Öğretmenler bu yıl öğretmeler gününü oldukça buruk geçiriyor.
50 bini aşkın öğretmenin görevden alındığı, görevde kalanların her gün görevden alınma korkusu yaşadığı bir ortamda, öğretmen odalarından sessiz bir çığlık yükseliyor. Her iki öğretmenden birinin görevden alınma korkusu yaşadığı, yüzde 66’sının öğretmenler odasında kendisini özgürce ifade edemediği okullarda, buruk bir ortam mevcut. Görevde kalanlar mağdur öğretmenlerin haklarını korumak bir yana, onlarla ilgili hiçbir tepki veremiyor. Böyle bir ortamda öğretmenler günü kutlamak herkes için oldukça zor.
Her okul zili çaldığında kalbim sıkışıyor
KHK’larla haksız yere mağdur edilen öğretmenlerin mektupları ise bu derin sessizliğin içerisinde kendini duyurmaya çalışıyor. Mağdur edilen 17 yıllık öğretmen K.M., “17 yıllık öğretmenlik mesleğimde tek bir uyarı cezası bile almamışken terörist yaftası ile suçlanmak çok zor. Bunun izahı yok. Bu zulmü reva görenleri ve zulme sessiz kalanları Allah’a havale ediyorum. Bunun hesabı dünyada verilemez.Yaşadıklarımı anlatmam imkansız. Öğrencilerimin “Ne zaman geleceksin öğretmenim? “sorularına her cevaptan sonra boğazım düğümleniyor. Her okul zili çaldığında kalbim sıkışıyor. Ama her şeye rağmen vicdanım çok rahat öğretmenlik dışında asla hiçbir şey yapmadım” şeklinde feryat ediyor.
Öğrencim yaşındaki gençlere çay servisi yapıyorum
Başka bir mağdur öğretmen, “13 yıllık öğretmenim. Aktif olmadığım sendika üyeliğim yüzünden ihraç edildim. Hiç bir yerde iş bulamadım. İhraç olduğumu duyanlar bana iş verdi. Tanıdıkları araya sokarak bir kahvede işe girdim. Öğrencim yaşındaki gençlerin sigara dumanları arasında çay servisi yapıyorum. Bulaşık yıkıyorum. Bazen kahveye gelen lise talebelerine sigara almaya gitmek zorunda kalıyorum. Geceleri uyuyamıyorum. Bunca yıl öğrencilerimin üzerine titredim ve onlara baba gibi el uzattım. Sorgusuz sualsiz yavrularımdan uzaklaştırdılar beni” diyor.