TÜSİAD’ın 48. Olağan Genel Kurulu’nun gündemi kapsamında, TÜSİAD’ın açık isminin “Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği” olarak değiştirilmesine, derneğin kısaltması olarak kullanılan TÜSİAD markasının korunmasına oy birliğiyle karar verildi.
TÜSİAD’ın 48. Olağan Genel Kurulu’nda açılış konuşmalarının ardından Genel Kurul gündemi kapsamında, TÜSİAD'ın isim açılımında değişikliğe gidildi.
TÜSİAD’ın açık isminin “Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği” olarak değiştirilmesine, derneğin kısaltması olarak kullanılan TÜSİAD markasının korunmasına oy birliğiyle karar verildi.
Bu değişiklik ile birlikte derneğin kısaltması olan “TÜSİAD” markası kullanılmaya devam edilecek.
Genel Kurul gündeminde bu değişiklik önerisine ve gerekçesine ilişkin şu ifadeler kullanıldı:
“Tüzüğümüzün 2. Maddesi’ndeki amaçlarımız arasında kadın-erkek eşitliğini gözetmek amacı bulunmakta ve derneğimiz bu amaç doğrultusunda toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda çalışmalar yapmaktadır. Derneğimizin adında geçen 'işadamları' kelimesinin, tüm üyelerimizi kapsayacak, dernek amaç ve faaliyetleri ile eşgüdümlü olacak ve 21. yüzyılın gerek ve ihtiyaçlarına hitap edecek şekilde 'iş insanları' olarak değiştirilmesi önerilmektedir. Bu isim değişikliği derneğimizin kısaltması olan TÜSİAD markasının kullanımında bir değişikliğe yol açmayacaktır.”
Bu arada, 2017 yılında 117 yeni üyenin katılmasıyla TÜSİAD’ın üye sayısı 634’e yükseldi.
OHAL’in sonlanması atılması gereken ilk adım
Genel Kurul'da konuşan TÜSİAD Başkanı Bilecik, "Türkiye’nin hem dünyada hak ettiği saygın konumu koruyabilmesi hem de gelişmesi, kalkınması için yakın tarihin hepimizi sarsan bu travmalarından kurtulup hızla normalleşmeye başlaması gerekir. Bu nedenle atılması gereken ilk adımın, daha öncede başka vesilelerle gündeme getirdiğimiz OHAL’in sonlanması ve bir daha tekrarlanmaması olduğuna inanıyorum" dedi.
TÜSİAD Başkanı Bilecik, "Anayasa Mahkemesi’nin, tutuklu gazetecilerin tutukluluk hallerinin kalkması için verdiği karar alt mahkeme tarafından maalesef uygulanmadı. Önde gelen hukukçularımızın, hatta siyasi yönü ne olursa olsun hukuku ve anayasal düzene aykırı buldukları bu kararla, aslında Türkiye’nin AB üyeliğini, demokrasinin yetersizliği üzerinden engellemek isteyenlerin eline tırnak için güzel bir koz verdiğimizden şüphe yoktur.
Anayasayı yaşatan içindeki ifadeler kadar, dışındaki uygulamalardır. Medeniyetin ilk şartı şüphesiz adalettir, hukuk devletin toplumsal düzenidir. Adalet olmadan düzen olmaz. Kısaca demokrasi su ise bunun testisi mutlaka adalettir" dedi.