"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kofi Annan'ın dünya siyasetine etkisi nasıl oldu?

18 Ağustos 2018, Cumartesi 21:06
80 yaşında vefat eden Kofi Annan, Birleşmiş Milletler'in ilk Afrika kökenli siyahi Genel Sekreteri olarak 1997-2006 yılları arasında görev yaptı.

Kendi ismiyle kurulan vakıftan yapılan açıklamada, Annan'ın "Kısa bir hastalık süreci sonrası Cumartesi günü huzur içinde hayata gözlerini yumduğu" kaydedildi.

Kofi Annan Vakfı'ndan yapılan açıklamada, İsviçre'nin Cenevre kentinde ölen Annan için "dünya çapında bir devlet adamı ve enternasyonalist düşünceye tam olarak inanmış bir kişi olarak hayatı boyunca daha adil ve barışçıl bir dünya için çalıştı." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, "Nerede bir sıkıntı ve ihtiyaç varsa oraya ulaştı, şefkat ve empati ile insanlara dokundu. Diğerlerini kendisinden önceye koydu." denildi.

ABD politikalarına yakın olmakla eleştirildi

Bölgesel çatışmalar, küresel sorunların çözümü ve BM'nin yeniden etkin ve itibarlı bir örgüt olması sağlamak için yaptığı çalışmalarla hatırlanan Kofi Annan, 2001 senesinde Nobel Barış Ödülü'nü kazandı ve bu sayede uluslararası diplomaside ağırlık ve etkinlik kazandı.

Kofi Annan, uzun profesyonel hayatının neredeyse tamamını BM'nin farklı misyonlarında geçirdi ve genel sekreterlik görevinin ardından da özel temsilci sıfatıyla başta Suriye bunalımı olmak üzere küresel sorunların çözümünde rol oynamaya devam etti.

1938'de Gana'da doğup İsviçre'de eğitim gören ve 1962'de Dünya Sağlık Örgütü'nde işe başlayarak BM'ye adım atan Annan'ın, genel sekreterlik koltuğuna oturmasını sağlayan kuşkusuz en önemli neden, selefi Mısırlı Butros Butros-Gali'nin ikinci dönem görev yapmasının ABD vetosuyla engellenmesiydi.

Annan, BM kuralları gereği, o dönem genel sekreterlik görevi Afrika kıtasında olduğu için Güvenlik Konseyi'nce seçilerek bu görevi üstlendi. Ganalı diplomatın ABD'nin tercihiyle bu göreve getirildiği değerlendirmeleri, Kofi Annan'ın başta 2003 Irak savaşı olmak üzere genel sekreterliği boyunca ABD politikalarına yakın bir performans gösterdiği eleştirilerine yol açtı.

Annan'ın görev yaptığı dönemde, üzerinde durduğu en önemli konular arasında BM'nin yeniden organize edilerek etkinlik ve itibarının artırılması, BM Milenyum Kalkınma Hedefleri'ni oluşturularak 21. yüzyılda küresel sorunların çözümün sağlanması, özellikle Afrika'da AIDS'le mücadelenin kazanılması ve bölgesel çatışmaların sonlandırılması ön planda oldu.

Eski genel sekreter, 11 Eylül terör saldırıları sonrasında küresel terörizmle mücadele konusunda da BM'yi ön plana çıkarmaya çalışmış ancak ABD'nin BM kararı olmadan Irak'a ve diğer bölgelere düzenlediği askeri operasyonlara ses çıkarmaması nedeniyle eleştirilmişti.

Kofi Annan'ın uzun BM kariyeri boyunca akıllarda en çok kalan görevlerinden biri de 1992-1995 yılları arasında BM'nin barış gücü operasyonlarından sorumlu genel sekreter yardımcılığı oldu. Butros-Gali tarafından bu göreve atanan Annan, 1994 Ruanda ve 1995'deki Srebrenica soykırımlarını engelleyemediği eleştirileriyle yüzleşmek durumunda kaldı.

Kıbrıs'ta tarafların uzlaşamadıkları maddeleri kendisi yazdı

Kıbrıs müzakereleri, AKP'nin iktidara gelmesinin ardından hız kazandı ve yoğun pazarlıkların ardından Kofi Annan, tüm tarafları 29 Mart 2004'te İsviçre'nin Bürgenstock kasabasında yapılacak nihai toplantıya davet etti.

Ekleriyle birlikte toplam 9,000 sayfayı bulan Annan Planı, 31 Mart 2004'te son halini kazandı. Bu süreçteki en önemli unsur eski genel sekreterin, tarafların uzlaşamadıkları maddeleri kendisinin yazması oldu.

Kofi Annan'ın usta ve sakin ama aynı zamanda kararlı bir diplomasiyle yürüttüğü çabalar sonunda ortaya çıkan plan, 24 Nisan 2004 günü Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk taraflarında referanduma sunuldu. Oylama sonucunda Kıbrıs Türkleri, yüzde 65 oranla "evet" derken, Kıbrıs Rumları yüzde 75 ile "hayır" dedi ve Kıbrıs tarihinde taraflara sunulan ilk ve tek barış planı kabul edilmemiş oldu.

Kıbrıs Rumları, Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında AB'ye tam üye olurken, AB müktesebatının adanın kuzeyinde uygulanmayacağı açıklandı. Türkiye, 2004 Aralık ayında yapılan AB zirvesinde alınan karar sonucunda 3 Ekim 2005 tarihinde AB ile tam üyelik müzakerelerine başladı.

Annan Planı ile ilgili en önemli eleştirilerden biri, çözüm metninin kapalı kapılar ardında, şeffaflıktan uzak ve kamuoylarının bilgisinin dışında hazırlanması ve bu nedenle de Kıbrıs Rum tarafını ikna etmekten uzak olduğu oldu.

Bu deneyim, bir sonraki BM Genel Sekreteri Ban ki Mun'un döneminde yapılan müzakerelerin daha şeffaf bir şekilde yapılması ve boşlukları genel sekreter tarafından değil Kıbrıslılar tarafından yazılan bir plan üretmesi anlayışını doğurdu. Ancak bu da Kıbrıs sorununun çözümüne ilaç olmadı.

Kofi Annan, tarafları referanduma götüren ve dolayısıyla barışa en çok yaklaştıran genel sekreter sıfatıyla tarihtekini yerini korumaya devam etti.

BBC Türkçe

Okunma Sayısı: 1540
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı