"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğer Demirel engel olmasaydı 28 Şubat’ta darbe yapılacaktı

25 Eylül 2015, Cuma
Üçpınarlar: Bazıları 28 Şubat’ı basit birşey sanıyorlar. Kazın ayağı hiç de öyle değil. O gün parlamentodaydım. Demirel’in akıllıca savuşturması olmasaydı, asker fiilî müdahalede bulunacaktı. Nitekim o günlerde “Asker nizamiyeden döndü” denildi.

HAMDİ ÜÇPINARLAR ANLATIYOR (2)

12 MART VE 28  ŞUBAT’TA MECLİS’İN AÇIK TUTULMASI…

Demirel’in darbe ve ara dönemlerdeki demokrasi mücadelesi ve ülkenin kalkınmasına dair hizmetlerinden ve hâtıralardan anlatır mısınız? Demirel’in Türkiye’nin demokratik gelişmesindeki en büyük hasreti neydi?

Demirel’in en büyük hasretlerinden birisi GAP’tı. Sonra 1991 yılında tekrar iktidara geldiğinde katkılarda bulundu. GAP’ı 12 Eylül 1980 darbesinden önce başlatmıştı. Yine 1990’lardan sonra oraya hasret giderecek hizmetlerde bulundu. 

12 Mart 1971 muhtırası ile ilgili, “Demirel şapkasını aldı kaçtı” ifâdeleri kullanılıyordu. Hatta bazı Adalet Partililer de o yıllarda heyecanla “Genel başkanımız neden direnmedi” benzeri hislere kapıldılar. Ben 1976 yılından itibaren Adalet Partisi Temsilciler Meclisi üyeliği de yaptım. Orada da bunlar dile getirildi. Hatta 1975 yılında Milliyetçi Cephe kurulurken eski partiden ayrılmış Demokratik Parti’yi kurmuş olan arkadaşlarımızın partiye iltihakı gündeme gelmişti. Ancak sayın Demirel’in bu istifhamlara verdiği cevap bütün gerçeği ve demokratik direnci ortaya koyuyordu. 

Sayın Demirel o zaman, “Arkadaşlar. Benim kavgam demokrasidir. Demokrasilerde Meclis’in açık tutulması lazımdır. Ben kıyıya çekilmeseydim, asker gelip de müdahale etseydi, askerî dönemler başlamış olsaydı ne olacaktı? Yine Türkiye kaybedecekti. Ama istifamı vermem vesilesiyle Meclis’in açık kalmasını sağladım. Meclis’te demokratik mücadeleler verildi ve bugünkü safhalara geldik” dedi. Özellikle demokrasiyi, hukuku darmadağın eden, Meclis’in kapısına kilit vurup partiler kapatan 12 Eylül darbesinden ve tahribatından sonra bu gerçek daha iyi anlaşıldı…

28 ŞUBAT’TA DARBEDEN DÖNÜLDÜ

     

Süleyman Demirel’in demokrasi mücadelesi böyle dönemlerde geçti. Demirel, “Benim elimde başka ordum yok ki bunlara karşı kullanayım. O ordu da almış silahı gelmiş sana “Çekil!’ demiştir. Burada yapılacak olan akl-ı selimle, en az zararla atlatmaktı…

Şimdi bazıları 28 Şubat’ı basit bir şey zannediyorlar. Kazın ayağı hiç de öyle değil. O gün parlamentodaydım. Demirel’in akıllıca savuşturması olmasaydı, asker fiili müdahalede bulunacaktı. Ve nitekim o günlerde söylenen söz “asker nizamiyeden geri döndü” olmuştur. Bu tesbit doğrudur.

Kısacası, 28 Şubat’ta da asker müdahale etmekte kararlıydı. Yani Demirel’in gayret ve manevrasıyla 28 Şubat’ta darbeden dönülmüştür…

“EKOLONÜZDEKİ ARKADAŞLARINIZLA BİRLİK OLUN…”

Bu meyanda bizzat yaşadığınız, siyaseten de Demirel’le ve diğer dâvâ arkadaşlarınızla mâruz kaldığınız özllellikle 12 Eylül sonrasında Demirel’in demokratik tavrı hakkındaki tesbitleriniz nelerdir?

O tarihlerde rahmetli Turgut Özal yeni bir parti kurma çabası içine girmişti. Daha ziyade bizim kanattan arkadaşlara davette bulunuyordu. Hiç unutmuyorum, sayın Demirel’e o zaman gençlik teşkilatları genel başkanlığı yapmış dört arkadaşımla beraber gittik. “Efendim siyasi parti kurma çalışmaları serbest bırakılıyor, bize bu husustaki emirleriniz nelerdir?” diye sorduk. Demirel bize, “Siz kendi ekolünüzdeki arkadaşlarınızla, birlik ve beraberlik içerisinde toplantılarınızı yapmaya devam edin” dedi. 

Bilahare ikinci gidişimizde, sayın Cindoruk’un rahmetli Mehmet Gölhan’ın da çalışmaları vardı. Biz de Demirel’e gittik, “Efendim, bu arkadaşlarımız, abilerimiz bir çalışma yapıyorlar. Bize de bir davette bulundular, çalışmaları beraber yürütelim” dedik. “Hayır, herkes kendi alanında çalışsın. Gölhan bürokraside, Cindoruk Adalet Partisi’nde il başkanlığı yapmış arkadaşlarla, Fethi Esener askeri cenâhla. Siz de 70’li yıllardaki gençlik teşkilatlarındaki arkadaşlarınızla çalışın. Bu toplantılara devam edin. Birlik beraberliğinizi tesis edin. 

Ve nitekim Büyük Türkiye Partisi’nin kuruluşunda da bu sözünü gerçekleştirdi. Orada bizim Adalet Partisi’nde gençlik teşkilatları genel başkanlığı yapmış olan rahmetli Refaattin Şahin, Aykut Kuranel, Ahmet Uyanık ve ben, dörtlüsü Adalet Partisi gençlik teşkilatlarında görev yapmış arkadaşlarla beraber devamlı istişare halindeydik ve Sayın Demirel bize bir gün görev verdi; ve birlikte istişârelere devam edin ve çalışmaları yürütün” dedi Neticede sizin hepinizi birleştireceğim” dedi.

Bize parti programı ve tüzüğünün yazılma görevini, İbrahim Göktepe ve Fatih Kısaparmak’ın babası -o da milli eğitim müdürlüğü yapmıştı rahmetli oldu- ile altı kişi Büyük Türkiye Partisi’nin kuruluş çalışmalarında parti tüzüğünü kaleme almak suretiyle bir çalışma yürüttük. Ve ilk aşamada 41 kurucuyla kurulacaktı ama maalesef son gece bir telâşlanma hareketi meydana geldi, ertesi gün 67 kişiyle kuruluş gerçekleştirildi. Başta Adalet Partisi’nde siyaset yapmış eski isimler olmak üzere büyük bir teveccüh gösterildi. 

Mâlum o günlerde beş komutan oturuyor “ihtilal konseyi” olarak karar veriyor, ertesi gün kanun olarak yürürlüğe giriyor. Öyle bir Türkiye’deydik. Ve adamlar gece toplandılar ve dediler ki, partiyi kapatıyoruz…

ZİNCİRBOZAN YOLUNDA “DOĞRU YOL” İSMİ

Adalet Partisi’nde genel idare kurulu üyeliği, genel başkanlık yapanlarla Cumhuriyet Halk Partisi’nden bazı kişileri Zincirbozan’a götürdüler. Zincirbozan’a giderken Sayın Demirel’in ikametinde görev yapan Hayrettin Gökdemir ağabeyimiz beni aradı, dedi ki “Hamdicim saat 06:00 da burada olun, Sayın Demirel 06:30’da hareket edecek.” Aşağı yukarı 20 kişilik bir grup olarak sabah belirlenen saatte sayın Demirel’in evine gittik. Ve orada bizimle birlikte aşağı yukarı 80 kişilik bir kalabalık oluştu. (20 küsur kişisi bizim arkadaşlarımız, 20’si sayın Demirel’le birlikte Zincirbozan’a gidecek olan sayın Nahit Menteşe’nin Saadettin Bilgiç’in hısım ve akrabaları ve geri kalanı da maalesef sivil polisler.) 

Oradan hareket ettikten sonra Eskişehir yolu üzerinde Ankara Şehirler Arası Terminalini geçer geçmez, şu anki benzin istasyonlarının olduğu yerde durduk ve araba değişikliği yapıldı. Sayın Demirel arabasından indi, sayın Cevheri’nin kullandığı kırmızı Mercedes’ine bindi. Sayın Demirel önde, arka tarafa da Sadettin Bey, İsmet Sezgin, bir de Nahit Menteşe oturdular. Bizlerle vedalaşmak suretiyle Çanakkale Zincirbozan’a doğru hareket ettiler. 

Bugün gibi hatırlıyorum, Adalet Partisi’nin o günkü milletvekillerinden İlhan Aytekin, rahmetli Özer Kenan Yılmaz ve Ahmet Sayın, Demirel’i yolcu etmek için arkasından tâkibe karar verdiler. Bana da ev telefonlarını verdiler. “Biz sayın Demirel’i Zincirbozan’a kadar tâkip edeceğiz. Bizim evlerimize haber ver, merak etmesinler” dediler.

Sayın Demirel üç arabanın eşliğinde yoluna devam etti. Sonra Bursa yolunda İnegöl’e girmeden evvel Osmaniye köyünde çok kalabalık bir şekilde karşıladılar. Maalesef orada jandarma karşılamaya gelen vatandaşların araçlarının anahtarlarını topladı. Yani böyle günler geçirildi. 

Giderlerken bundan sonra nasıl bir yol izleneceği arabada konuşuluyor. Bursa Karacabey yolu üzerinde düz bir yolda giderken kurulacak partinin ismi konuşulurken diyorlar ki “Madem doğru yoldayız, partinin ismi de ‘Doğru Yol’ olsun…” 

Mâlum Nahit Bey ve Saadettin Bey Zincirbozan’da kalıyor. Ve Zincirbozan’dan ayrılırken sayın Demirel sayın Necmettin Cevheri ile İsmet Sezgin’e, “Arkadaşlarla mücadeleye devam edin, yeni bir parti kurun” tâlimatını veriyor. Dönüşte de ilk açıklamayı ve parti çalışmasını da Bursa’da başlattılar. Bursa’da Uludağ yolunda bir otelde İsmet Bey’le Necmetttin Bey Demirel’in isteğini aktardılar. Ankara’ya gidince çalışmalara başlayacaklarını, onların da orada başlaması gerektiğini söylediler.  Ankara’ya dönünce Doğru Yol Partisi kuruldu... 

RÖPORTAJ: CEVHER İLHAN  -  MEHMET KARA  -  MELİH TEKİN

 

Okunma Sayısı: 9994
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ümran İstanbollu

    25.9.2015 08:16:49

    Kişilerde İnanç, mücadele, demokrasi, sevgi, ileri görüşlülük,..vb.unsurlar birarada olunca başarı gerçekleşiyor.Nûr içersinde yatasın Süleyman Demirel Babamız.Hayırlı Bayramlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı