat da görkemli bir şekilde fuarda yerini  aldı. Fuarın girişinde insanları adeta Üstad Bediüzzaman karşıladı. Standın ortasında büyük bir Bediüzzaman ve Risale-i Nur Külliyatı posteri bulundurmuştu Yeni Asya Neşriyat. 

Ve Yeni Asya standının büyük bir bölümü kıpkırmızıydı. Risale-i Nur eserleri ile donatılmış bir vaziyette, adeta insanlara, ‘’Gel, en güzel yer burası.’’ diyordu. Kırmızı rengi ile insanları kendine çekiyordu. 

Standın ön tarafında Kur’ân, cevşen, evrad ve ezkârların tanıtımı mevcut olup, yan tarafta da Yeni Asya Neşriyat yazarlarının çeşitli eserleri yer alıyordu. Arka kısım da ise imza günlerinde gelen yazarlarımızın kitaplarını imzaladığı ve okuyucularıyla sohbet ettiği bölüm düzenlenmişti. 

Her şey yerli yerinde dizilmiş olup asrın Kur’an tefsiri olan Risale-i Nur her zamanki gibi dikkatleri üzerine topluyordu. 

Bu kitap fuarı Şanlıurfa’daki ikinci kitap fuarıydı. Ama geçen seneki ilk kitap fuarı küçük çaplı olduğundan, bu kadar yoğun bir ilgi görmemişti. Bu yılki fuar, Şanlıurfa Fuar Merkezi’ndeki büyük alanda yapıldığı ve birçok neşriyatın ve birçok yazarın katıldığı bir fuar olduğu için oldukça yoğun bir katılım gördü. Belediyenin organize ettiği bu fuarlar, halkın kitap okuma seviyesini oldukça yükselten önemli faaliyetlerdendir. Geçtiğimiz günlerde yapılan araştırmada maalesef ki Türkiye’deki günlük ortalama okuma süresinin altı dakika olması bizleri oldukça üzmüş ve endişlendirmişti. Ama Urfa’da fuar vesileyle kitaba olan ilgiyi görünce bizler oldukça ümitlendik. 

ÖNEMLİ BİR FAALİYET

Her yaştan insanın bulunduğu bu fuarda, özellikle gençlerin kitaba yönlendirilmesi ve çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırılması açısından çok önemli bir faaliyet yapıldığını vurgulamak gerekiyor. Çünkü gelecek, çocukların ve gençlerin olacak. Teknoloji devrinde telefonların, televizyonların insanları adeta uyuşturduğu bir dönemden geçtiğimiz cihetle; okuyan, öğrenen insanların yetişmesi bizler ve ülkemiz açısından çok büyük bir önem teşkil ediyor. 

Ama burada Şanlıurfa’daki bazı ilkokul ve ortaokulların ve hatta bazı liselerin müdürlerine bir eleştiride bulunmak gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yazılı bir dilekçe ile tüm okullardaki öğrencilerin fuara katılımı okul müdürlerine iletilmiş olup, okul müdürlerinin de öğrencileri fuara getirmesi güzel; ancak bazı okullardaki öğrencilerin çoğuna fuara gidileceği, fuarın nasıl bir yer olduğu, eğer fuarda ilgilerini çeken kitaplar olursa diye yanlarına para almaları gerektiği vs. gibi bilgilendirmeler gerektiği kadar yapılmamış olmalı ki, öğrencilerin çoğu, ‘’Biz böyle bir yere geleceğimizi bilmiyorduk, o yüzden yanımıza para almadık, sadece gezmek için gelmiş olduk.’’ dediler. Ve bazı okulların yaklaşık olarak ‘yarım saat’ gibi az bir süre fuarda kalmaları, öğrencilerin kitaplara ilgisiz olmasını değil, okulların kitap fuarlarına sanki ‘adet yerini bulsun’ diye geldiğini gösteriyor. Çünkü birçok öğrenci daha kitapları tam inceleyemeden koşa koşa, kalkmak üzere olan servise yetişmeye çalışmaları, ‘daha hiç kitap alamadım, hemen bir iki tane alayım bari’ diyen çocukların telaşesi gözümüze çarptı. Öğrencilerin kitaplara ilgisi bizi memnun etmekle beraber, okulların böyle fuarlara çok daha önem vermeleri kat’iyetle gerekmektedir. 

Ama yine de, öğrencilerin böyle bir ortamı görmüş olmaları, kitapları ellerinden geldiği kadar incelemeleri bile onlar için faydalı olmuştur diye düşünüyorum. 

VALİLİĞİN ÇEK HİZMETİ

Ayrıca Urfa Valiliği bazı okullardaki öğrencilere fuarda istedikleri kitapları alabilmeleri için 10 liralık çekler dağıtmış. Bazı öğrenciler bu çekler ile bizlere gelip alışveriş yaptılar. Valiliğin öğrenciler için yaptığı bu hizmet, öğrencilerin kitap sahibi olmasına bir nebze fayda sağladığı için bizi çok memnun etti. 

Urfa ile eş zamanlı olarak yapılan Mersin kitap fuarında bazı okulların fuara katılımının ‘yanlış fikirli neşriyatların bulunması’ gerekçesiyle engellendiğini duyduk. Ama kime göre, neye göre yanlış olduğu belirtilmemiş. Belediyenin fuara katılımına izin verdiği neşriyatların fuarda bulunup öğrencilerin orayı da ziyaret etmesi niye engellenir ki? Farklı düşünceye sahip kitapların alınıp okunması kadar doğal bir şey var mıdır? İnsanları tek bir kalıba sokmaya çalışmak, ülkenin gelişim düzeyini artırır mı? Bu tür yanlışların günümüzde hala yapılıyor olması bizi üzmekte ve bu yanlışları yapanlara gereğinin yapılmasını arzulamaktayız. Urfa’nın ise bu konuda fuardaki neşriyatların fikirlerini ayırt etmeden tüm öğrencileri fuara getirdiği için, Mersin’e örnek olmasını diliyoruz. 

“Bak oğlum, fuardaki en güzel yer burası.”

Kitap fuarında bizler stant görevlileri olarak neşriyatımızın kitaplarını inceleyen kişilere kitaplarımızı elimizden geldiğince tanıtmaya, anlatmaya çalıştık. Risale-i Nur’ları bilmeyen, Bediüzzaman Said Nursî’yi tanımayan, onun davasını öğrenmek isteyen kişilerin öğrenmelerine vesile olmaya çalıştık. 

Üstad Bediüzzaman’ın, ‘’Bu zamanda Nur’larla hizmet-i imaniye, her tarafta ilânatla ve muhtaç olanların nazar-ı dikkatlerini celbetmekle olur... En ziyade muannid veya muhtaç olanlar onu bulur, imanını kurtarır ve inadı kırılır, tehlikeden kurtulur ve Nur’un dershanesi genişlenir.’’ hakikatini oraya taşımaya vesile olduk Allah’ın izniyle. Birlikte çalıştığımız ağabeylerimi ve arkadaşlarımı bu açıdan tebrik ediyorum. 

Ayrıca Bediüzzaman ve Risale-i Nur’un büyük posteri ile de ilânat görevini hakkıyla yerine getirmeye vesile olan Yeni Asya da ayrıca tebrik edilmelidir. Çünkü Risale-i Nur eserlerini ve Bediüzzaman’ı bu kadar kapsamlı bir şekilde tanıtan başka bir stant, üzülerek söylüyorum ki, görmedik. Diyanet ve birkaç neşriyat da bazı Risale-i Nur eserlerine standlarında yer vermişlerdi, ancak o standlardaki Nur’ların ne kadar dikkatleri üzerinde topladığı tartışılır bir mesele. Yeni Asya Neşriyat’ın ise ilânat cihetiyle tüm Nur cemaatleri tarafından tebrik edilmesi gerekmektedir diye düşünüyorum. 

YENİ ASYA’NIN MÜHİM GÖREVİ

Nur’ların ilanı ve neşri dışında, haksızlıklara karşı olup her daim demokrasiyi savunma konusunda da Yeni Asya, kimilerinin farklı sebeplerden dolayı üstlenemediği mühim görevleri üstlenmiştir. Eğer ülkede korku havası oluşmuşsa ya da herhangi bir hürriyet engellenmeye başlanmışsa, bunun önüne geçmeye çalışan, ülkede oluşan korku havasını kıran, hür bir şekilde fikirlerin yayılmasına olanak sağlayan en önemli etkenlerden birisi Yeni Asya’dır. İnsanlar Yeni Asya’nın korkmadan, yılmadan yaptığı neşir ve tanıtım hizmetini görerek cesaret almaktadırlar. 

Fuardaki insanlarla sohbetimizde, ülkemizde geçen son süreçlerden dolayı bazı kişilerin geçmişinde korku duygusunun oldukça hakim olduğunu öğrendik. Hatta gelen ziyaretçilerden benim muhatap olduğum üç dört kişi, yayılan korku havasından dolayı Risale-i Nur dahil tüm dini kitaplarını toprağa gömdüklerini ya da yaktıklarını söylediler. Ama ne zamandır pişman olduklarını, Risale-i Nur’dan zarar gelmeyeceğini anladıklarını ve bu fuarda bulunan Yeni Asya vesilesiyle tekrar kitaplıklarını Risale-i Nur’larla dolduracaklarını söylediler. Ve fuarda Risale-i Nur’u ve Risale-i Nur kaynaklı eserleri en fazla tanıtan neşriyat olan Yeni Asya Neşriyat’a tebriklerini ve dualarını iletip, Yeni Asya’yı takibe devam edeceklerini söylediler. 

KAYYUMLU ESERLER Mİ?

Bir başka gün de, bir ziyaretçi standımıza geldi ve ‘’Yeni Asya’ya kayyum atandı mı? Bu eserler kayyumlu eserler mi?’’ diye bize sordu. Biz de öyle bir şey olmadığını ona açıklayınca, ‘’Aman aman, Yeni Asya özgürce yayınlarına devam etmeli, biz sizi şevkle takip ediyoruz, Yeni Asya da elimizden giderse başka kimse kalmayacak takip edebileceğimiz.’’ dedi ve bizlere dua etti. 

Fuarda, kendisinde ya da çevresinde mağdur duruma düşen insanlar, sığınılacak en iyi limanın Yeni Asya olduğunu söylediler. Bir baba, eşi ve çocuğuyla gelip, çocuğuna ‘’Bak oğlum, burası fuardaki en doğru, en güzel yer. Hak ve hakikati kararlı bir duruşla haykırabilen tek yer burası.’’ dedi ve eserlerimizden satın aldı. 

Başka bir gün bir öğretmen geldi. Risale-i Nur’ları inceledi ve dedi ki, ‘’Bunları öğrencilerime ders olarak anlatıp hediye edebilirim değil mi, herhangi bir sıkıntı çıkmaz?’’ diye sordu. Ona, elbette öğrencilerine Nur’ları anlatabileceğini, Nurlar’dan hiçbir zarar gelmeyeceğini, aksine öğrencilere çok faydası olacağını, zaten Yeni Asya Neşriyat’ın da burada izinsiz bir iş yapmadığını, bu yüzden hiç endişelenmemesi gerektiğini ona söyledik.

Ki, Üstad Bediüzzaman da Lahika’lardaki bir mektupta şöyle diyor:

“Yüz bin adam okuyucu hiç kimseden muvafık, muhalif, dindar, dinsizden hiçbirisi dememiş ‘ondan(Risale-i Nur’dan) zarar gördük’ veya ‘vatan ve millete zararı var’ işitmedik. Öyle bir zarar olsaydı, bu ehemmiyetli bir mes’ele olduğu için intişar edecekti. Halbuki bundan yüz bine yakın şahit gösteririz ki; ‘biz ondan imanımızı kurtardık, seciye-i milliyemizi onunla düzelttik, istifade ettik’ diye yüz bin şahidi bu davamıza lüzum olsa göstereceğiz.”

20-25 KİTAP ALAN BAYAN

Başka bir gün de çocuğuyla beraber bir bayan geldi. Standdaki tüm kitapları tek tek inceledi. Yaklaşık 20-25 tane kitap aldı. Kitap okumayı çok sevdiğini söyledi. ‘’Kitap görünce dayanamıyorum, ilgimi çekenleri hemen alıyorum’’, dedi. Biz de, ‘’Sizin gibi insanlara ülkemizde çok ihtiyaç var, maalesef ki kitap okuma oranı çok düşük’’ deyince, ‘’Evet, maalesef öyle, ve hatta ebeveyni gören çocuklar da onlar gibi yetişiyor ve eline kitap almaz hale geliyor. Benim çocuklarımın hepsi kitap kurdu. Ellerinden kitap düşmüyor. Ben de onlara en güzel şekilde örnek olmaya çalışıyorum.’’ dedi. 

Bu hanımefendi de son olaylardan dolayı kitaplarının çoğunu imha edenlerden biri olduğunu söyledi, duygulanarak. Pişman olduğu her halinden belliydi. ‘’İyi ki bu fuar oldu ve Yeni Asya da fuarda yerini aldı da istediğim kitapları alabiliyorum.’’ dedi. Ben de internet üzerinden de alışveriş yapılabileceğini söyledim ancak, ‘’maalesef internetten alışveriş yapmıyoruz, kredi kartı bilgilerimiz orada görünecek ve ileride istemediğimiz şeyler olabileceği için.’’ dedi. Biz ise çok üzüldük, maalesef ki OHAL’in kalkması, ülkedeki gerilimi azaltmaya yetmemiş. Çünkü etkisi hala devam etmekte. Ve Yeni Asya da geçmişte 28 Şubat olaylarında ortaya koyduğu mücadelesi ile ve çektiği sıkıntılar ile, o gerilimin aşılmasına vesile olduğu gibi, bu süreçte de aynı tavizsiz duruşu ortaya koyarak mücadelesine devam etmektedir. Biz de, insanları kitap almaya çekinecek hale getirenlere, fikirlerin serbestçe yayılıp okunabileceği halde, bunu korku damarını kullanarak engellemeye çalışanları gördükçe, bunlara karşı Allah’ın izniyle sonuna kadar hakkı savunmaya devam edecek olan Yeni Asya Neşriyat’a dualar ediyoruz ve muzafferiyetler diliyoruz. 

-DEVAM EDECEK-