Son olarak Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğuna girerken görülen ve bir daha kendisinden haber alınamayan Suudi gazeteci ve yazar Cemal Kaşıkçı’nın akıbeti ile ilgili belirsizlik sürerken Kaşıkçı’nın Konsolosluk binasında öldürüldüğüne yönelik haberler Riyad yönetimi üzerindeki kuşkuları güçlendiriyor. Kendisine yöneltilen suçlamaları reddeden Suudi yönetimi, ortaya çıkan ayrıntılarla ilgili sessiz kalmayı tercih ediyor. Suudi Arabistan yönetiminin Kaşıkçı’nın Konsolosluk binasından çıktığına dair delil gösterememesine yer vermeyen Suudi medyası ise, Suudi Krallığına karşı iftira kampanyası yürütüldüğü konusunda hemfikir. Suudi gazeteleri ve internet siteleri, “rivayetlerin” arkasındaki dış mihrakları ise Türkiye ve Katar olarak ilan etmiş durumda.

Koordineli iftira kampanyası

Riyadh Daily internet sitesinde yorumu yayınlanan bir Suudi yazar, “Türkiye ile Katar’ın Suudi Arabistan Krallığının adına leke sürmek için koordineli bir kampanya yürüttüklerini” ileri sürerken Suudi internet sitesi Sabq’da da “ülkeye karşı kafa karıştırmak amacıyla yoğun kampanya başlatıldığı” iddia edildi. DW’nin derlediği haberlere göre, Suudi Arabistan haber sitelerinden Ajil, bir adım daha ileri giderek “Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz ile birlikte görüldüğü resmin üzerinde oynandığını ve Cengiz’in resminin sonradan monte edildiğini” öne sürdü. Hatice Cengiz geçen hafta Konsolosluğun kapısına kadar Kaşıkçı ile birlikte gitmiş ve boş yere saatlerce nişanlısının binadan çıkmasını beklemişti.

Reformları çekemiyorlar

Riyad merkezli Arab News gazetesinin genel yayın yönetmeni Faisal J. Abbas da Kaşıkçı’nın kaybolmasının Suudi Arabistan’ı zor durumda bırakmak için kullanıldığı görüşünde. Abbas, gazetede yayımlanan köşe yazısında, El Cezire ve diğer Katarlı medya organlarının teyit edilmemiş haberlerle bu olayı vermesinin bu amacın ispatı olduğunu savundu.

Yine Arab News’dan Abdülrahman el-Raşid ise Suudi yönetiminin “bölgede değişimin öncüsü bir lokomotif işlevine sahip olduğunu” savunarak “Suudi Arabistan’ın en kapsamlı ve güçlü reform sürecini başlatan ülke olarak diğer bölge ülkelerinden muhalefet gördüğünü” ileri sürüyor. Yorumda Kaşıkçı’nın akıbetiyle ilgili “Türk-Katar propagandası” olarak nitelendirilen gelişmeler “yeni Suudi projesine karşı verilen meydan muharebesi” diye tanımlanıyor.

Haber Merkezi