"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hürriyet olmazsa eşitlik olmaz, eşitlik ve hürriyet olmazsa kardeşlik olmaz

30 Haziran 2015, Salı
Şayet hürriyet olmazsa eşitlik olmaz. Hürriyet ve eşitlik beraberce olmazsa kardeşlik olmaz. Haksızlığın cari olduğu bir memlekette “Bir olalım, beraber olalım,” yürümez.

BUGÜNÜN DÜNYASINDA DEMOKRASİNİN YERİ NEDİR VE NASIL ANLAŞILMASI GEREKİR?

Buraya gelirken, Magna Carta’dan Fransız İhtilâline geldik. İkisinin arasında Westminster demokrasisi dediğimiz, İngiltere’de çok büyük bir hadise var. Cromwell hadisesi var. Kralın asılması hadisesi var.

Sonra Amerikan İstiklâl Beyannamesi var. Daha sonra da Fransız İhtilâli var. Fransız İhtilâlinin üç tane büyük umdesi var: Birincisi libertedir, hürriyet; ikincisi egalitedir, eşitlik; üçüncüsü fraternite, kardeşlik.

Şayet hürriyet olmazsa eşitlik olmaz. Hürriyet ve eşitlik beraberce olmazsa kardeşlik olmaz. Haksızlığın cari olduğu bir memlekette “Bir olalım, beraber olalım,” yürümez. Eğer bir ve beraber olmaktan birşey umuyorsanız, muhatabınızın sizinle bir ve beraber olmasından birşey umuyorsanız, evvelâ onunla eşitliği kabul etmeniz lâzım. Eşitliği kabul etmediğiniz takdirde adam ne diye sizinle beraber olacaktır?

Bugün dünyada 163 memleket var. Birleşmiş Milletlere kayıtlı olan ülkelerin sayısı bu kadar. 163 memleket içerisinde demokrasiyle idare edilen memleketlerin sayısı 23’tür. Asya’da demokrasiyle idare edilen memleketler Japonya’dır, Hindistan’dır, Malezya’dır. Türkiye’nin demokrasiyle idare edilip edilmediğini Batı tartışıyor. Türkiye’yi Batıdaki kaynaklar demokrat kabul etmiyorlar. 40’a yakın ülke askerî idare ile idare ediliyor. Bunların çoğu Afrika ve Güney Amerika memleketleridir. Güney Amerika hemen hemen askerî idareyi tasfiye etmiştir.

Ortadoğu’da askerî idareler var. Ortadoğu’da Mısır ve Libya’yı, Cezayir’i, Irak’ı, Suriye’yi demokrat saymıyorum, askerî idare sayıyorum. Pakistan var. Endonezya var. Kore aşağı yukarı öyle sayılabilir. 40’a yakın memleket de komünisttir. Onun dışındakilerin bir kısmı krallıktır veya değişik idare şekilleridir.

Aslına bakarsanız, demokrasiyle idare edilen 23 ülkede—ki Japonya, Hindistan, Malezya ve Avustralya buraya dahil olacak—Hindistan ve Malezya dışında demokrasiyle idare edilen memleketler içerisinde, adam başına 4000 dolardan aşağı gelir seviyesi olan memleket yok. “Acaba 4000 doların üstünde olduğu için mi demokrasiyle idare ediliyor, yoksa demokrasiyle idare edildiği için mi 4000 dolar gelir seviyesinin üstünde?” şeklinde düşünülebilir. Ama bu memleketler bu gelişmeyi demokrasi idareleriyle sağlamışlardır. Başka çeşit idarelerle sağladıktan sonra demokrasiye geçmiş değillerdir. Amerika oldum olası, iki yüz senedir böyle; Fransa aşağı yukarı böyle; İngiltere böyle, İtalya aşağı yukarı böyle denebilecek vaziyette. Arada başka rejimler var. Ama bunların uzun boylu yaşadığı yok.

