Uluslararası Af Örgütü'nün açıklamalarından satır başları şöyle:

Filistin topraklarının İsrail devleti tarafından işgalinin 70. yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Kudüs’te Büyükelçilik açması günlerdir Gazzeliler tarafından protesto ediliyor. İsrail ise protestocuları öldürecek şekilde hedef almaya devam ediyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı verilerine göre 30 Mart’ta başlayan “Büyük Dönüş Yürüyüş” protestolarında ve son olarak ABD Kudüs Büyükelçiliği protestolarında en az 100 Gazzeli öldürüldü ve en az 10 bin kişi yaralandı. Yaralananlar arasında en az 300 çocuk ve 85 kadın bulunuyor. 70’i aşkın yaralının durumuysa ciddiyetini koruyor.

UAÖ Türkiye Şubesi Kampanyalar ve Savunuculuk Direktörü Ruhat Sena Akşener, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“İsrail devletinin barışçıl protestoculara karşı öldürücü ve ağır biçimde yaralayıcı güç kullanması sonucu Gazze’de büyük bir felaket yaşanıyor. Siviller, sadece barışçıl olarak haklarını kullanarak, içinde bulundukları dayanılmaz koşulları protesto ettikleri için ve artık İsrail toprağı haline gelen evlerine ve kasabalarına geri dönüş hakkını istedikleri için şiddete uğruyorlar. Bundan daha insani ve doğal ne olabilir ki?”

Protestocular kasten öldürülüyor veya sakat bırakılıyor

Bu yıl 30 Mart’ta başlayan ve her Cuma devam eden “Büyük Dönüş Yürüyüşü” sırasında da İsrail ordusu Gazzeli protestoculara şiddet ve ateşli silahlarla müdahale etmişti. UAÖ’nün bu yürüyüşlere dair yürüttüğü araştırma, herhangi bir tehlike oluşturmayan protestoculara yönelik İsrail ordusunun kasten öldürecek veya sakat bırakacak şekilde saldırdığını ortaya koyuyor. 

UAÖ, uluslararası kamuoyuna bir süredir yaptığı silah ambargosu çağrısını yineliyor. Sembolik kınama açıklamalarının zamanının geçtiğini belirten UAÖ, uluslararası toplumun derhal somut adımlar atarak İsrail’e silah ve askeri ekipman sevkiyatına son vermesini talep ediyor.

ABD’nin gelecek 10 yılda İsrail’e 38 milyar ABD doları değerinde askeri yardım sözü verdiğini, aynı zamanda Fransa, Almanya, Birleşik Krallık ve İtalya gibi AB üyesi devletler de dahil olmak üzere diğer devletlerin İsrail’e çok büyük miktarlarda askeri ekipmana ruhsat verdiğini hatırlatan Kampanyalar ve Savunuculuk Direktörü Akşener,

“Eğer silah sevkiyatı bu şekilde devam ederse, zaten yıllardır İsrail’in Gazze’ye uyguladığı zalim ambargo altında yaşamanın acısını çeken binlerce kadın, erkek ve çocuğun durumu daha da kötüye gidecek. Bu durum kabul edilemez. İsrail ordusunun bu pervasız tavrını bir an önce durdurabilmenin yolu, İsrail’e yönelik güçlü bir silah ambargosunun derhal uygulanmasıdır” dedi.

UCM resmi soruşturma başlatmalı

UAÖ, aynı zamanda İsrail mahkemelerinin sorumluları etkin ve bağımsız bir şekilde soruşturmadığı sürece, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) savaş suçlarına varan vakalara dair resmi soruşturma açmasını talep ediyor. Kampanyalar ve Savunuculuk Direktörü Akşener, Ocak 2015’te UCM Savcılığı’nın özellikle 13 Haziran 2014 tarihinden itibaren işlendiği iddia edilen suçları araştırmak üzere İşgal Altındaki Filistin Toprakları’ndaki duruma ilişkin bir ön inceleme başlattığını söyledi ve şöyle devam etti:

“İsrail’in mevcut pratiği savaş suçuna varan vakaların faillerinin, sorumlularının bugüne kadar adil, bağımsız ve tarafsız yargılanarak cezalandırılmasından çok uzak. Dolayısıyla bu konuda UCM’ye de büyük görev düşüyor. UCM’den derhal işlevini yerine getirerek, savaş şuçu sayılabilecek bu suçlara yönelik etkili soruşturma başlatması çağrımızı yineliyoruz.”   

İsrail tarafından abluka altında tutulan Gazze, dünyada nüfusun en sıkışık yaşadığı bölgelerden biri. Yaklaşık 1.3 milyon kişinin yaşadığı Gazzelilerin yüzde 80’i uluslararası yardıma muhtaç durumda. Son 11 yılda üç savaş geçiren bölgede ekonomi çok kötü durumda. Gazze, yüzde 44’lük oranla dünyada işsizliğin en yüksek olduğu yer. 2014’teki çatışmadan bu yana 22 bin kişi yerinden edildi.

Haber Merkezi