"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

'Türkiye, Kürtler ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi Paneli' düzenlenecek

26 Ocak 2015, Pazartesi 19:11
Başbakanlık Başdanışmanı Hatem Ete, "Kürt hareketi özerklik talebinden vazgeçti demiyorum ancak özerklik talebi Çözüm Süreci'nin bir parçası değildir demek istiyorum" dedi.

Ete, Erbil'de düzenlenen "Türkiye, Kürtler ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi Paneli"nin soru cevap kısmında oturumdaki konuşmasının yanlış anlaşıldığını söyledi.

Katılımcıların sorusu üzerine sözlerine açıklık getiren Ete, "Kürt hareketi özerklik talebinden vazgeçti demiyorum. Ancak özerklik talebi Çözüm Süreci'nin bir parçası değildir demek istiyorum. Bunu Çözüm Süreci'nin bir parçası kılmamaya karar verdiler diyorum. Yani Kürt siyasi hareketi, silahlı mücadeleyi bırakıp siyasi mücadeleye yönelebilir. Ancak siyasi mücadelenin enstrümanlarıyla özerklik talebini sürdürebilir. Bu sorun değil. Bu demokratik bir ülkede demokratik bir tartışmanın unsurlarından biri olarak her bir hareketin savunabileceği bir şey" diye konuştu.

 Ete, şöyle devam etti:

"Ben PKK, HDP hattı özerklik fikrinden vazgeçti demiyorum. Ancak bu, Çözüm Süreci'nde konuşulan meselelerin bir ön şartı değil. Biz Türkiye'de silahsızlanmayla ilgili bir süreç yürütüyoruz. Silahsızlanma özerklik talebine çarpacaksa eğer Oslo gibi bir süreçle karşı karşıya kalırız. Zaten Oslo'dan alınan dersle Çözüm Süreci başladı dememin sebebi de budur. Silvan saldırısının gerçekleştiği gün Aysel Tuğluk, Diyarbakır’da DTK toplantısında demokratik özerklik beyannamesini açıkladı. Şimdi oradan bugüne gelirsek bu, şunu kabul etmekle ilgili bir şey: Kürt hareketi, eğer özerklik olmazsa Çözüm Süreci de olmaz düşüncesine kapılıyorsa o zaman ben de karamsar olabilirim. Masada özerklik verilmedikçe Çözüm Süreci nihayete ermeyecek düşüncesindeysek o zaman hepimiz beraber karamsarlığa kapılabiliriz. Çünkü böyle bir şey gerçekleşmeyecek. Devletin net olarak ortaya koyduğu bir süreç olarak bu var. Bir aktörle konuşarak bir bölgenin kararını veremezsiniz. Kişisel görüşüm: PKK, silah bırakmaya karar verdiği için zaten Çözüm Süreci'nde bu tür mekanizmaya dair gerekçeler öne sürüyor. Eninde sonunda PKK silahı bırakacak. Çözüm Süreci onurlu bir çıkış fırsatıdır."

Hatem Ete, "PKK'ya yakın" nitelendirdiği medyanın dilini eleştirdiği konuşmasında şu değerlendirmede bulundu:

"Soykırım imha, katliam dilini yadırgıyorum. Çözüm Süreci boyunca devlet ve kamuoyunun fikrini şekillendiren ideolojik enstrüman olan medya, kanaat önderleri ve televizyon yayıncıları dillerini çok radikal bir dönüşüme tabi tuttular. Medya artık bebek katili Öcalan söylemi kullanmıyor. İnsanlar gayet somut, gerçekçi bir dil kullanıyor. Fakat aynı şey PKK tabanında hayata geçmiyor. PKK tabanı 90’larda yaşıyormuşuz gibi her gün imha, katliam, soykırım haberleri yapıyor. Bu söylemi dillendiriyor. Alın Özgür Gündem gazetesini seçin, 20 yıl önceki, 10 yıl önceki gazete ile bugünkü arasında bir fark yok. 'Büyük bir düşman var ve Kürtleri imha ediyor.' Oysaki Türkiye'de çok şey değişti. Şimdi Çözüm Süreci'ni yürütüyorsanız eğer tabanınızı da buna alıştıracaksınız. Tabanınızın psikolojisini de dilini de buna uyarlayacaksınız. Devletin böyle bir tasfiye, soykırım gibi bir niyeti yok. AK Parti döneminde güvenlik perspektifinin yerini daha siyasi bir perspektif aldı. Cizre'de olan biteni görmüyor mu devlet. Devlet isterse Cizre'yi 90’lardaki devletin aşina olduğu enstrümanlarla çözemez mi? Sizce burada bir kararlılık yok mu? Devlet ısrarla ve inatla meseleyi demokratik mekanizmalarla çözmek için Cizre’de süreci uzatmıyor mu?"

Ortadoğu Araştırma Enstitüsü’nün (MERİ) Erbil’de düzenlediği "Türkiye, Kürtler ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi Paneli"nin ilk oturumu SETA Siyaset Araştırmacısı Galip Dalay'ın başkanlığında başladı. Oturumlarda Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nden (IKBY) Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani, Hükümet Sözcüsü Sefin Dizayi, Başkanlık Divanı Başkanı Fuat Hüseyin, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Politbüro Üyesi Sadi Ahmet Pire; Türkiye'den ise Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başdanışmanı Etyen Mahçupyan ve Danışmanı Mesut Özcan, İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Yeğen, Dicle Üniversitesinden Prof. Dr. Vahap Coşkun, SETA Araştırmacısı Yılmaz Ensaroğlu, Siyasetçi Haşim Haşimi ve diğer önemli isimler katıldı.

AA

Okunma Sayısı: 1361
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı