Stockholm’un kendisi ve etrafı sularla kaplı. Bölgesinde binlerce küçük ada mevcut ve çok sayıda gemi var. Görüp gezmek için ideal bir yer. Stockholm’de iki camiyi ziyaret etmek nasip oldu. Caminin biri merkezi bir yerde ve cemaate daha fazla imkân sunuyor.
Allah nasip etti ve İsveç’i ziyaret ettik.
İstanbul’un bir yaz günü sıcaklığından Berlin üzerinden Stockholm’un serin 20 °C sıcaklığına gelmek rahatlatıcı bir değişiklik.
Yolcularda bir rahatlık var ve hiç kimse stres içinde değil.
Uçaktan inip havalimanına girişimizde sıkıntı yok, bir iki acele eden yolcu var, o kadar.
Bagajımızı aldıktan sonra, gideceğimiz treni bilmediğimizden, yardımcı olan görevli arayıp bulduk. Gayet sakin ve güzel bir şekilde bizi yönlendirdikten sonra, trenimize yetişebildik.
Trenden sonra tramvaya geçişimiz de aynı şekilde görevliler tarafından kolaylaştırıldı elhamdulillah. Biletleri aldığımzda bir şey farkına vardık: İsviçre’de genel olarak ödemeler ‘kredi kart’ıyla yapılıyor.
Nakit ödeyen sayısı çok düşük olduğunu öğrendik. Hatta, bir yerde ödeme yapacağımız zaman, o Café’de nakit ödeme yapılamadığını öğrendik. Tuhafımıza gitti, ama demek ki mümkünmüş.
Türkiye’de kadar dövizciler yaygın değil, para bozdurma imkânı belirli turistik yerlerde veyahut Western Union’da mevcut. Para bozarken biraz kesinti de oluyor. Taksiler hemen tanınıyor. Yan tarafta ortalama fiyatları yazılı, ona göre müşteriler bütçeye göre bir taksiye biniyorlar.
Kaldığımız ev eski orijinal halinde bırakılmış bir evdi. Asansörü de var, o da kapısının elle kapanılan eski modellerden.
Etrafı sularla kaplı
Stockholm’un kendisi ve etrafı sularla kaplı. Şehir merkezinden açık denize fazla vakit kaybetmeden gidiliyor. Stockholm bölgesinde binlerce küçük ada mevcut ve çok sayıda gemi sahipleri var. Tabiatı görüp ve gezmek için ideal. Büyük şehirlerde olduğu gibi, Stockholm’un merkezi de kalabalık. Ama bizim bildiğimiz İstanbul’un kalabalığı kadar boğucu değil. Birbirine bağırma, kavga, gürültü yok denecek kadar az. Bir protestoya şahit olduk. Gayet sakin bir şekilde katılanlar ve güvenlik güçleri yan yanaydı. Ortamda gerilim diye bir atmosfer his edilmiyordu.
Stockholm’da Türkler de var
İki camiyi ziyaret etmek nasip oldu. Bir cami küçük bir dairede idi. Pek geniş olmadığı için, iç düzenlenmesi şaşaalı değildi. Diğer cami ise merkezi bir yerde olduğundan ve binası daha geniş olduğundan, daha işlek ve daha fazla imkân sunuyordu. Hem mescid, hem diğer yerleri (abdest alma yeri vs.) büyük ve rahatlıkla hareket ediliyordu. Cuma namazı çıkışında herkese reklam ve bedava bir sim kartı dağıtılıyordu. Stockholm’da Türkler de var, ama Arab asıllı, arab yarım adasından ve Kuzey Afrika’dan insanların sayısı daha çok. En azından bizim ziyaretimizde öyle görünüyordu.
Haber: Zübeyir Çakır