Batı Şeria'nın güneyindeki El Halil kentinde bulunan İbrahim Camisi, ramazan ayında İsrail askerlerinin aldığı yoğun güvenlik önlemleri nedeniyle adeta askeri kışlayı andırıyor. Cuma namazını kılmak için camiye akın eden Filistinliler, İsrail askerlerinin silahlarının gölgesinde namazlarını kılıyor. 

İsrail yönetiminin 1994 yılından bu yana  yarısını Yahudilere, yarısını ise Müslümanlara tahsis ettiği caminin her iki kısmı da ramazan ayında cuma günleri Müslümanlar için açılıyor. Bu fırsatı değerlendirmek isteyen Filistililer, Batı Şeria'nın çeşitli kentlerinden İbrahim Camisi'ne akın ediyor. Filistinli Müslümanlar, İbrahim Camisi'ne ulaşana kadar gün boyu pek çok askeri kontrol noktasından, elektronik kapılardan, kimlik ve belge kontrolünden geçmek zorunda kalıyor. Camiye ulaşan binlerce Filistinli, İsrail askerlerinin yoğun güvenlik önlemleri altında caminin tüm koridorlarını, avlularını ve merdivenlerini dolduruyor.  

Filistinliler, İbrahim Camisi'nin kendileri için anlamını, İsrail'in camiyi ikiye bölmesinden duydukları rahatsızlığı ve burada namaz kılmak için gösterdikleri çabayı anlattı. 

Muhenned Ebu Nime (37) isimli Filistinli, çocukları ile İbrahim Camisi'nde cuma namazı kılmak istediğini belirterek "İbrahim Camisi bizim için çok önemli. Çocuklarıma da bu caminin önemini, kutsiyetini ve buranın bize ait olduğunu anlatıyorum" dedi. İbrahim Camisi'ne gelerek buradan vazgeçmeyeceklerini bir kez daha herkese anlatmak istediklerini ifade eden Ebu Nime, Yahudi yerleşimcilerin kendilerine ayrılan kısımla yetinmeyip caminin tümüne hakim olmaya çalıştığını savundu.

Muhammed ez-Zateri (65) isimli Filistinli de "Burası Peygamberlerin atası Hz. İbrahim'in camisi. O'nun ve diğer pek çok peygamberin ve eşlerinin türbesi burada. Yahudiler şunu iyi bilmeli ki burası Müslümanların, onların değil" diye konuştu. Camiye girmek için saatlerce beklediğini neredeyse günün yarısını camiye girebilmek için harcadığını anlatan Zateri, "Ancak tüm engellemelere rağmen İsrail'in burayı Yahudileştirilmesine izin vermeyeceğiz. İbrahim Camisi'ne gelmeye devam edeceğiz" dedi.

Ümmü Mahmud Ebu Hadid isimli Filistinli kadın ise İbrahim Camisi'nin İsrail tarafından iki kısma ayrılmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. 

El Halil kentindeki İbrahim Camisi, Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa'dan sonra dünyadaki en eski dördüncü cami olarak biliniyor. Tüm kısımları açıldığında camide yaklaşık 12 bin kişi namaz kılabiliyor. 

İbrahim Camisi, bin 500 İsrail askerinin korumasında yaklaşık 400 Yahudi yerleşimcinin yaşadığı El Halil'deki Eski Şehir'de bulunuyor.

Yahudiler, 1994 yılına kadar belli saatlerde buradaki "Hazreti İbrahim’in kabrini" ziyaret edebiliyordu. Baruch Goldstien isimli aşırı sağcı Yahudinin 25 Şubat 1994'te cami cemaati üzerine ateş açarak 29 Filistinliyi öldürmesi ve 125'ini yaralamasının ardından İsrail yönetimi, güvenlik gerekçesiyle caminin yarısını Yahudiler için mabede dönüştürmüştü. 

AA