"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Türkiye ve Afganistan

Doç. Dr. Çoşkun Topal
22 Mart 2012, Perşembe
Afganistan’ın yanında yer almak, emperyal güçler karşısında dost ve kardeş Afgan halkını yalnız bırakmamak üzere bu ülkeye görevli giden askerlerimizden onikisi, geçen hafta başşehir Kâbil yakınlarında bir helikopter kazası sonucu şehit oldu.

Türkiye, henüz Millî Mücadele devam ederken, 1 Mart 1921’de Afganistan’la dostluk anlaşması imzalamış ve imkânları ölçüsünde Afganistan’ın maddî ve manevî kalkınmasına seferber olmuştu. Afganistan Kralı Emanullah Han ise, iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşliğin bir ifadesi olarak, Mayıs 1928’de Türkiye’yi ziyaret etmişti. Türkiye ise, 8 Temmuz 1937’de İran, Afganistan ve Irak’ın katılımıyla Sadabat Paktı’nı kurarak Afganistan’ı Alman ve İtalyan nüfuzuna düşmekten kurtarmıştı.
«««
Soğuk Savaş döneminde Afganistan, Çin-İran-Pakistan ve Sovyetler Birliği (SSCB’nin dağılması sonrası Türkmenistan-Özbekistan ve Tacikistan) ortasında yer alması dolayısıyla Avrasya üzerinde yaşanan güç mücadelesinde önemini korudu. Ülke, denize sınırı olmamakla birlikte, doğu-batı ve kuzey-güney güzergâhlarını birleştiren bir kavşak olması dolayısıyla jeostratejik açıdan merkezî bir konumdadır. Afganistan’da sosyal yapı kabilelere dayanmaktadır. Kabileler arasında en önemlisi Afganlı olarak da bilinen Peştun kabilesidir. Nitekim ülkenin güneyinde, Pakistan’a yakın bölgede göçebe olarak yaşayan Peştun halkı ağırlıktadır. Özellikle Kandehar’da Peştun dili, Kâbil ve çevresinde ise Farsça konuşulmaktadır. Fars ve Peştun dilleri, Afganistan’da resmî dil olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte “Afganistan’da biraz da Afgan vardır” sözünü haklı çıkarırcasına, 30 milyon dolayında olan Afganistan nüfusunun yarıdan fazlasını Tacik, Hazara, Özbek ve Türkmenler başta olmak üzere diğer etnik unsurlar oluşturmaktadır.
«««
Sovyetler Birliği’nin, askerî darbe ile kurulan komünist parti iktidarını desteklemek üzere Aralık 1979’da Afganistan’ı işgali, mücahitlerin direnişi ile karşılaştı. Şubat 1989’da Sovyet ordusu işgali sona erdirerek ülkeden çekildi. Ancak bu süreçte “Yıldızlar Savaşı”nın getirdiği müthiş ekonomik baskı ve ABD’nin Körfez ülkeleri ile işbirliği halinde petrol fiyatlarını aşağı çekmesi SSCB’nin batışını hazırladı. Sovyetler Birliği’ne karşı savaşan Mücahitler, 1992’de Kâbil’e girdiler ve Peşaver Anlaşması uyarınca Afganistan İslâm Devletini kurdular. Ancak kısa bir süre sonra, iktidar mücadelesinin sahne önündeki aktörleri arasında Taliban öne çıktı. Nitekim Taliban, 1994’te Ahmet Şah Mesut güçlerine karşı Kandehar’da başlattığı mücadelenin ardından Eylül 1996’da başşehir Kâbil’e girerek ülkede önemli ölçüde denetimi sağladı.
«««
Bununla birlikte 11 Eylül 2001 saldırıları sonrasında Afganistan, ABD Başkanı George W. Bush’un ilân ettiği “tek yanlı hareket” ve “önleyici müdahale” unsurlarını içeren doktrin sonucu yeniden dış müdahaleye maruz kalmıştır. ABD’nin 7 Ekim 2001’de “Sınırsız Özgürlük Harekâtı” adı altında, El Kaide’yi ülkede koruduğu ve desteklediği gerekçesiyle Afganistan’a yönelik başlattığı operasyon, 10 yılı aşkın süredir devam etmektedir. Ülkede Taliban rejiminin devrilmesi sonrasında, BM Güvenlik Konseyinin 1386 sayılı Kararı ile NATO bünyesinde bir de Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti (ISAF) kuruldu. ISAF, Ocak 2002’den itibaren Afganistan’da bulunmaktadır. Yaklaşık 130 bin ISAF personelinin bin 646'sını Türkiye sağlamaktadır. 2003 yılında BM Güvenlik Konseyi’nin 1510 Sayılı kararı ile ISAF’ın görev alanı bütün ülkeyi kapsayacak şekilde genişletilmiştir.
«««
Sonuç olarak Afganistan, küresel ve bölgesel güçlerin, jeopolitik ve stratejik temelde nüfuz mücadelesine sahne olmaya devam etmektedir. Bu sebeple ülke, iç istikrarsızlık ve dış müdahale sürecinden henüz çıkamamıştır. Son dönemde ABD’li askerlerin Bagram Hava üssünde Kur’ân-ı Kerim’i yakmaları ve yine 11 Mart 2012’de ABD’li bir askerin Güney vilayeti Kandehar’da dokuzu çocuk ve üçü kadın toplam 16 sivili katletmesi sadece Afganistan’da değil, bütün İslâm dünyasında infiale yol açmıştır. Yine de ISAF’ın ülkedeki görevini 2014 yılı sonuna kadar sürdürmesi beklenmektedir. Türkiye ise, bütün zor günlerinde olduğu gibi, bu süreçte de dost Afganistan halkının yanında yer almaya devam edecektir.

Okunma Sayısı: 1359
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı