Üniversite hayalleri kuran 2 milyonu aşkın gencin ter döktüğü YKS maratonu ikinci oturum olan Alan Yeterlilik Testi (AYT)’nin de yapılmasıyla son buldu. Sınavı değerlendirip bundan sonra ne olacağı noktasında bilgi veren İstinye Üniversitesi Genel Sekreteri Burak Kılanç, sözele dayalı ve uzun matematik sorularının TYT ve AYT’de öğrencileri zorladığını söyledi. Tarih sorularının ise bilgiye dayalı ve ayırt edici olduğunu belirtti. 

Tercih yapacaklar fazla olacak

Geçen yıla kıyasla bu yıl tercih yapacak öğrenci sayısının daha fazla olacağına dikkat çeken Kılanç, “Bu yıl barajı aşan ve tercih yapma hakkı kazanan aday sayıları yeterli olacaktır.Üniversitelerdeki kontenjanların doluluk ve boş kalma oranlarıyla ilgili de kötümser bir tablo kafamda oluşmuyor. Aileler ve adaylar rahat olsun. Adaylar için mutlaka yol gösterici referans çalışmalar yapılacak ve yayınlanacaktır” dedi.

Az soru öğrencileri zorladı

AYT’de Dil bilgisi sorularının hiç sorulmamasının dikkat çekici olduğunu belirten Dr. Özge Aslan ise ,” “Türk Dili ve Edebiyatı soruları da yine oturumda belirleyici oldu. Bu sorular daha çok Divan Edebiyatı’ndan oluştu. Dil Bilgisi sorularının hiç sorulmaması da dikkat çekti. Öğrenciler Matematik sorularında zorlandı. Temel sebebi geçmiş yıllarda 80 Matematik sorusuyla karşılaşırlardı bu yıl soru sayısı 40’a düştü. Önceki yıllarda öğrenciler köklü ve rasyonel sayılar gibi rahatlıkla çözebilecekleri konular vardı. Bu yıl soru sayısı azaldığı için tüm öğrencilerin rahatlıkla çözebileceği bu konulardan soru çıkmadı. Bu yüzden Matematik için sınav orta ve zor sorulardan oluştu” dedi.

MEB geçmiş tecrübeleri unutmasın

YKS’ye yönelik eleştirilerini paylaşan uzmanlardan Burak Kılanç yaptığı değerlendirmede şunları demişti: “Bu, 2006-2009 arasında uygulanan sistemin bir benzeri. 2010’da eski sistemden neden vazgeçildiğiyle ilgili tecrübe unutulmuş gibi. 200 üzerindeki TYT puanının birkaç yıl geçerli olması cesur ve olumlu bir gelişme. Fen bilimleri, geniş bir kitlenin yaşamından çıkacak. Yeni sistem gençlerin çok boyutlu yetişmelerini engelleyecek. Örneğin 10-15 yıl sonra coğrafya bilmeyen, ülkesini tanımayan birçok tıp hekimiyle karşılaşacağız.” 

Haber Merkezi