Avrupa’nın tarihî merkezlerinden olan Almanya’nın Osnabrück şehrinde, Müslüman Türklerin açtığı caminin konferans salonunda Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin Hutbe-i Şamiye’si ele alındı. Avrupa Nur Cemaati’nin Osnabrück Temsilciliği tarafından düzenlenen güne çok büyük katılım oldu.

Kadın, erkek ve çocukların doldurdukları salonda adeta bir bayram havası yaşandı. Kitapların yanı sıra kadınların el işi ve mutfak maharetlerinin sergilendiği programa katılanlar, kendilerini bir Anadolu şehrindeymiş gibi hissetti. Günün açılışı her programda olduğu gibi Kur’ân-ı Kerîm tilâveti ile başladı. Muhammed Arslan’ın okuduğu Kur’ân-ı Kerîmden sonra, ev sahipleri adına Dr. Hüseyin Yılmaz açış konuşmasını yaptı.

Yılmaz, “Neden Hutbe-i Şamiye” derken, Müslümanların Şam-ı Şerif’e vefasızlığına, yaptıkları yanlışlara ve Bediüzzaman’ı dinlememelerine dikkat çekti. Yılmaz konuşmasında, Bediüzzaman’ın dâvâsı ve mücahedesi üzerinde durarak örnekler verdi.

TEKRAR BULUŞMAK TEMENNİSİYLE...

Gençlerin yaptığı sunumlar büyük beğeni topladı.

Program esnasında gösterilen Yeni Asya EuroNur yapımı, Bediüzzaman’ın hayatından ve mücahedesinden kesitler sunan sinevizyon oldukça beğenildi. Aynı zamanda savaş öncesindeki Şam-ı Şerif’ten resimler, manzaralar ve sahabeye ait kabirler perdeye aktarıldı. Günün sonunda Osnabrücklüler, konuşmacılara çiçek takdiminde bulundu. Gençlerin Risale-i Nur’dan vecizeler okuması, çocukların birkaç marş ve ezgisinden sonra program ev sahiplerinin yemek dâvetiyle sona erdi. Geçen sene de tertip edilmiş olan programın, gelecek yıllarda da devam etmesi hususunda temennilerde bulunuldu. 

HUTBE-İ ŞAMİYE GÜNÜMÜZE BAKIYOR

Ardından kürsüye dâvet edilen Almanya İslâm Konseyi Din Şûrâsı Sözcüsü Şükrü Bulut, önce dikkatleri içinde bulunulan zaman ve mekâna çevirdi. “Ahirzamanın kaos ve anarşilerine Kur’ân’dan reçete sunan Bediüzzaman’ın seneyi devriyesi ve yer de Hz. İsa’nın (as) ümmetinin savaşlara anlaşma ile son verdikleri bir mekân…” Helâket ve felâket asrının adamı olarak, İslâm’ın kalbi mesabesindeki bir şehirde, yüzlerce ulemanın huzurunda asrına ve gelecek asırlara Kur’ân’dan reçete hazırlayan Bediüzzaman’ın Hutbe-i Şamiye’sinin dünden ziyade bugün için yazıldığını söyleyen Bulut, evvelâ zamanın hastalıklarını sıraladı ve daha sonra her şeyin başı olan iman, hürriyet, ilim ve ümit noktaları üzerinde durdu. Avrupa’nın Bediüzzaman’ın dünyasında çocukluğundan beri önemli bir yer tuttuğuna dikkat çeken Bulut, hem Divan-ı Harb-i Örfi’de hem Hutbe-i Şamiye’de hem Münâzarât’ta ve hem de bu eserleri takip eden bütün Risale-i Nur Külliyatında Avrupa telâkkisinin önemli bir yer tuttuğunu vurguladı. Ahirzaman dinsizliğine karşı ancak ittifak ederek galip gelebilecek Müslümanlar ve Hıristiyanlar için birbirlerini tanımanın şart olduğunu, aksi takdirde hem Avrupa’da ve hem de İslâm coğrafyasında kan ve gözyaşının hâkim olacağının altını çizen Bulut, Hutbe-i Şamiye eserinin ilk kelimesi olan “El-Emel” kelimesinin üzerinde durarak özetli bir tahlil sundu. 

Fotoğraflar: Abdullah EFE

Yeni Asya EuroNur