Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ve nişasta bazlı şeker ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Atalay, Türkiye'nin, dünya şeker pancarı üretiminde yüzde 7'lik payla Rusya, Fransa, ABD ve Almanya'nın ardından beşinci sırada yer aldığını, ülke üretiminde devlete ait Türkiye Şekerin önemli bir paya sahip olduğunu anımsattı. Türkiye Şekerin hali hazırda 25 fabrikasının bulunduğunu ve bunların 14'ünün özelleştirme kapsamında olduğunu anımsatan Atalay, şekeri stratejik bir ürün, şeker fabrikalarını da milli bir konu olarak gördükleri için buradaki özelleştirmeye karşı olduklarını vurguladı.

Karara tepkililer

"Burada devlet kar etme niyetinde olmayacak ama fabrikayı alacak olanlar kar etmek isteyecektir. Kar etmeyince de kapatacaktır. Biz bu fabrikaların kapatılmasını istemiyoruz" diyen Atalay, konfederasyonlarına bağlı Şeker-İş Sendikasının şeker fabrikalarının özelleştirilmesi kararına karşı başlattığı imza kampanyasına ilişkin şunları söyledi:

"Türkiye'nin dört bir yanında ve toplumun değişik kesimlerinde imza kampanyasına büyük bir ilgi söz konusu. Vatandaşlar TC kimlik numaralarını da yazarak kampanyaya destek veriyorlar. İmza sayısı kısa sürede 1 milyon 600 bini buldu. Şeker-İş Sendikası bu imzaları bana teslim edecek, ben de kabul ederlerse Sayın Başbakana teslim edeceğim. Dilerim ikna edici olur."

"Nişasta bazlı şeker yurda kaçak sokulmamalı"

Bu karardan etkilenecek kişi sayısının 1,5 milyonu bulacağına işaret ederek, TBMM Genel Kurulunda nişasta bazlı şeker kotasının yüzde 10’dan yüzde 5’e düşürülmesine ilişkin önergenin kabul edilmesini memnuniyetle karşıladıklarını bildirerek, "Bu önemli bir karar fakat bunun uygulanmasının takipçisi olmak lazım. Nişasta bazlı şeker yurda kaçak sokulmamalı. Bu konuda denetimler ve cezalar muhakkak artırılmalı." değerlendirmesinde bulundu.

AA