"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Türkiye-AB ilişkilerinde aklıselime dönüş

01 Haziran 2017, Perşembe
Türkiye ile AB arasında 13 Haziran’da yapılması planlanan ‘siyasi diyalog toplantısı’nı değerlendiren Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Fuat Keyman, “AB de Türkiye’den demokrasiden ve hukukun üstünlüğünden sapmamasını ve kendisine karşı sert üslubunu bırakmasını istiyor” dedi.

Anadolu Ajansı için yazdığım bir önceki yazıma “Türkiye-AB ilişkilerinde büyük kriz” başlığını atmıştım. 16 Nisan referandumu öncesi yazdığım o yazıda, Türkiye-AB ilişkilerinin, 1997 yılında yaşanan “siyasî düzeyde ilişkilerin dondurulması” dönemini başlatan ve 1999 yılının sonunda Türkiye’ye ‘aday ülke statüsü’ verilinceye kadar süren büyük krize benzer bir kriz yaşama riskini ihtiva ettiğini söylemiştim. Böyle bir krizin, sadece her iki taraf için değil, bölgesel ve küresel istikrar için de çok olumsuz sonuçları olacağı ikazını yaparak her iki tarafın da aklıselim olana dönmesi gerektiğini vurgulamıştım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Brüksel’de yapılan NATO toplantısında AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile de görüştü. Olumlu geçen bu görüşmeden sonra, Türkiye-AB ilişkilerini yeniden canlandırabilecek ‘12 aylık yeni takvim’ üzerinde çalışıldığı ve bu sürecin yılın sonunda başlatılacağı açıklaması yapıldı.        

13 Haziran’da siyasal direktörler düzeyinde ‘siyasî diyalog toplantısı’ yapılaması kararı alındı. Temmuz ayında ise bakanların ve AB komiserlerinin katılacağı üst düzey siyasî diyalog toplantısı yapılacak. Bu yıl sonu başlatılması düşünülen yeni takvim: Bir süredir askıya alınan enerji diyaloğu ve ekonomi toplantılarının yeniden başlatılmasını; AB ile Türkiye arasında imzalanan göçmen anlaşması kapsamında 8 maddenin karşılanmasını ve tarafların fon ve diğer konularda üzerlerine düşeni yerine getirmesini; Türkiye-AB arasındaki ‘vize serbestisi’ konusunda yol alınmasını; Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesinin ve modernizasyonunun hızlandırılmasını; Türkiye-AB müzakerelerinde yeni fasılların açılmasını içeriyor.

Türkiye-AB ilişkilerinde güven krizi

Türkiye-AB ilişkilerinde ciddî boyutta bir ‘güven krizi’ yaşandığı doğru. Liderler arası ipleri koparma derecesine kadar giden bir ‘sözler savaşı’ olduğu da doğru. Türkiye’nin, yaklaşık altmış yıl sonra kapıda beklemekten çok sıkıldığı ve “artık yeter” noktasına geldiği de doğru. AB’nin Türkiye ile ilişkilerini, demokrasi ve hukuk sorunlarını bir tarafa bırakarak götürmesinin kendi içinde ciddî sıkıntılar oluşturduğu da doğru. Türkiye’nin AB-Avrupa ülkelerindeki imajının son dönemde çok kötüleştiği de bir gerçek. Türkiye-AB müzakere süreci de durmuş durumda. (...) Bütün sorunlara rağmen, bugün küreselleşen dünyanın yaşadığı türbülans ve bu türbülansın hızlandırdığı bölgesel istikrarsızlık ve insanî trajedi içinde, Türkiye-AB ilişkilerinin de, bırakın dondurulmayı ya da boşanmayı, tam aksine yeniden-canlandırılmaya, birlikte çalışmaya ve işbirliği yapmaya ihtiyacı var.  

Aklıselime dönüş

Türkiye-AB ilişkilerde boşanma ya da ilişkilerin dondurulması lüksü yoktur. Brüksel’de alınan Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönemi başlatma ve 12 aylık yeni bir yol haritası hazırlama kararı, aklıselim olanın tercih edilmesi olarak okunmalıdır. Bununla birlikte, son dönemki kriz oluşturucu sorunlardan ders alınarak: Türkiye-AB tam üyelik müzakere fasıllarının açılması ve müzakere sürecinin tekrardan başlatılması; Sayın Cumhurbaşkanı’nın sürekli vurguladığı gibi, terör, mülteciler ve çökmüş devlet sorunları gibi büyük meydan okumalara karşı Türkiye ve AB/Avrupa’nın işbirliği içinde ve birlikte çalışması; AB/Avrupa’nın Türkiye’ye, mültecileri ve terörü kendi ülkesi içinde tutan ve Avrupa’ya gitmesini engelleyen bir ‘tampon ülke’ gibi araçsal ve indirgemeci bir yaklaşımla bakmaktan vazgeçmesi; Türkiye’nin de darbe girişimine ve teröre karşı mücadele ederken, eş zamanlı olarak, demokrasisini güçlendirmesi ve olağan hukuk alanına geri dönmesi gerekmektedir. 

AA

Etiketler: avrupa birliği
Okunma Sayısı: 1789
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı