"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şahs-ı manevî tohumu attık

03 Aralık 2015, Perşembe
İsveç’teki okuma programımızla cemaati bir araya getirdik, şahs-ı manevî tohumlarını oraya ektik. Rabbim, ektiğimiz tohumlara cevap verir ve inşaallah en kısa zamanda daimî bir medresemiz açılır.

Yirmi üniversiteli gençle yüz yirmi metrekare bir evde, aynı tastan çorba içerek, zaman zaman abdest sırası, zaman zaman namaz kılma sırası bekleyerek, zaman zaman ‘hadi kardeşler dersimiz başlıyor’ nidaları ile çınlattığımız medresemizdeki ‘’İsveç Okuma Programı’’mızı bitirdik. Rabbim sağ salim evimize, yurdumuza varmayı nasip eyledi.

MEKÂN KÜÇÜK, RUHLAR GENİŞ

İsveç Stockholm’de on iki günlük de olsa bir medrese oluşmasına Rabbim izin verdi, bunun için şükrediyoruz. Ezanı okuduktan sonra, “haydin namaza” nidası, cemaatle kılınan namazlar, yapılan duâlar ve tesbihatlarla çınlayan medresemiz... İsveç’te şahs-ı maneviye atılan tohum hükmündeki bu nidaları, Rabbim en kısa zamanda inşallah cevap verir, daimî bir medresemiz olur. Kardeşliğin, paylaşımın, uhuvvetin zirve yaptığı anları sıkça yaşadık. Eve dönünce buraları özleyeceğiz. Şahsen inanılmaz bir keyif ve ruh dinginliği yaşadım. Bazen mekân küçük de olsa ruhlar genişliyor. Biz bunu yaşadık. Şükrettik, elhamdülillah dedik.

YENİ ARKADAŞLIKLAR MEDRESEDE FİLİZLENDİ

Birbirini tanımayan yirmi gencin dünyalarında her birinin yeni on dokuz tane daha kardeş edindiği güzel günleri geride bıraktık. Ev sahibimiz ise “Size çok alıştık, evimiz nurlandı şimdi yalnız kalıyoruz” serzenişleri ile bizi uğurladı.  En önemli kazanç ise ‘’Şahs-ı Manevî’’nin Stockholm’de yeniden tesis edilmesi oldu. Bu açıdan bir hayli yol aldık; yeni kardeşlerle tanıştık, cemaati yeniden topladık, birbirleri ile irtibatını sağladık. Onlara, “Aman” dedik, “Ne olur şahs-ı maneviye ortak olmanız için öncelikle haftanın bir gecesi burada bir ders ihdas edin. Edin ki Rabbim sizleri de bu zikir halkamıza dahil etsin.”

İNSANA DAİR HER ŞEY MÜKEMMEL, AMA...

İsveç’te her şey insanların daha iyi yaşamasına ve huzuruna yönelik düzenlenmiş. İsveç, kamu ve özel hizmetlerde insana yatırımın zirve yaptığı bir ülke adeta. İnşallah bütün bu güzel özellikleri ile Rabbimle tanışmak, İslâmiyet ile müşerreflenmek yolunda yol alırlar. Bizde ise önce devlet sonra birey gelir. Bu adeta genetiğimizde böyledir. Ama orada önce şahıs sonra devlet geliyor. 

Derslerimizde vardığımız sonuçlardan biri de, öyle nimetlerle müşerref olmuşlar ki, şükür eksiklikleri noktasında Rabbim onları teste tabi tutmuş sanki. Bu dünyadan intihar ederek ayrılmakla sınanır olmuşlar. Gaye-yi hayal ile değil hep varlıkla tanışmışlar. O yüzden amaç ve gaye noktasında elde edebilecek pek bir şeyleri kalmamış. Kâinatla olan bütün bağları madde ile sınırlanmış ve hayatın anlamını bulmakta çözümsüzlük içinde kalmışlar. Manayı bulmadaki eksiklerinin yansıması ise bu durumla sık sık yüzleşmelerinde gizlenmiş. Bize de burada çok iş düşüyor. 

Dünyada en yüksek intihar oranı İsveç te yaşanıyor. Aile mefhumu yok. On sekiz yaşına giren bir çocuk direkt dışarıda, serbest ve hür. Anne baba hiçbir şekilde karışamıyor, dolayısıyla etraftan gelen muzır maniler ve hürriyetin zehirli ballarını tadan, ama manevî alanda boşluk içine düşen bir nesil var. 

TÜRKİYE’NİN YÜZÜ OLAN KÜRT KARDEŞLERİMİZE ÇOK İŞ DÜŞÜYOR

Türkiye’den giden ve orada yerleşenler genelde Kürt kardeşlerimiz olmuş. Onlar ilk etapta dil, gelenek ve görenek noktasında çevrelerine yeterli aktarım yapamamışlar. Modern yaklaşımlara yabancı kalmışlar. Maddî hayata yönelik çalışmalarından dolayı da ciddî bir İslâmî kimlik bunalımı içine girmişler. İslâm’dan uzak kalarak topluma karışmaya çabalamışlar. İsveç devleti ise bu kardeşlerimizi “Türk toplumunun temsilcisi’’ olarak görmüş. 

İkinci nesiller çok daha sıkıntılı süreç yaşamışlar. Kimlik arayışları, İslâm’dan uzak hayat ve alabildiğince hürriyet toplumun kimyasını bozmuş. İnşallah bundan sonraki nesiller bu açığı kapatır ve kapatacaktır da... Tanıştığımız birçok Kürt kardeşim imanı kazanma noktasında Bediüzzaman Hazretlerinin eserleri ile tanıştıkça, onun ipine sarıldıkca, nesillerini ve gençlerini kurtarma çabası içinde olmuşlar. 

Demiştik ya hürriyetin sınırı yok! Aslında duyguları sınırlandırıcı bir Rahmanî hadise bulmak çok zor. İsveç’te yaşayanların İslâm adına örnek aldıkları insanlar ise genelde Somalili ya da Afrika kökenli kardeşlerimiz olmuş. Onları yermek için söylemiyorum; sadece görüntü amaçlı “İslâm dini budur” imajları ile birçok İsveçliyi İslâm’dan uzaklaştırmışlar. Dolayısıyla İsveçliler bu görüntüden İslâmı yakalamak şöyle dursun tam tersine uzaklaşmış. 

HÜRRİYET-İ ŞERİYYEYİ İYİ ANLAMAK GEREK

Hürriyet-i şer’iyye, bir olan Allah’a iman edip, bütün kâinatın ve sebeplerin esaretinden ve mahkûmiyetinden kurtulmak anlamındadır... “İsveç, Norveç, Finlandiya ve İngiltere’nin Kur’ân’ı kabul etmeye çalışan meşhur hatipleri ve Amerika’nın din-i hakkı arayan ehemmiyetli cemiyeti gibi rû-yi zeminin geniş kıt’aları ve büyük hükûmetleri Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyanı arayacaklar ve hakikatlerini anladıktan sonra bütün ruh u canlarıyla sarılacaklar.” der, Bediüzzaman. Evet, Üstadımız reçeteyi çok açık şekilde ortaya koymuş.

Diğer bir ifadesinde Bediüzzaman, “Eğer biz doğru İslâmiyeti ve İslâmiyet’e lâyık doğruluğu ve istikameti göstersek, bundan sonra onlardan fevc fevc İslâm’a dahil olacaklardır. Hem de tarih bize bildiriyor ki, ehl-i İslâmın temeddünü, hakikat-i İslâmiyet’e ittibaları nispetindedir. Başkaların temeddünü ise, dinleriyle mâkûsen mütenasiptir. Hem de hakikat bize bildiriyor ki, mütenebbih olan beşer, dinsiz olamaz. Lâsiyyema, uyanmış, insaniyeti tatmış, müstakbele ve ebede namzet olmuş adam dinsiz yaşayamaz” der.

Op. Dr. AYTEKİN COŞKUN / [email protected]

Okunma Sayısı: 3015
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı