"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kısmetimize razıyız

Ekrem KILIÇ
11 Mayıs 2013, Cumartesi
Sağlam bir devlet, ancak sağlam fertlerden meydana gelen bir cemiyetin varlığına bağlıdır. Hz. Ali’ye (ra), ‘Hz. Ebû Bekir, Ömer ve Osman’ın (ra.ecmain) zamanlarında, kendi dönemindeki kadar karışıklık olmadığının sebebi’ sorulduğunda; “Onların zamanında bizler vardık; bizim zamanımızda sizler varsınız da ondan…” şeklinde manidar bir cevap verdiği rivayet edilir.

Çok açıktır ki, fertlerin bu türlü bir yapıya ulaşmaları için başta iman, amel, ahlâk, iyi niyet, hakperestlik, başkalarına saygı gibi pek çok manevî vasıflarla donanmış olmaları gerekir. Himmeti yalnızca kendi nefsi ve yakınları olan bir insandan ne beklenebilir? Hâlbuki, gerçek bir mü’min, fazilet uğrunda dünyaya bir buğday tanesi kadar bile kıymet vermeyecektir.
İddia ile hakikat bir olmayabilir. İnsanların pek çoğu maalesef göründükleri gibi değillerdir. Nefsimiz söz konusu olduğunda, birçok mukaddesi feda ettiğimiz olmuştur. Hele, elimizin yetişmediği hususlarda pek bol keseden davrandığımız, yüksek hasletler izhar ettiğimiz, mefkûremiz için hayali fedakârlıklar yaptığımız nice tavırlarımız vardır!
At ve meydan hazır olduğunda, çizmeleri çekip küheylana bindiğimizde belli olacak olan maharetimiz için merhum Hoca Nasreddin gibi, bir iki deneyip binemediğimizde: “Hey gidi gençlik!” mi diyeceğiz; yoksa: “Atma Hoca, ben senin gençliğini de bilirim!” deyip hakkı teslim ve gerçeği itiraf mı edeceğiz?
Evet, yol iki görünüyor; ya her türlü tehlikeden sakınmak maksadıyla siyaset-i âlemden uzak kalmak veya içine girildiğinde mukavemet gayet güç olan bol girdaplı ve bulanık bir suda doğabilecek kötü neticelere razı olmak… Birincisinde olsa olsa dünya elimize geçmeyecektir ki, zaten geçse de elimizde kalmayacak, ister istemez bir gün bırakılıp gidilecektir. İkincisinde hem dünyadan olmak hem de, Allah korusun, âhireti kaybetmek söz konusudur.
Sahabe zamanında bile çok zor olan dünya ile âhireti dengede tutmak işi; gün geçtikçe daha müşkülleşmiş, neredeyse imkânsız hale gelmiştir. “Evet, bu zamandaki siyaset, kalbleri ifsad edip, asabi ruhları azab içinde bırakır.”(RNK) Bu sebeple çok büyük bir kabiliyetimiz olduğuna inanmıyorsak, o sahadan uzakta durmakta hem maddî, hem manevî fayda vardır.
Yoksa, şimdi uzaktan ibretle ve nefretle seyrettiğimiz pek çok yanlışlığı, bilerek ve severek bizim de yapmamız işten bile değildir. Hz. Üstad’ın 13. Mektub’un Üçüncü Sual’ine verdiği cevabı hatırlayalım. “Belki hizmet-i Kur’ân, beni hayat-ı içtimaîye-i siyasîye-i beşerîyeyi düşünmekten men’ediyor. Şöyle ki: Hayat-ı beşerîye bir yolculuktur. Şu zamanda, Kur’ânın nuruyla gördüm ki, o yol bir bataklığa girdi. Mülevves ve ufûnetli bir çamur içinde kafile-i beşer düşe kalka gidiyor. Bir kısmı, selâmetli bir yolda gider. Bir kısmı, mümkün olduğu kadar çamurdan, bataklıktan kurtulmak için bazı vasıtaları bulmuş. Bir kısm-ı ekseri o ufûnetli, pis, çamurlu bataklık içinde karanlıkta gidiyor. Yüzde yirmisi sarhoşluk sebebiyle, o pis çamuru misk ü anber zannederek yüzüne gözüne bulaştırıyor.. düşerek kalkarak gider, tâ boğulur. Yüzde sekseni ise, bataklığı anlar, ufûnetli, pis olduğunu hisseder.. fakat mütehayyirdirler, selâmetli yolu göremiyorlar.
İşte bunlara karşı iki çare var: Birisi: Topuz ile o sarhoş yirmisini ayıltmaktır. İkincisi: Bir Nur göstermekle mütehayyirlere selâmet yolunu irae etmektir.”
Kısmetimize râzı olalım; bizlere yol göstericilik düşmüş olması ne büyük bahtiyarlıktır!

Okunma Sayısı: 881
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı