"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitimde 3T modeli

05 Mayıs 2016, Perşembe
Eğitimci yazar Selçuk Tütak, üzerinde çalıştığı ‘’Eğitimde 3T Kuralı’’ adını verdiği bir sistemi kamuoyuna duyurdu.

Eğitimci yazar Selçuk Tütak, üzerinde çalıştığı ‘’Eğitimde 3T Kuralı’’ adını verdiği bir sistemi kamuoyuna duyurdu. Sistem hakkında konuşan Selçuk Tütak, akademisyenlerden bu kuralın geliştirilmesini ve üniversitelerde okutulmasını istedi. Tütak’ın açıklamalarında özet olarak;

Eğitim öğretim hayatım boyunca en çok dikkatimi çeken ve eğitimde olmazsa olmaz üç ana kavram üzerinde çalışmalar yaptım. Bu üç ana kavram adeta eğitimin özünü teşkil ediyor. 

Bu kavramlar:

1. Tevcih 

2. Teşvik

3. Tenbih’tir.

Kısaca:

Tevcih; fikirleri, zihinleri, yetenek ve kabiliyetleri hakikî vazifesine yönlendirmektir.

Teşvik; isteklendirmek, özendirmek, olumlu davranışları pekiştirmek anlamları taşır.

Tenbih ise uyarma ikaz etme, diri tutma, gaflet ve ülfet perdesini kaldırmak için yapılan uyarmalardan oluşuyor.

Eğitimde bu üç kelime uygulanırsa başarıların ardı arkası kesilmeyecektir.

Şimdi bu kelimeler üzerinde ayrı ayrı duralım.

1. Tevcih etmek: İki kısımdır. Birinci kısım tamamen dünya hayatına ve kişisel başarıya yöneliktir. Burada ana hedef öğrencileri çocukluktan itibaren kabiliyet ve yeteneklerini keşfedip ilgili olduğu mesleğe yönlendirmektir. Bu yön ikinci cihet olmadan nakıs kalır. Tek kanatlı bir kuşun çırpınışları gibi anlamsız kalabilir. Meselâ sadece mesleğe yönlendiren ve başarı odaklı bir eğitimin topluma zararı da dokunabilir. Yani doktor yetiştirelim, fakat vicdanlı doktor olsun, öğretmen yetiştirelim, fakat vizyon sahibi olsun, mühendis yetiştirelim, fakat insan hayatına saygı duysun vs...

Meslek seçimi insanın geleceğini şekillendiren önemli bir süreçtir. Seçilen mesleğin fıtrata uygun olması, doyum vermesi ve mutlu bir çalışma hayatı yaşanması açısından ehemmiyetlidir. İlerde kendini gerçekleştirme sürecinin yaşanabilmesi için bu karar süreç sıkı bir sisteme oturtulmalıdır. Tam kapasiteli çalışmak ve verim gücünün maksimum seviyede olması için meslekle beden adeta eşleşmelidir. Bütün bireyler meslek seçiminde özgür olmalıdır, ancak başıboş bırakılmamalıdır. Öğretmenler ve aile bu konuda rehberlik vazifesini maddî getirisine göre değil çocuğun ilgi yetenek ve kabiliyetlerine göre yapmalıdır. Bu kabiliyetleri de uygun yöne tevcih etmek yine öğretmenlerin vazifesidir. Bu konuda öğretmen ve veliler Enderun mekteplerinin kapısında, ‘’Burada hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş da yüzmeye zorlanmaz’’ manidar ve veciz ifadesini rehber ittihaz etmelidirler.

İkinci kısım ise bütün kabiliyet ve istidatları yaratılış gayesine uygun bir şekilde, başta kendisine sonra da bütün topluma nafi birer ilâç hükmüne getirmek için yönlendirmektir. Yol göstermektir.

İnsan mayasındaki şiddetli merak, dehşetli hırs ve ısrarlı talep gibi hisler birer ayna gibidir. Birer ayna hükmündeki bu hisleri zulmete çevirsek karanlık bir gelecek bizi bekler. Kararan ayna etrafına karanlık saçar. Eğer bu hislerin yönünü iyiye, güzele yani güneş ışığına tevcih edersek hem aydınlanırız hem de çevremizi aydınlatma kapasitesine sahip oluruz. Gelecek nesillerin mutluluğu ülkemizin refah ve huzuru bu ikinci kısım yönlendirmeye bağlıdır.

2. Teşvik etmek: Yetenek ve kabiliyetler belirlendikten ve ilgili mesleğe tevcih edildikten sonra artık bu yolda sebat etmeli ve işinin uzmanı olmak için çaba sarf edilmelidir. Burada isteklendirmek ve mesleğin olumlu yönlerini sevdirmek amacıyla pekiştireçler sıkça kullanılmalıdır. Buna günümüzde motive etmek de diyebiliriz. 

Hem iç hem de dış pekiştireçler verilerek motivasyon sağlanmalı, böylece teşvik edilen birey huzurlu bir ortamda sağlıklı bir psikoloji ile bütün kabiliyet ve yeteneklerinin terakkisine yol bulacaktır.

3. Tenbih etmek: Eğitim sürecinde bireyleri belirli bir amaç doğrusunda; istendik hedef davranışların kazanılması ve bu yolda ilerleme kaydedebilmek için uyanık tutmak gerekir. Vizyon sahibi bir nesil yetiştirmek için bu süreç çok önemlidir. Bireyleri sürekli diri tutmanın yolları çeşitlilik arz etse bile bunu iki ana başlıkta toplamak mümkündür. Biri menfi, bir diğeri müsbettir. 

Menfi kısımda uyarı, ceza ve ikaz gibi yaptırımlar vardır ki zorunlu olmadıkça kullanılmaz ve uygulanmamalıdır. 

Müsbet kısmında ise amaç ve hedef belirlemek ve benimseterek isteklendirme aşamasına devam edilme sürecidir. 

Sonuç olarak eğitimde önce şahısları bütün yönleriyle tanımalı ve buna uygun bir şekilde yönlendirmeliyiz, yani tevcih etmeliyiz.

Yönlendirme işleminden sonra teşvik etmeli, sağlam bir duruş ve istikamet kazandırmalıyız.

Ülfet peyda olmaması, sürekli uyanık, diri ve vizyon sahibi olması için de tenbih şarttır.

Okunma Sayısı: 6077
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı