"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Erdoğan'ın rektör ataması önerisine YÖK Başkanından destek

20 Ekim 2016, Perşembe 18:29
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rektörleri öğretim üyelerinin seçmesini eleştirmesine destek verdi.

Mevcut sistemin öğretim üyeleri arasında gruplaşmalara yol açtığını ve akademiye zarar verdiğini söyleyen Saraç, "Fonlayanın, fonladığı kurumun üst yöneticisini de hesap verebilirlik temelinde ataması doğrudur" dedi. Saraç, hazırlanacak bir taslağın üniversite camiasında destekleneceği düşüncesinde olduğunu belirtti.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, mevcut rektörlük seçim sisteminden kaynaklanan gruplaşmaların, üniversite hocaları arasında emekli oluncaya kadar sürdüğüne işaret ederek konuya ilişkin bir yasal düzenleme olduğu takdirde, bu düzenlemeyi YÖK'ün desteklemesi yanı sıra akademi camiasının ekseriyetinin de destekleyeceğini düşündüğünü bildirdi.

Saraç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında dile getirdiği hususun, yıllardan beri akademi camiasında gittikçe daha fazla tasvip gören bir düşünce olduğunu ifade etti.

YÖK'ün Kurucu Başkanı İhsan Doğramacı'nın o yıllarda, üniversitelerde yapılacak rektörlük seçiminin üniversitelere zarar vereceği düşüncesini savunduğunu, seçim getirildiği için de istifa ettiğini hatırlatan Saraç, "Kendisinden sonra bu düşüncesinde ne denli haklı olduğu ortaya çıktı" dedi.

Saraç, uygulamaya bakıldığında, öncelikle bu konunun ideolojik ve politik bir konu olmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirterek sanılanın aksine aynı dünya görüşünü ve değerleri paylaşan adaylar arasında da bu ayrışmaların sıkça görüldüğünü bu konunun siyaset düzleminden ayrı değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti. YÖK Başkanı Saraç, şöyle devam etti:

"Mevcut rektörlük seçim sisteminin, üniversitelerde akademinin kendisine zarar veren bir hale geldiği görülüyor. Bu bir ideolojik ayrışma değil, çoğu zaman ideolojik ayrışmanın da ötesinde şahsi, mesleki saikler bu parçalanmalarda rol oynuyor. Bu gruplaşmalar ve hasmane tutumlar ilanihaye üniversite hocaları arasında emekli oluncaya kadar da sürüyor. Üniversitelerin çoğunda bilim aşkını öldürüyor, iftiralar ve ithamlar yıllarca sürüyor. İntikam ve rövanş alma, eski rektörün ekibi iddiası ile idareden uzaklaştırılan ehil insanlar, hizipleşmeler, atanamayan adayın etrafındaki insanlara karşı hasmane tutumlar... Bunu üniversite hocalarımızın hepsi, rektörlerimizin hepsi yaşıyor. Bundan dolayıdır ki, Cumhurbaşkanımızın o sözleri pek çoğu rektör ve senato üyesi olan o salonda büyük bir alkış ve destek buldu."

'Rektörler ve senato üyeleri de destek verdi'

YÖK'ün konuya ilişkin bir çalışmasının bulunup bulunmadığına ilişkin soruyu yanıtlayan Saraç, mevcut rektörlük seçiminin yasal bir dayanağının bulunduğunu, bu nedenle YÖK'ün konuya dair idari bir düzenleme yapmasının mümkün olmadığını söyledi. Saraç, "Fakat böyle bir yasal düzenleme olduğu takdirde, bu düzenlemeyi YÖK'ün desteklemesinin yanı sıra akademi camiasının ekseriyetinin destekleyeceğini düşünüyoruz" diye konuştu.

Akademik yıl açılış töreninde, sadece rektörler değil, pek çok üniversitenin senato üyesinin de bulunduğunu aktaran Saraç, "İzlenimim, Cumhurbaşkanımızın rektörlük seçimine ilişkin görüşlerine rektörlerin yanı sıra senato üyeleri de destek verdiği yönünde" ifadesini kullandı.

Saraç, aynı üniversitede çok iyi ilişkiler sürdüren eski ve yeni rektör bulmanın zor olduğu, rektör atamalarından sonra üniversitelerde idari soruşturmaların birden arttığının gözlemlendiğini de söyledi. Saraç, "Nihayetinde bu meselenin akademiye, mesleki dayanışmaya, bilim üretimine zarar veren ve maalesef belli yerlerde de bir kan davası haline dönüşen bir durum olarak masaya yatırılması icap ediyor" görüşünü bildirdi. Rektör atamalarında en uygun modelin ne olacağı konusundaki görüşünü dile getiren Saraç, şunları kaydetti:

"Öncelikle şunu kabul edelim; devlet üniversitelerine rektör atamalarından söz ediyoruz. Devlet üniversitelerimizin devasa bütçelerini fonlayan bir yapı var, o da devlet. Devletin, fonladığı üniversitelere yönetici atanmasıyla ilgili yetkisinin büyük ölçüde kısıtlanması tasvip edilecek bir husus değil. Yani fonlayanın, fonladığı kurumun üst yöneticisini de hesap verebilirlik temelinde ataması doğrudur diye düşünüyorum Burada tabii ki öncelikle dikkate alınması gereken husus, rektör adayları için akademinin ve hatta kamuoyunun içine sinecek açık, net ve nesnel kriterlerin sağlıklı bir şekilde belirlenmesi gerektiğidir. Bu da istenirse halledilmesi çok zor bir konu değil. Dönemsel olarak da bu atanan rektörlerin hem kendi akademisine hem de atayana performans temelinde hesap vermesi icap ediyor. Hatta geri çağırma modeli de düşünülebilir. Öncelikle kendimize şu soruyu sormalıyız. Mevcut haliyle rektörlük seçiminin genelde doğru işlediğini söyleyebilir miyiz? Cevabımız bir iki istisna dışında 'hayır' olacaktır. O halde Sayın Cumhurbaşkanımızın sözlerinin rasyonel bir temele dayandığını kabul etmeliyiz.

Okunma Sayısı: 1680
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • vefa umurca

    2.11.2016 14:47:03

    70 yıl önceki uygulamalara geri dön bravo, yök zaten olmamalı. fikilerin tartışıldığı yerlerden 12 eylül kafası ve 30 lar 40 ların tek adam kafası korkar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı