Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Bizim öğretmene yatırım yapmamız lâzım. Öğretmenliğin kendi öğrenme yolculuğu olduğunu fark ederse o zaman bir noktaya varacağız” dedi.
Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Ziya Öğretmen ile Eğitim Buluşmaları” kapsamında Haymana ilçesinde görev yapan öğretmenlerle bir araya geldi. Selçuk, öğretmenler için bir çocuğun hayatına dokunmanın insanî, vicdanî sorumluluk olduğunu ifade ederek, “Bir çocuğun hayatına dokunmayı sıradanlaştıramayız. Bunun tek yolu öğretmenin kendisini yetiştirmesi. Bir öğretmen yetkin değilse kendisini yetiştirmemişse gerçekten çocuk yetişmiyor. Şahsiyeti şahsiyet bina eder. Yani güçlü bir öğretmen şahsiyeti olursa çocukta güçlü bir şahsiyet oluşuyor” diye konuştu.
‘TEK YÖNLÜ EĞİTİM OLMAZ’
Türkiye’de eğitim alanında güzel işler yapıldığını vurgulayan Selçuk, “Artık zamanın ruhu başka bir şey yapmayı, çocukları bu geleceğe hazırlamayı gerektiriyor. Eğer biz bunu yapmazsak işlerin en az dörtte üçünü robotların yapacağı bir çağa çocukları hazırlamış olmayız. Sadece kendi kariyerimizi, günlük işimizi, marifetimizi temin etmiş oluruz, başka bir şey yapmış olmayız.” ifadesini kullandı. Öğretmen olarak iz bırakmanın önemine ve eğitimde yapılması gerekenlerin için aslında birçok unsurun bulunduğuna vurgu yapan Selçuk, “Eğitimdeki temel hedefimiz, çocuğu bütünsel olarak yetiştirmek. Yani insan üçayaklı bir varlık, duygusu, düşüncesi ve fiziksel bedeni yani eylemi var. Duygu, düşünce ve eylemi bütünleştirmeyen bir eğitim bir çocuğun tabiatına hürmetsizliktir. Eğer tek yönlü yaparsanız yani sadece soru çözdürürseniz çocuğun bir uzvu aşırı büyür, birisi cüce kalır” değerlendirmesinde bulundu.
ORTAK PAYDADA BULUŞALIM
Bakan Ziya Selçuk, öğretmenlerin yetkin olması açısından uluslar arası standartlarda hizmet içi eğitimin önemine de işaret ederek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bizim öğretmene yatırım yapmamız lâzım. Öğretmen eğer nitelikli olursa kaliteye önem verirse ‘iki günüm eşitse üzülürüm’ deyip kendini yetiştirirse bu meselenin sadece kendini yetiştirmek olduğunu fark ederse öğretmenliğin bir öğretme değil temsil meselesi olduğunu, öğretmenin kendi öğrenme yolculuğu olduğunu fark ederse o zaman bir noktaya varacağız.” Ehliyet, liyakat temelli bir yapıyla Türk eğitim sisteminin çok mesafe alacağının altını çizen Selçuk, öğretmenlere şöyle hitap etti: “Bu ülkenin çocukları gururla, onuruyla, haysiyetiyle ‘Biz de bu topraklarda dimdik ayakta duruyoruz.’ desinler. Hepimiz belli bir entegrasyona girelim, milletleşelim, ortak paydada buluşalım, bir sürü değerimiz var.”
AA