Almanya Başbakanı Merkel’in, Kaşıkçı cinayeti dolayısıyla Suudi Arabistan’a silâh ihracatı yapmama kararına Fransa Cumhurbaşkanı Macron tepki gösterdi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Çekya’nın başşehri Prag’da Çekya Başbakanı Andrej Babiş ile düzenlediği basın toplantısında, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin gaddarca bir olay olduğunu, bunu Suudi Arabistan Kralı Salman bin Abdülaziz ile yaptığı telefon görüşmesinde ifade ettiğini anlattı. Konuya ilişkin Avrupa Birliği (AB) içinde bundan sonra nasıl bir siyaset izleneceğine ilişkin görüştüklerini belirten Merkel, “Biz Alman tarafı olarak şunu söyledik: Bu dehşet olayın arka planı gerçek bir şekilde aydınlatana kadar Suudi Arabistan’a silâh göndermeyeceğiz.” dedi. Öte yandan, Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier de Alman yayın kuruluşu Deutschlandfunk’a yaptığı açıklamada, Almanya’nın bu şartlar altında Suudi Arabistan’a silâh ihracatı yapmama kararı aldığını, Avrupa ülkelerinin ortak bir tutum benimsemesi durumunda bu kararın etkisinin Riyad üzerinde daha etkili olacağını bildirmişti.
‘Açık bir demagoji’
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi dolayısıyla Suudi Arabistan’a silâh satışının durdurulması yönündeki ifadeleri “açık bir demagoji” olarak değerlendirdiğini belirterek, silâh satışının gazetecinin öldürülmesiyle ilişkisinin olmadığını söyledi. Macron, Slovakya’nın başşehri Bratislava’da katıldığı bir toplantıda, güncel konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kaşıkçı’nın öldürülmesi ile silâh satışı arasında bir ilişkinin olmadığını ifade eden Macron, “Yemen savaşını anlıyorum, ancak bu durumun Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle bir alâkası yok” değerlendirmesinde bulundu. Önceki gün Macron’un Kral Selman bin Abdülaziz ile gerçekleştirdiği bir telefon görüşmesine ilişkin yapılan açıklamada, “işlenen cinayet sebebiyle çok derin öfke duyduğu” aktarılmıştı. Ayrıca Macron’un, Kral Selman’a ülkesi için ifade, basın ve kamu hürriyetinin önemini dile getirdiği kaydedilerek, “Fransa, ortakları ile suçlular hakkında uluslar arası yaptırımları yürürlüğe koymakta tereddüt etmeyecektir.” ifadesini kullandığı duyurulmuştu.