Birleşmiş Milletler (BM) Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Uluslararası Sözleşmesi’nin denetim organı olan Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi'nin Cenevre'de düzenlenen 95. Oturumu'nun sonunda yapılan yazılı açıklamada, Gazze sınırında 30 Mart'tan bu yana devam eden "Büyük Dönüş Yürüyüşü"ne katılan ve aralarında çocukların da bulunduğu en az 40 Filistinlinin şehit olduğu belirtildi.

Açıklamada İsrail'in şehit ettiği ve yaraladığı binlerce Filistinli göstericinin hiçbir şekilde güvenlik tehdidi oluşturmadığı vurgulandı.

İsrail güvenlik güçlerinin Filistinli göstericilere orantısız güç kullanmasının kınandığı açıklamada, Gazze'deki durumdan büyük endişe duyulduğunun altı çizildi.

***

Tıklayınız:

Gazze'de katliam var: 28 Filistinli şehit oldu, 390 Filistinli de yaralandı!

***

"Göstericilere yönelik saldırılar durdurulmalı"

Açıklamada, göstericilere yönelik saldırıların durdurulması, Filistinleri şehit eden güvenlik güçlerinin tespit edilip yargılanması, Gazze halkının gösteri yapma hakkına saygı duyulması ve Gazze'deki ablukanın kaldırılması için İsrail'e çağrıda bulunuldu.

İsrail askerlerinin ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını protesto etmek için abluka altındaki Gazze sınırında bugün düzenlenen gösterilere katılanların üzerine ateş açması sonucu 18 Filistinli şehit olmuş, 253 Filistinli yaralanmıştı.

Gazze'nin İsrail sınırında çadırlar kuran Filistinliler, ABD Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasını ve İsrail'in kuruluş yıl dönümü olan Nekbe'nin (Büyük Felaket) 70. yılını protesto etmek için "milyonluk yürüyüş" adını verdikleri kapsamlı gösteriler düzenliyor.

***

Almanya'dan Kudüs açıklaması

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Adebahr, "Kudüs'ün hem İsrail'in hem de Filistin'in başkenti olması şeklinde bir çözüm getirilmelidir." dedi.

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Adebahr, Gazze'de düzenlenen gösterilerde ifade özgürlüğünün kötüye kullanılmamasını, İsrail'in de aldığı güvenlik önlemlerinde ölçülü davranmasını istediklerini söyledi.

Adebahr, bugün başkent Berlin'de düzenlenen basın toplantısında, Kudüs'teki ABD Büyükelçiliği açılışına hangi Alman yetkililerin katılacağı sorusu üzerine, Ortadoğu politikalarıyla ilgili tutumlarında şüphe uyandırmamak için Kudüs'teki Alman Büyükelçisi'nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun dün akşam verdiği resepsiyona katılmadığını, bugünkü açılış törenine de hiçbir Alman diplomatın davet edilmediğini söyledi.

Kudüs ile ilgili tutumlarının değişmediğini, kendileri gibi AB'nin ortak görüşünün de sadece önemli konularda uzlaşma sağlandığı takdirde ihtilafın çözülebileceği yönünde olduğunu ifade eden Adebahr, "Kudüs'ün hem İsrail'in hem de Filistin'in başkenti olması şeklinde bir çözüm getirilmelidir." dedi.

Tüm taraflardan itidalli davranmalarını istediklerini belirten Adebahr, "Herkese düşünceleri barışçı şekilde ifade etme özgürlüğünü kötüye kullanmama ve aynı zamanda İsrail'e aldığı güvenlik önlemlerinde ölçülü davranması çağrısında bulunuyoruz." dedi.

"Diğer yandan, Federal Hükümet için, Kudüs'te bugün Amerikan Büyükelçiliğinin açılıyor olmasının şiddet için bir gerekçe olmaması gerektiği de açıktır." ifadesini kullanan Adebahr, bu nedenle Gazze'deki Büyük Dönüş Yürüyüşü'nden ve yarın için Batı Şeria'da düzenlenecek gösterilerden endişe duyduklarını kaydetti.

İsrail'in Gazze'ye olan ana sınır kapısını kapatmasını nasıl karşıladıklarının sorulması üzerine de Adebahr, etkili bir şekilde insani yardım yapılabilmesi için Gazze'ye geçişin sağlanması gerektiğine inandıklarını dile getirerek, "Gazze'ye yardım malzemelerinin ulaşamayacak ve oradaki halka yardım edilemeyecek olmasından endişe duyuyoruz." diye konuştu.

Donald Trump Başkanlığındaki ABD Yönetimi, 6 Aralık 2017’de Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını duyurarak, Başkent Tel Aviv’de bulunan büyükelçiliğini Filistinlilerin Nekbe (Büyük Felaket) olarak nitelediği, İsraillilerin ise ülkelerinin kuruluş yıl dönümü olarak kutladığı 14 Mayıs'ta Kudüs’e taşıyacağını açıklamıştı. Karar, bölgesel, uluslararası düzeyde ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda büyük tepkiyle karşılanmıştı.

Filistinliler, İsrail'in 14 Mayıs 1948'de işgal ettiği topraklarda bağımsızlığını ilan etmesi ve Filistinlilerin zorunlu göçe tabi tutulması nedeniyle 15 Mayıs'ı Nekbe olarak anıyor.

AA