Pek çok öğrenci tatili aileleri ya da aile büyükleri ile dinlenerek, eğlenerek geçirdi. Yurtiçi ve yurtdışında yaz kamplarına giderek spor, sanat, yabancı dil faaliyetlerine katıldı. Denizin, tabiatın, güneşin, sokakların keyfini çıkardı. Peki, şimdi ne olacak? DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Psikolog Ayşegül Moral ‘Okula Dönüş Sendromu’yla baş etme yollarını anlatıyor…

Öğrenciler üç ay boyunca denizin, tabiatın, güneşin, sokakların keyfini çıkardı. İstedikleri saatte yatıp, istedikleri saatte kalktı. Yemek düzenleri değişti. Oyun, bütün vakti kapladı. Ancak tatil sona erdi. Peki, şimdi ne olacak? Hürriyetlere alışan çocuklar programlı okul hayatına nasıl adapte olacak? Bu geçiş sürecini yumuşatmak mümkün olur mu?

Bu dönemde çocuklarda okulun başlamasıyla ilgili davranışla ilgili ve duygu sorunları görülebildiğini anlatan DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Psikolog Ayşegül Moral, “Yaz ödevlerini erteleyenler, yapamayanlar, arkadaş ilişkileriyle ilgili sosyal sorun yaşayanlar, akademik başarılarıyla ilgili öğrenme, dikkat problemi olanlar ve tatilin eğlencesine doyamayanlar okulla ilgili şikâyetlerini dile getirebilir” diyor.

***

Eğlenip ödevlerini de yapanlar rahat olur

Keyifli ve rahat bir dönemden, disiplinli bir döneme geçişte uyum sağlamanın bazı şartları olduğuna değinen Moral, “Okul açılınca görülebilecek, derslere uyum sağlamak, dikkat, konsantrasyon ve ders performansıyla ilgili davranışla alâkalı sorunlar ile öfke, yorgunluk, isteksizlik gibi duygusal sorunların düzenlenmesi bazı şartlara bağlıdır. Okulu ve dersleri sevmeyenler, öğrenme, dikkat ve sosyal sorunlar yaşayanlar okul kaygısını daha çok yaşar. Tatilde planladıkları gibi hem dinlenip hem eğlenenler hem de ödev sorumluluklarını yerine getirenler ise daha rahat olurlar” diyor.

***

İşte o tavsiyeler!

Peki, hangi şartlara uyulduğu takdirde, çocuklar bu süreci daha rahat atlatıyor. İşte Uzman Psikolog Ayşegül Moral’ın okula adaptasyon tavsiyeleri…

l Kardeşler ve ebeveynler okula geçiş sürecini kolaylaştırmak için aşağıdaki tavsiyeleri birlikte yapabilirler.

l Alınan kitap ve kırtasiyelerin odadaki masa ve dolaplara çocuklarca yerleştirilmesi sürece hazırlık konusunda önemlidir,

l Çocuğun, odası ve çalışma masasında daha çok zaman geçirebileceği aktiviteler yapılabilir,

l Ders ve günlük hayat programlanabilir,

l Ders temposu her gün arttırılarak, ders çalışma veriminin artması sağlanabilir,

l İstek olmasa da derse başlamak konusunda öğrenciye yardım edilebilinir,

l Unutulan konularla ilgili paniklemeden, hatırlatıcı kaynaklardan yararlanılabilir,

l Öğrencinin aldığı yeni kararları odasında her zaman görebileceği bir yere yazıp asması, uygulamasına yardımcı olabilir.

l Ailelerin, ödev sonrası oyun oynamaya izin vermesi, çocukların sorumluluklarını ertelemesini önleyecektir.

l Devam eden akademik ve duygu sorunlarının tesbit ve terapisi için bir uzmandan yardım alınabilir.

***

Okumak için tıklayınız:

Okul fobisine karşı ‘rahat olun’

Bir okul müdürü diyor ki: “Ödev ilkokul çağındaki öğrencilere zarar veriyor”

Ailelere önemli tavsiyeler: İslâm’a uygun çocuk yetiştirmek için…

***

Risale-i Nur'dan: Çocuklar küçük yaşlarda kuvvetli bir iman dersi almalı

Bir çocuk, küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i imanî alamazsa, sonra pek zor ve müşkül bir tarzda İslâmiyet ve imanın erkânlarını ruhuna alabilir. Adeta gayr-ı müslim birisinin İslâmiyeti kabul etmek derecesinde zor oluyor, yabani düşer.

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/risale-i-nur-dan/cocuklar-kucuk-yaslarda-kuvvetli-bir-iman-dersi-almali_205755