İskandinav demokrasisini övmeliyim. İsviçre demokrasisinden, Westminster demokrasisinden biraz bahsettik. İskandinav demokrasisini de övmeliyim. Gerçekten imrenilecek özellikleri olan bir idareyi büyük ölçüde gerçekleştirebilmişlerdir İsveç, Norveç, Danimarka. Bugünün dünyasında dünya nüfusunun üçte biri, demokrasiyle idare edilen memleketlerdedir. Hindistan’ı çıkararak söylüyorum. Dünyadaki gayri sâfi millî hâsılanın, üretimin üçte ikisi bu ülkelerdedir. Dünya nüfusunun üçte biri, dünya gelirinin üçte ikisini meydana getiriyor.

Zenginlik budur. Bu maddî zenginlik. Manevî zenginlik kendi ölçüleri içerisinde yine fevkalâde yüksek seviyelerdedir. Kendi ölçüleri, kendi standartları, kendi değer yargılarıyla. Bunu başka değer yargılarıyla önemsemek veya önemsememek mümkündür. Manevî zenginlik deyince moral değerleri kastediyorum. Meselâ inanç hürriyeti var; herkes istediği dine mensup, istediği yere gitme hakkına sahip, istediği şekilde ibadet etme, istediği şekilde neşriyat yapma hakkına sahip. Amerika gibi bir memlekette cumhurbaşkanı seçiminde bir namzet çıkıyor, televizyonlarda, radyolarda, tamamen din esasına dayalı propaganda yapabiliyor. Herşey serbest. Kendi manevî değerlerine fevkalâde bağlılıkları var. Meselâ paralarının üstünde “Trust in God,” “Allah’a inanıyoruz” yazılı. Maneviyattan korkmuyorlar. Maneviyat onlar için korkulacak birşey değil; korunacak, muhafaza edilecek, zenginleştirilerek, yayılacak birşey.

DEMOKRASİYİ, UĞRUNA NİCE FEDAKÂRLIKLAR YAPILAN, MÜCADELELER VERİLEN BİR MEFKÛRE YAPAN ÖZELLİKLER NELERDİR?

“Ahsen-i takvim” var ya, “İnsanı mükemmel yarattık” buyuruyordu Cenâb-ı Allah. Mükemmel yaratılmış olan insanın haysiyet ve şerefini koruma, “eşref-i mahlûkat” olan insanın mükemmelliğini geliştirme vasatını veriyor demokrasi. İlim, fen, irfan, hars, medeniyet, herşey o seviyede insandan azamîyi alıyor. Korkular, baskılar, yıkıntılar, eziklikler içerisinde bir insan düşünün. Bir de bunları hiç bilmeyen bir insan düşünün, ikisi de insan, ama aynı şey değil, ikincisinin insanlığa katkısı öbürkünden çok farklı. Öbürü kendi hayatını idame ettirmekte güçlükler içerisinde. Oysa bütün kabiliyetlerini kullanma imkânına sahip olan kişi, başkalarına çok şey verebilecek ufuklar açıyor. Buna çok önem veriyorum. Buna Batı lisanlarında dignity diyorlar. Haysiyet. Aslında Batının yüksek değerlerine sahip olanlara baktığımız vakit, maddî görünen Batı bu moral değerleri maddenin üstünde tutuyor.

Bu sayede aslında maddeye de değer veriyor. Maddeye saplanmış kalmış değil. Madde kendiliğinden geliyor. Demokrasiyi, uğrunda mücadele edilen, fedakârlık yapılan bir hadise olarak görmemin baş sebebi, insana insan gibi yaşama imkânı vermesidir. İnsan gibi yaşamak nedir? Bunu bilmedikten zonra buna sahip çıkamazsınız. Bunu bilmek, buna sahip çıkmak, bunun için mücadele etmek, fevkalâde önemli bir hadisedir.

DEMOKRASİYİ BİR “HAYAT TARZI” OLARAK BENİMSEMENİN MÂNÂSI NEDİR?

Hür yaşamak, manevî ve maddî bakımdan yücelmek, gelişmek, ilerlemek, güvenlik içinde yaşamak, hakkı, adaleti, eşitliği sağlanmış olarak bulunmaktır. Bunun için bir hayat tarzı olarak benimsemişizdir. Bunu sağlayan nizam, demokratik devlettir. Bunu sağlayan toplum, demokratik toplumdur. 

Kazım Güleçyüz / [email protected]

Okunma Sayısı: 2938
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı