"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ahrarlar yeniden uyandı

14 Mart 2019, Perşembe
“İttihat ve Terakki Fırkası içinde dinsizlik hesabına çalışanlarla beraber, ayrıca gizli farmasonlara muhalif ve muarız; manen İttihad-ı MuhammedÎ ile beraber olan 'Ahrarlar' otuz beş sene sonra yeniden uyanarak 'Demokrat Parti' şeklinde çıktığını gördüm.”

- DEMOKRAT MİSYON PARTİLERİ (2) -

DİZİ-2MEHMET ALİ KAYA

5. Menderes Devri 

DP halkı jandarma dipçiğinden ve Kaymakam kamçısından kurtardı. Din ve vicdan hürriyetini getirdi. Siyasete yeni isimler kattı. DP’nin bürokratları CHP bürokratlarını gölgede bıraktı. Halk ile bütünleşti.  Demokrat Parti iktidarı ekonomik alanda büyük atılımlar yapmaya başladı. Bayındırlık alanında köy ve kent yollarının yapımına önem verdi. Tarımda makineleşmeye gidildi. Sanayi alanında gelişmeyi sağlamak için şeker, çimento ve kumaş fabrikaları kuruldu. Bütün bu yatırımlar memleket ekonomisinde bir canlılık getirdi. 

O dönemde iman ve Kur’ân hizmeti yaptığı için Halkçılar tarafından sürgünden sürgüne ve hapisten hapise gönderilen Bediüzzaman Hazretleri “Meşrûtiyet” ve “İttihat ve Terakki” döneminde ortaya koyduğu siyasî ve içtimaî fikirlere “Demokrat Parti”nin sahip çıktığını icraatları ile gösterdiği için DP’ye sahip çıktı ve şöyle dedi:

“İttihat ve Terakki Fırkası içinde dinsizlik hesabına çalışanlarla beraber, ayrıca gizli farmasonlara muhalif ve muarız; manen İttihad-ı Muhammedî ile beraber olan ‘Ahrarlar’ otuz beş sene sonra yeniden uyanarak ‘Demokrat Parti’ şeklinde çıktığını gördüm.”

Yine Bediüzzaman topluma ve vatana zararlı olarak gördüğü CHP’nin iktidara gelmemesi için “Vatan, Kur’ân ve İslâmiyet namına “Demokrat Parti”yi iktidarda tutmaya” çalıştığını açıkça ifade eder. 

6. Demokrat Parti’nin İlk İcraatları

Maddeler halinde sıralayacak olursak:

1. Kore’ye asker göndermesi ve NATO’ya girmesi: İlk icraatlarından birisi 25 Haziran 1950 tarihinde ABD’nin yanında yer alarak Güney Kore’ye asker göndermesi olmuştur. Kahraman askerlerimizin orada kendilerini ispat etmeleri sonucu 16 Şubat 1952 tarihinde komünizme karşı kurulan Kuzey Atlantik İttifakı olan NATO’ya dâhil edildi. Böylece dünya devletleri nezdinde büyük bir itibar kazandı. Yaklaşık 3 yıl süren savaş 27 Temmuz 1953’te son bulmuştur. 

2. Ekonomik gelişmeler: Türkiye, NATO’ya girdikten sonra 1952–1953 yıllarında büyük yardımlar aldı. Bu da ekonomide büyük bir canlanmaya sebep oldu.  Almış olduğu yardımları da yerinde harcayan ve yatırıma dönüştüren ve bütçenin % 25 ile 30’unu yeni yatırımlara ayırtan Menderes bunun ile Barajlar, yollar ve köprüler yaptı, köylere içme suları getirdi. 27 yıldır % 3’lerden yukarı çıkmayan kalkınma hızı % 12’lere kadar yükseldi. Bu gelişmeleri örnek gösteren DP 1954 seçimlerinde oyunu % 3.3 arttırarak % 56.6’ya çıkarmıştır. 

3. Din ve vicdan özgürlüğü, hak ve hürriyetler: Bu konuyu müstakil olarak “DP’nin Dine Yaptığı Hizmetler” olarak ele aldığımız için oraya havale ediyoruz. Ancak şu kadarını söyleyelim ki CHP döneminde satılan ve amacı dışında ticarî işler için kullanılan 800 camiye mukabil 15.000 cami yapmış, 19 İmam-Hatip Lisesi ve 2 İslâm Enstitüsü açmıştır. Bu hadise bile halkın “Din ve vicdan hürriyetini” kullanmada ne derece rahat ettiğini göstermeye yeter de artar bile. Böylece DP, CHP’nin “Din düşmanlığı terörüne” son vermiştir. 

7. 1954 Genel Seçimleri (2 Mayıs 1954)

DP, 2 Mayıs 1954 yılında yapılacak olan genel seçimlere şu hususları dile getirerek halktan oy talebinde bulundu:

• Limanlar, barajlar, köprüler, yollar ve içme sularını getirmiş olması,

• Partinin köy politikası ile köylülere verdiği ziraî krediler ve “Traktörleşme”

• Kore savaşı ile dış politikada elde ettiği başarı ve “Yabancı Sermaye Kanunu” ile yabancı sermayenin Türkiye’ye gelmeye başlaması.

DP seçimden oylarını arttırarak çıktı. Seçim sonuçlarına göre DP oyların % 56,6’sını almıştı. Böylece 1950 seçimlerine göre oylarını % 3,3 oranında arttırmıştı. CHP’nin oyu ise % 39,9’dan % 34,8’e gerilemişti. CHP’nin DP aleyhindeki politikaları ve muhalefetteki çalışmaları halkta kabul görmediği gibi, oy kaybına da sebep olmuştu. 

DP bundan sonra iktidara ısınmış, halktan aldığı büyük destek rehavetine sebep olmuş ve ilk dört yılın muhteşem mirasını yemeğe başlamıştı. CHP’nin muhalefeti ise daha da hırçın bir hal almıştı. DP de bazı yanlışları yapmaya başlamıştı. Bunlardan biri Kırşehir’in oylarını CMP’ye (Cumhuriyetçi Millet Partisi) verdiği için 30 Haziran 1954 tarihinde cezalandırarak ilçe yapmasıdır. 

8. CENTO (Merkezi İşbirliği TeşkilÂtı)

1954’den sonraki icraatların başında şüphesiz Türkiye’nin Ortadoğu’da daha aktif bir politika izlemesinin önünü açan CENTO gelmektedir. Menderes 1955 yılında Ortadoğu’da bir savunma birliği çalışmalarına girdi. Bunun için Irak, Lübnan ve Suriye’ye resmî ziyaretlerde bulundu. 

24 Şubat 1955’te Türkiye-Irak işbirliği anlaşması imzalandı. “Bağdat Paktı” olarak tarihe geçen bu anlaşmaya 4 Nisan’da İngiltere, 23 Eylül’de Pakistan ve 3 Kasım’da ise İran katıldı. Günümüzde Irak’ın ve Suriye’nin işgalini yaşıyoruz. Menderes’in o gün kurduğu bu “Savunma İşbirliği” devam etmiş olsaydı belki de bu işgal yaşanmayacaktı. Ortadoğu’da İsrail istediği gibi at oynatamayacaktı. “Hizbullah” vb. hareketlere fırsat verilmeyecekti. Ortadoğu bir barış adası olabilecekti. 

Ne var ki Ortadoğu’da barış ve huzur istemeyen güçler 1958 yılında Irak’ta bir darbe gerçekleştirdiler. Bu darbe sonucu Irak 24 Mart 1959’da “Bağdat Paktı”ndan çekildi. Böylece bu pakt fonksiyonunu yitirdi. Zaten 1960 Yılında Türkiye’de yapılan darbe ile de tamamen sahipsiz kalmış oldu. 

9. Türkiye’nin Eisenhower Doktrini’ne Katılımı

DP, 22 Mart 1957 yılında “Eisenhower Doktrini”ne katıldığını açıklayarak Amerika’dan “Askerî ve Ekonomik” yardım almaya başladı. Bu hususta CHP’de hükümete destek vermiştir.  Bütün bunlara rağmen DP basından, üniversiteden ve askeriyeden asla yardım görmemiş, bu üç kurum da DP’yi ve politikalarını asla desteklememişlerdir; ancak DP’ye yapılan darbede devamlı olarak CHP ve askerler beraber hareket etmişlerdir. Hatta “Ordu-CHP Elele” sloganının en hararetli savunucuları olmuşlardır. 

10. 1957 Genel Seçimleri (7 Ekim 1957)

1954 seçimlerinden sonra yaşanan olaylar ve muhalefet ile beraber muhaliflerin aşırı baskı ve propagandaları ve yıpratma çabaları DP hükümetinin moralini bozmuştu. Menderes de aşırı derecede sinirli ve kırıcı olmaya başlamıştı. Normalde 1958 yılında yapılması gereken seçimlerde CHP, CMP ve Hürriyet Partisi tek liste olarak ittifakla girmek için çalışmalara başlamışlardı. DP muhalefete bu imkânı vermemek için seçimleri 27 Ekim 1957 tarihine aldı. 

CHP de hemen 9 Eylül 1957’de kurultayını toplayarak “Partiler arası ittifak” kararı çıkarttı. CMP ve HP de GİK toplantısında ittifak kararlarını geciktirmeden aldılar. Ancak DP, 13 Eylül 1957’de Seçim Kanunu’nu gündeme getirdi ve yaptığı bir değişiklik ile “Seçime katılan bütün partilerin bütün seçim bölgelerinde aday listelerini tam olarak yapmaları” mecburiyeti getirildi. Bununla ittifaklar engelleniyordu. 

Bu şekilde girilen seçimde DP tek başına iktidar olmuştu; ancak oylarının % 9’unu kaybederek ancak % 47,7 oy alabilmişti. DP arka arkaya üç seçimi kazanarak tek başına iktidar olmuştu; ama iktidarın dezavantajı vardı ve yıpranma payı DP’yi de etkilemişti. 

Demokrasi ve hür seçim ortamında arka arkaya üç seçimi de tek başına iktidar olacak şekilde kazanan başka bir parti de yoktu.

DP’nin oy kaybının sebeplerini de şu şekilde sıralamak mümkün:

- Cam, lastik, pil, inşaat malzemeleri, çay, kahve ve ilâç gibi temel maddeler karaborsaya düşmesi, 

- 1946–1950 arasında DP’nin başlattığı “Demokratikleşme Çabaları”ndan vazgeçmesi ve mevcutla iktifa etmeleri, yeni atılımlar yapamaması,

- Osman Bölükbaşı’nın memleketi olan Kırşehir’in önce ilçe yapılıp sonra 12 Haziran 1957’de il yapmaları ve Osman Bölükbaşı ile uğraşmaları, DP’ye hakareti sonucu dokunulmazlığının kaldırılarak hapse girmesine sebep olmaları da muhaliflerini ezmeye çalışan baskıcı bir DP görüntüsü vermesi, 

- Aday listelerinde yaptıkları hatalar,

- Yeni simaları görmek isteyen halkın eskilerden bıkmış ve onların da çeşitli sebeplerle yıpranmış ve yıpratılmış olmalarıdır. 

11. 1957 Seçimleri Sonrası

1958 yılından itibaren DP ile ordu arasında gerilim başladı. Ordu içinde DP muhalefeti arttı. Artık subaylar sözle muhalefeti bırakmışlar işi eylem boyutuna taşımaya başlamışlardı. 1958’de 9 subay resmen tutuklandı ve soruşturmaları 4 ay sürdü. 

Tümgeneral Cemal Tural başkanlığındaki askerî mahkeme 26 Mayıs 1958’de 9 subayı da beraat ettiren kararını verdi. Muhbir Binbaşı Samet Kuşçu hakkında orduyu isyana teşvikten iki yıl hapse mahkûm etti.   

1958 yılında yine “Dış Ticaret Açığının Artması” tarım ve hayvancılıkta krizin tırmanması sonucu TL’nin değeri ABD doları karşısında düşürülerek bir dolar 2.82 TL’den 9.45 TL’ye indirilerek devalüe edildi. Merkez Bankası kredilerde ciddî kısıtlamalar getirdi. KİT’ler zam yapmaya başladı ve böylece ekonomide durgunluk dönemi başladı. 

Kıbrıs meselesi için Londra’ya gitmekte olan Menderes’in uçağı Bulgaristan üzerinde düştü. Herkes bu kazadan kurtulamayarak öldü. Yalnızca Adnan Menderes kurtuldu. Öldü sanılan Menderesi’n mu’cizevî kurtuluşu ülkede büyük bir bayram havası meydana getirdi. Menderes’in dönüşünde havaalanında coşkulu bir karşılama töreni düzenlendi. Ancak bu olay bile ihtilâle doğru gitmekte olan Türkiye’yi ve götürmek isteyen DP muhaliflerini durdurmaya yetmedi.  

12. İhtilal Hazırlıkları

Düğmeye basılmıştı. Ankara ve İstanbul’da öğrenci gösterileri başladı. 21 Mayıs 1960’da bu gösterilere “Harp Okulu” öğrencileri de katıldı. Muhaliflerin en çok üzerinde durdukları husus Menderes’in Konya mitinginde dile getirmiş olduğu laiklik tanımı ve “Türk milleti Müslüman’dır, Müslüman kalacaktır” “Laikli Din ve Vicdan Hürriyeti’nin kullanımıdır” anlamına gelen sözleri ve gençlere din eğitimi vermek üzere Konya İmam-Hatip Lisesi benzeri ileri seviyede din tahsili veren müesseselerin yurtta fazlalaştırılması  ile ilgili sözleri idi. Bunun sonucu olarak Menderes okullarda din derslerinin resmen konması için çalışmaların başlatılmasını istemişti. 

Menderes son olarak 25 Mayıs 1960 tarihinde Eskişehir Mitingi’ne katıldı. Bu mitinge 100 binin üzerinde büyük bir katılım oldu. 

Miting alanına büyük bir sevgi seli hâkimdi. Ancak bütün bunlar onu iktidarda tutmaya yetmemişti.

-DEVAM EDECEK-

 

Okunma Sayısı: 2875
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali R. Yardimoglu

    14.3.2019 02:52:02

    1921 Ankara andlasmasindan beri ilk defa olarak, gizli Soviet bolsevizminden vatani kurtaran, musluman, suhuletli, mulayim ve zeki, asla fanatik olmayan, ahrar demokratlar........

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı