Yetişkin Ergen ve Çocuk Psikiyatri ve Psikoterapi Uzmanı Dr. İnci Şen, şiddetin her çeşidinin ve çocuk istismarının maalesef bir Türkiye gerçeği haline geldiğine dikkat çekerek, “Hepimizi çok üzüyor, kahrediyor ve olayların karşısında çaresiz kalıyoruz. Çaresizlik duygusundan bir an evvel kurtulup ne yapabiliriz, bu olguları nasıl değiştirebiliriz, çözüm ne olabilir, bakış açımızın oluşması acilen gereklidir” dedi.

***

Tıklayınız:

Dünya korkunç oldu, çocuklar için!

EGM aileleri uyardı: Anne ve babalar dikkat!

"Asla bu olay benim başıma gelmez" demeyin!

Çocuklar için seferberlik çağrısı

***

Çocuğu korumak en başta devletin görevidir

Devletin görevlerinden bir tanesi de yasalarla çocuğun güvencesini sağlaması olduğunu belirten Dr. Şen, “Burada Türkiye’nin de imza attığı Çocuk Haklarını Koruma Sözleşmesi gibi ulusal ve uluslar arası kanunları uygulamaya koymak bile yeterli olacaktır. Gerekli olan yerlerde düzenlemelerin Türkiye ortamına göre değiştirilmesi de acil olarak düşünülmelidir. Başka ülkelerde de örneklerini gördüğümüz pedofiliye yatkın insanların yakından gözlemlenmesi, takibe alınması ve bu tür vak’alarda (istismar olaylarında) bu listedeki insanların gözden geçirilerek suçluların daha çabuk bulunmasında önemli bir faktördür” ifadelerini kullandı. Dr. Şen, ikinci bir adım olarak ise, “Şiddet olaylarına toplumun sıradan, normal, alışıldık bakış açısını farkındalık oluşturarak değiştirmesini sağlamaktır. Şiddete meyilli insanları daha başlangıçta fark edip, örneğin hayvanlara uyguladıkları şiddetin de sonuçta şiddet olduğunu ve canlılara uygulanan şiddetin normal olmadığının bilincini oluşturup önlemler alınması da gerekmektedir” dedi. 

Anne-Babaların sorumluluğu

“Ama en başta asıl görev çocuk sahibi ailelerin ve toplumun bu konuda eğitilmesi ve farkındalık oluşturulması önemlidir” diyen Dr. Şen, şöyle devam etti: “Anne baba olmak çocuk yetiştirmek konusunda yeterli birikime sahip olduğumuz anlamına gelmez. Hiçbirimiz bu konuda okula gitmiyoruz, eğitim almıyoruz. Bu konularda bilgisiz, birikimsiz, çaresiz kalan aslında bütün anne babalara eğitim ve destek vermek şart. Bu anne baba evinde başlayan eğitim, çocuğu koruma çabaları anaokulunda çocukların kendi vücutlarını korumalarıyla ilgili oyun içine inşa edilmiş eğitimlerle çocuklara öğretilebilir. Buna paralel olarak, çocukların ebeveynleri de ayrıca bu eğitimlere katılabilir veya ayrıca bir eğitim görebilirler. Küçük çocuğu ürkütmeden, korkutmadan, oyunla güvenmedikleri ve istemedikleri hiç kimseye yaklaşmamaları özellikle özel bölgelerine dokunulmaması konusunda eğitim görmeleri şarttır.”