"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Garp cephesinde yeni bir şey yok”

Ekrem KILIÇ
31 Mayıs 2013, Cuma
Maalesef, tehlike kılık değiştirmiş. Dünkü düşman dost kıyafetine girmiş. İlim adı altında icra edemedikleri faaliyeti, insan hakları tarzında yürütmeye çalışıyorlar. Kâinatın bir yaratıcısı olduğunu kabul etmeyen çeşitli fikir sahipleri, düşüncelerini insanlara kabul ettiremeyince, başka planlar kurmuş bulunuyorlar. Ulûhiyet inancını ortadan kaldırmak için, insanları nefislerinin rezil ve aşağılık isteklerine uymaya teşvik ederek, sefahet yoluyla dalâlete düşürmeye çalışıyorlar.
Hz. Mevlânâ, Mesnevî’sinde şöyle bir kıssa anlatır: “Serçeler, yol üzerinde yiyecek ararlarken, gelen olduğunda havalanıp emniyetli yerlere konarlarmış. Bir defasında gelen kişiyi görüp uçacakları sırada, yaşlı ve tecrübeli bir serçe: ‘Bu adamdan korkmayın! Bakın, âlimlere mahsus kıyafeti var. Bu şahıs kendisindeki ilim sebebiyle Allah’dan korkar ve mahlûkata zulüm etmez…’ demiş. Ona uyan arkadaşları emniyet içinde zıplayıp dururken, onlara yaklaşınca elinde sakladığı taşı savuran adam, birkaç kuşu öldürmüş. Serçeler, hemen devrin hükümdarına giderek durumu anlatmışlar ve bundan sonra hak etmeyen kişilerin âlim kılığında dolaşmasının önlenmesini istemişler.” Ne yazık ki, bizim böyle bir talepte bulunma imkânımız yok…
Şimdilerde insan hakları savunucusu kılığında, insanlığı en pespaye duruma, en müptezel derekeye indirmek için çabalayan birçok kişi ve kuruluş, sabahtan akşama, ellerindeki bütün imkânları kullanarak hak yolunda gidenleri taşa tutup duruyorlar…
Alkolün zararları mı tartışıldı? “Mahalle baskısı var!” diye yaygaraya başlanıyor. Halka açık yerlerde ahlâk kurallarına uyulması mı hatırlatıldı? “Kişi haklarımıza saldırıyorlar!” diye cazgırlık ayyuka çıkartılıyor. Kanunlarda, binlerce yıllık gelenek ve inançların dem ve damarlara tesbit ettiği esaslara atıfta mı bulunuldu? “Laiklik elden gidiyor; dinî esaslara dayanan yasa çıkarılıyor!” diye ortalık karıştırılıyor.
İlmin ispat ettiği konular, dinî inanışlarla paralellik arz ediyorsa, inkârcı felsefenin düzmece “bilim verileri” millete zorla benimsetilmeye uğraşılıyor. Fıtrata uygun olmayan cinsî temayüller, bütün bir cemiyete yayılmasın diye tedbirler alınıyorsa, “Dinî baskı kuruluyor!” gürültüleri ile müptezellikleri örtülmeye çalışılıyor.
Çoğunluk tarafından benimsenen hususlar ise lâf kalabalığı ile gürültüye getiriliyor: “Başörtüsü..” “Efendim, evinizde kimse size karışıyor mu?”; “İnanç ve kanaatlerini açıklama ve yaşama hürriyeti..” “Biz de inançlıyız, ama sizin gibi fanatik değiliz. İbadet de gizli, kabahat de…”; “Ama siz bütün ayıp ve günah sayılan işleri açıktan işliyorsunuz. Hani kabahat gizli idi?” “İnsan haklarında ayıp ve günah diye bir kavram mı olur? Biz laik toplumuz…” “Atalarımızın kanı ile tarih sayfasına yazılan zaferlerin timsali olan Ayasofya..” “Medenî milletlere karşı çok ayıp oluyor; size ibadet edecek cami mi kalmadı?”
Kurdun kuzuya bahanesi tükenir mi? İşin bu tarafı bir dereceye kadar normal karşılanabilir. Çünkü düşman bildiklerimizden bir dostluk beklemiyoruz. Hayli uzun zamanlardır, bu milletin bütün manevi dayanaklarını yıkmak için, içten ve dıştan çalışan bu mihraklar az – çok tanınıyor, biliniyor. Kılık değiştirmiş olsa, “binbir surat” makyajı ile yüz değiştirmiş olsa ferasetle anlaşılıyor; dikkatle bakılınca fark ediliyor.
Diğer taraftan bizler de bu bahaneleri o kadar benimsemiş bulunuyoruz ki, bütünü meşrû ve kanunî olan haklarımızın uygulanmasını istediğimizde, yine kendi tarafımızdan komik mazeretler uydurulduğuna şahit oluyoruz. Başörtüsü konusunda memlekette bir problem mi var? Yooo! Koca koca selâtin camileri doldu da sıra buraya mı geldi? Aaaa, tabiî, çok haklısınız!
Hani, şu şu şu işleri çözmek boynumuzun borcu olsun! Bunlar bizim için namus meselesi.. gibi mazide duyduğumuz sözler vardı?
“Şair sözü elbette yalandır.” diye bir mısra duymadınız mı, Siz?..
Okunma Sayısı: 1153
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı