"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bağdat'taki Nida Camii, sığınmacılara yuvaoldu

25 Mayıs 2015, Pazartesi 20:18
Irak'ta terör örgütü IŞİD'in saldırılarından kaçarak Bağdat'a sığınan onlarca Enbarlı aile, başkentin "ihtişamlı" ibadet mekanlarından biri olan Nida Camii'nde barınıyor.

Bağdat'ın merkezinde yer alan ve özel mimarisiyle bilinen Nida Camii, yaklaşık 500 Enbarlı sığınmacının "geçici yuvası" oldu.

Nida Camii İmamı Şeyh Hişam İmad, terör saldırılarından canlarını kurtarabilen ailelere caminin kapısını açtıklarını ifade ederek, "49 aileden yaklaşık 500 kişiyi burada barındırıyoruz. Elimizden geldiği kadar sığınmacıların her türlü ihtiyacını gidermeye çalışıyoruz" dedi.

-"Cami, ibadetlere kapalı"

"Sığınmacılar için eğitim, sağlık, kültür, din ve diğer alanlarda ilgili bakanlıkların katkısıyla çeşitli kurslar açtık" diyen Şeyh İmad, "Nida Camii, barınan sığınmacılar nedeniyle dışarıdan gelenler için cuma namazı başta olmak üzere her türlü ibadete kapatıldı. Kadın ve erkekler bir birinden ayrı kalıyor. Civar bölgelerdeki halktan gelen yardımlar sayesinde günde 3 vakit yemek pişiriyoruz. Özellikle çocuklar için gönüllü hocaları getirerek günlük dersler verdiriyoruz. Bu durumu sığınmacıların kaldığı Bağdat'taki diğer camilere de yayacağız. Ne yazık ki, insanların yaşadıkları trajedi yüzünden sabırları taşmış durumda. Biz, insanları rahatlatmak için her gün telkinlerde bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.

- "Bizebiz Köprüsü'nde dünyaya geldi"

Sığındığı camide hayat mücadelesini sürdüren Enbarlı anne Ümmü Ahmet, kucağında taşıdığı 40 günlük oğlu Ahmet'in Enbar'ı Bağdat'a bağlayan Fırat Nehri üzerindeki Bizebiz Köprüsü'nde dünyaya geldiğini söyledi. Dertli anne, "Doğum sancısı içerisinde karnımı tutarak kaçıyordum. 4 kız çocuğum vardı, 5'incisi de köprü üzerinde dünyaya gelen Ahmet oldu. Doğumum nedeniyle Bağdat'a kefilsiz girebildik. Ancak kaçarken yanımıza para almadığımız için burada geçim sıkıntısı yaşıyoruz. Çocuğumun hastanedeki bakımlarını bile yaptıramıyorum" diye konuştu.  

76 yaşındaki Enbarlı Hacı Halaf ise, kentin IŞİD'in eline geçmesini güvenlik güçlerinin aniden çekilmesine bağlıyor.

Halaf, şunları anlattı:

"Ordu bir anda çekildi ve yarım saat sonra tekrar geri geldi. Durumun karmaşıklığına anlam veremiyorduk. Ordu mensuplarıyla dolup taşan kent, silahlıların (IŞİD) girmesiyle bir anda hayalet şehre  dönüştü. Çok sayıda aile katliama uğradı. Burada (cami) sessiz bekleyişimiz devam ediyor. Hiç birimizin işi gücü yok. Ne hükümet ne de güvenlik güçlerine hiç güvenimiz kaldı."

Nida Camisi'nde ailesiyle birlikte hayata tutunmaya çalışan Firas Muhammed ise, 4 gün önce Bağdat'a giriş yapabildiklerini dile getirerek, Enbar'da olup bitenleri şöyle anlattı:

"İlk başta ordu çekildi sonra tekrar geri geldi. Ancak gece saat 02:00 dolaylarında güvenlik güçleri tamamen çekildi. Kent silahlıların (IŞİD) eline geçti. 6 günlük zorlu yürüyüşümüz sırasında önümüzde onlarca kadın ve çocuk nereden geldiği belli olmayan mermiler sonucu yere yığılarak can verdi. Ölenlerin çoğunun cesetleri sokaklarda terk edildi. Onlarca aile çocuğunun cesedini arkasında bırakarak kaçmak zorunda kaldı. 6 gün içecek, yemek ve yatak olmadan Bizebiz Köprüsü'nde yaşam mücadelesi verdik. Köprü üzerinde beklerken de 5 erkek, 4 kadın ve çok sayıda çocuk vefat etti."

Irak'taki yaşantıdan umutsuz olduğunu söyleyen Edibe Ahmet, siyasi iltica çağrısı yaptı. Ahmet, "1 milyar Irak dinarıyla inşa ettiğim evimi dün IŞİD militanları patlatarak yerle bir etti. Bu haberi orada kalan tanıdıklarım dün beni telefonla arayarak verdi" dedi.

"Onlarca kadın sokaklarda atılan silahları sonucu gözümün önünde can verdi" diyen Fatma Salah, "Haydar İbadi, Mukteda es-Sadr ve Heşdi Şabi'den kentimizi geri alıp evimize dönmemizi sağlamalarını istiyoruz. Sığınmacılık durumu bizleri hayata küstürdü" şeklinde konuştu.

Irak'ın yüzölçümü bakımından en büyük vilayeti Enbar'ın merkezi Ramadi, geçen hafta çıkan şiddetli çatışmaların ardından terör örgütü IŞİD tarafından ele geçirilmişti. Bunun üzerine yüzlerce aile kenti terk ederek Bağdat ve güney illere sığınıyor. 

AA

Okunma Sayısı: 1880
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı