"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

3 günlük dünyada 4 günlük program

11 Şubat 2018, Pazar
Öyle bir program düşünün ki yıllar öncesinden hayalleri kurulmuş. Öyle bir program düşünün ki Anadolu’nun tam bağrında..

Öyle bir program düşleyin ki, Cennetten 4 gün yeryüzüne inmiş.. ve öyle bir program düşünün ki, yankıları hâlâ bitmemiş.. Neymiş bu program ya huu, mu diyorsunuz? Söyleyelim hemen; Kayseri Okuma Programı, nâm-ı diğer KOP! 27-30 Ocak arasında, Kayserinin eski(meyen) hanım talebeleri için düzenlenen 4 günlük okuma programı, talep üzerine Türkiye talebeleri olarak genişletildi. 1,5’tan 69’a kadar katılımcısının olduğu bu program, niye daha önce yapmamışız dedirtti.

Ne reklâmlar, ne teşvikler yapıldı bu program için.. Kayseri’ye yolu düşenler gelsin, düşmeyenlerin de ayağı değmiş olsun diyerek kampanyalar başlatıldı. “Daha dün geldin eve ne Kayserisi” diyen anne babaların gönlü itinayla alındı ve en son İstanbul’dan gelen “Gelirsem ve gelmezsen vururum seni” emriyle biletler alındı:) Program nasıl mı geçti? Biz çok konuştuk, onu kardeşlerimiz daha iyi anlatmış; 

Fatma Nur Kayapınar / Kayseri :

Öncelikle gelen kardeşlerimi ablalarımı  tekrar be tekrar tebrik ediyorum Rabbim onları ve bizi Üstada laik talebe eylesin...  Çünkü biliyorum ki gelen kardeşler bir çok fedakârlıklar yaparak geldiler kimi eşini, çocuklarını bıraktı arkasından kimi de  okulun yorgunluğunu atamadan belki de ailesi ile hiç vakit geçiremeden geldi programa.. Kayseri Cemaati olarak isterdik ki büyük bir külliyemiz olsun, daha rahat  ve daha kalabalık bir grupla kamplar yapalım. Ama bu kampla gördük ki  hizmet eden mekânlar değil hizmet eden  düşünceler, gönüller, birlikler. Kamp kalabalık olduğu için ben evden gidip gelecektim, ama ilk gün katılınca o muhabbetin uhuvvetin lezzetini alınca akşam eve geldiğimde kalbimin de, aklımın da orda olduğunu hissettim bir şekilde gidip geceyi onlarla geçirip bir şekilde yatacak yer buldum. Gönüller bir olunca mekânlar, zamanlar da genişledi. E ne demişler “Düşmanla beraber sahrâ, bir fincan kadar dar; Ahbapla beraber iğne deliği, bir meydan kadar geniştir.” Bir kampta da  bu hakikati yaşayıp görmüş olduk. Yine bekleriz, her zaman başımızın üstünde, gönlümüzün en güzel yerinde yeriniz var.  

Sedanur Dilber / Trabzon :

KOP’a bir gece kala karar verip Trabzon’dan Kayseri gibi uzak bir memlekete yola düştük. “Dört günlük bir program ne kadar istifadeli geçebilir ki diye düşünmemek lâzımmış”. Uzun yolculuğumuza değecek, dopdolu geceli gündüzlü bir programdı. O dört günde en küçüğümüz 1,5 yaşında Nursena’ dan yetmiş yaşındaki Sema Ablamıza kadar kırka yakın dâvâ kardeşimizle uhuvvet buluşması niteliğinde görüşmüş olduk. Pek çok okuma programında bulundum. Ama Kop’u diğer- lerinden Farklı kılan bir şeyler vardı. Programa evini, aşını, tatilini bırakıp gelen kardeşlerimizin feragati, Kayserili ev sahibi ablalarımızın ve kardeşlerimizin misafirperverliği elbette programı ayrıcalıklı kılanlar arasındaydı. Su gibi ekmek gibi gelen bu güzel programımızın tekrarını bekliyoruz...

Fatma Erdem (69) / Mersin :

Tek kelimeyle harikaydı, bütün emeği geçen kardeşlerimizden Allah razı olsun özellikle Kayseri cemaatinden. Türkiye’nin bütün illerinde böyle kamplar olur inşallah.

Şebnem Zengin / Kayseri 

K.O.P haberini hazırlayan Lütfiye ve Şeyda Sultan kardeşlerin istekleri olan duygu düşüncelerimi ifadesinden ziyade bir teşekkür yazısı olacak bu kısım. Bu program şahsım adına manevî bir teneffüs, yoğunluk içerisinde ferah bir dinlenme oldu. Bu vesileyle Türkiye’nin dört bir yanından gelen şevk cümbüşüne kapılıp kardeşlik bilincimiz kuvvetlendi. Organizasyon şefimiz Beyzanur Güney’e, ikram ve ulaşım seferberliği düzenleyen Kayseri’nin kurtarıcı melekleri cemaatimiz annelerine, izin verme yetisini yalnızca hizmette kullanan Canım anneme, hediyeleri ile mutluluğumuza mutluluk katan Yasemin Ablamıza, kalbimize Gençlik (Yorum) coşkusu veren Şulenur Ablamıza, programda maddî manevî destekçimiz olan herkese şükranlarımı, duâlarımla iletiyorum. Rabbim bizi bu güzel hizmette büyütsün, bize tekrarlarını nasip eylesin inşaallah. Allah (cc) Üstadımızdan razı olsun. Ve herkese bu güzel daireye dahil olmayı nasip eylesin, bilhassa benim gayr-ı Mü’min bir Müslim olan Japoncuklarıma. Amin

Büşra Samurlu / Kayseri :

Böyle bir programa ev sahipliği yapacak olmak oldukça gurur vericiydi. İlk akşam birçok kişi gelmişti, nerdeyse bütün çocukluk ablalarım da vardı. Dünyanın kalabalığından arınmış 4 gündü. Geziler, bitmeyen seminerler yerini bitmeyen özlemlere bıraktı. 

Şerife Demircioğlu / Adana :

Kayseri bana çok şey kattı.. Sevgiyi kardeşliği öğretti. İnsanların bu dünyada tek gayesi ihlâs için geldiklerini bir kez daha anladım.  Allah tekrar böyle bir arada olmayı nasip etsin

Ayşenur Akay / Mardin (Kayseri mezunu):

Bu programın özel bir program olduğunu düşünüyorum. Sevk-i İlâhî ile yola koyulduğumuz, Türkiye’nin dört bir yanından gelen ruhu genç ve dinamik kardeşlerim ve ablalarımla birlikte, aynı zamanda tevafuk dolu bir program. Şevkimizi, gayretimizi ziyadeleştirdiniz. Vesile olan herkesten Allah razı olsun inşallah. 

Esmanur Alyakut / Çorum:

Programımız uhuvvet buluşması nev’indendi resmen. Okumak için gittiğimiz programda baki dostluklar kazandık elhamdülillah. Akşam der- simizde yapılan 3 Said dönemi ve 6 saatte bitirilmesinin bizdeki uyandırdığı şevki ve hayreti anlatamam. Dolu dolu 4 gün geçirdiğimiz program hepimizde 4444 gün tesiri yaptı. Rabbim daha nice bin yıllık tesiri olan kamplar nasip etsin inşallah..

Beyza Eker / Çorum:

Yine kelimelerle tarif edilemeyecek güzellikte bir okuma programı  için Türkiye’nin her yerinden ablalarla kardeşlerle bu sefer Kayseri de buluştuk.. Sanki birbirimizi öncesinden tanıyormuşçasına bir muhabbetle geçti 4 günümüz. Kısa oldu, ama güzel oldu.. Şevklerine gayretlerine imrendiğimiz iki ablamız ve okuma programımızın neşesi biriciği Nursena ile tabiri caizse 1 yaşından 70 yaşına bir programdı:) Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi 4 gün de su gibi geçti, ve tekrar buluşmak duâsıyla birer birer ayrıldık Kayseri’den ..

Cahide Bulut / Bursa (Kayseri mezunu):

Kayseri’de böyle bir program olacağını duyduğum zaman çok heyecanlandım. Yeniden cemaat ablalarımı görecek, eski dostlarla birlikte olacak olmam çok mutlu etti beni. Ama 16 aylık bebeğim vardı, nasıl yaparım olur mu acaba derken kendimi Kayseri’de buldum. Hiç düşündüğüm gibi olmadı ve bebeğim de bu gezimizden çok zevk aldı. Tabi ablam da bizimle olunca yüküm hafifledi biraz. Tam programa katılamasam da orda olmam beni çok mutlu etti, eski talebelik zamanlarıma götürdü. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun, bizi ve kızımı misafir edip idare ettikleri için çok teşekkür ediyorum. İnşallah devamı olur başka şehirlerde de uhuvvet buluşmaları düzenlenir... 

Zehra Fırtına / Kayseri:

Mezunlar kampı diye yola çıkılan, ama güneşin renkleri gibi olan farklı şehirlerdeki Nur Talebelerini bir araya getiren şevk dolu bir kamp oldu.. İsmini duyduğumuz, ama tanımadığımız kardeşleri tanımaya vesile oldu.. Allah hepinizden razı olsun ve istikametten ayırmasın..

Hatice Sevde / Maraş (Kayseri mezunu):

Kaç yıldır Kayseri mezunları olarak özlediğimiz günlerin nümunesini yaşamak için toplanmayı planladık, durduk. Yer yer bunu gerçekleştirdik de aslında; sempozyum, kongre, mevlid, masa çalışmaları sayesinde; ama nisbi bir buluşma oluyordu, bir türlü asıl istediğimiz ortak bir okuma programına organize olamıyorduk. Bu yıl İstanbul’da düzenlenen “Gençler Buluşuyor!” programına kimi dersane arkadaşlarımız katılamadılar. Teselli vermek değil,  şevk alıp şevk vermek adına programın analizini, özetini arkadaşlarımızla yaparken bir ilân hazırlamak geldi aklımıza. Böylece bu işin temelini attırdı Cenâb-ı Hak. Kayseri kadın ve erkek meşveret heyetinin hayalimizi ve ilânımızı onaylamasıyla da bir adım daha attığımız okuma programını Türkiye’nin dört bir köşesinden Kayseri Mezunları’nın heyecanına eşlik etmek isteyen hepsi birbirinden kıymetli 38 kardeşle rüya gibi bir okuma programı geçirdik. Kalabalıkla sığabilir miyiz dershaneye diye endişelenirken, endişemizden utandırdı bizi Allah. Dostlarla beraber iğne deliğinin sahra kadar geniş olduğunu hatırlatarak, marifetullah yolunda yapılan derslerden hasıl olan muhabbetullahın kâinattaki en tatlı şey olduğunu ihtar ederek…

Hatice Avşar / Nevşehir:

Bu okuma programı için bir tefeül açtım Emirdağ Lâhikası’ndan ve şu çıktı; “Ağır şerait altında bazan bir saat nöbet bir sene ibadet hükmüne geçtiği misillü, inşaallah Nurcuların hizmet-i imaniye ve Kur’âniyedeki saatları yüzer saat hükmünde hayırlar kazandırır.” Hemen altında da diyor ki: “...Hakikî fedakâr Zübeyr, en lüzumlu ve hizmete şiddet-i ihtiyacım zamanında buraya imdadıma geldi.”  hem kendi şahsım adına hem ülkemiz ve İslâm âlemi adına en lüzumlu ve hizmete çok şiddetli ihtiyacımız olduğu bir zamanda bu program yapıldı. Bu tür içtimaların gerçekten çok faydası oluyor, ki bunu yazın İzmir’deki programda da her sene müşahade ediyoruz. Farklı yerlerden gelen Nur Talebelerinin ortak değerler etrafında toplanması, hem kuvve-i maneviyeye çok ihtiyacımız olan bir zamanda bir araya gelmenin çok büyük artısı oluyor. Zira şu an kuvve-i maneviyemizi kıracak çok esbap var. O yüzden bu programların sık sık yapılması ve en kısa zamanda Nevşehir’de de böyle bir programın olmasını temenni ediyoruz.

Rasime Karademir / Aksaray:

Çok istifade ve istifaze ettiğim bir programdı. İlk defa gideceğim ve de ilk tanışacağım kişiler olduğu için biraz tedirgindim. Fakat o sıcaklığı, muhabbeti, sevgiyi, samimiyeti telefonda hissettim. Türkiye’nin her tarafından gelen kardeş ve ablalarımızla sanki ilk defa değil yıllardır bir aradaymışız gibi kaynaştık. Hani “bahtiyar bir ihtiyar var. Etrafı sekiz yaşından seksen yaşına kadar bütün nesiller tarafından sarılmış. Yaşlar ayrı başlar ayrı, işler ayrı... Fakat bu ayrılıkta gayrılık yok. Hepsi bir şeye inanmış, Allah’a!...” (Tarihçe-i Hayat) diyor ya.. Aynen bunları yaşadık 17 aylık misafirimizden  69 yaşına kadar.  ...Nefsime şiddetli ameliyat-ı cerrahiye yaptı. Gelen herkesin ihtiyacı vardı. Ve herkesin yaraları orada ameliyat oldu. Öyle bir ameliyat ki genel ve özeldi. Deva birdi (Risale-i Nur), derman çoktu. Bu dünyada herkesin ihtisas alanı farklıdır (göz kulak kalp gibi). Fakat bir eser vardı Risale-i Nur. Öyle bir iksir ki kimi göze kimi kalbe kimi… Eve gidince ameliyat yerleri iyileşti, şifalarını gördük. Farklı farklı kararlar aldık. Kimimiz de çok okuyacağım az okuyormuşum dedi. Kimimiz burada Risale-i Nur da var mıymış gibi. Her şey, her mesele okumakla halledilir. Zira eserlerde hepsi var. Fakat insan görmüyor. (Zübeyir Gündüzalp)  Kısaca çok çok güzeldi. Kayseri cemaatini ve gelen misafirleri çok sevdim. Rabbim razı olsun emeği geçen bütün kardeşlerimizden. Tekrar buluşmak temennisiyle…

Beyzanur Güney / Kayseri 

Bizim için K.O.P (Kayseri Okuma Programı) heyecanı haftalar hatta aylar öncesinden başlamıştı. Ufak hayallerle, planlarla başladık; mezunlarımızı, yolu Kayseri’ye düşen, düşmeyen herkesi Kayseri’de, Türkiye’nin merkezi sayılabilecek bir noktada, buluşturmayı hedefliyorduk. Gazetemize ilânlarımız verildi, afişler yapıldı, tanıdık herkesi birebir dâvet etme faslı başladı. Çok olumlu dönüşler aldık, ilânı görür görmez ismini yazdıranlar, çook istiyorum vakti uymuyor diyenler, program için uçak biletinin gününü değiştiren talebeler... Müracaat için arayanlar çoğalıyordu öyle ki arayanlara ilk söylediğimiz “koltuklarda 2 kişi kalınacak, çoğunluk yer yatağında yatacak; ayakuçlu, başuçlu, yer yataklı bir program olacak“ demek oluyordu. Gözlerimizi dolduran cinsten verilen cevaplar  ise gerçekten duyulmaya değerdi: “Ben nerede olsa yatarım, koltuk, yer fark etmez.”, “Kıvrılırız bir kenara amacımız uyumak değil ya!”, “Yeter ki gelelim ayakta dahi uyuruz.”... Bu cümleleri duydukça daha çok şevkleniyor, gayretleniyorduk, daha iyi ne yapabiliriz, daha verimli hale nasıl getirebiliriz düşünmeden edemiyorduk. Diğer dershanemizden yataklar, bardaklar, çay setleri taşınıyor, biz yerimizde duramıyorduk. Zor anlar da yaşamıyor değildik, benim için en zor an ise müracaat için şevkle, hevesle, bütün samimî, halis duygularıyla arayan kardeşlerimize ve ablalarımıza ‘kontenjanımız doldu, maalesef kabul edemiyoruz.’ demek oluyordu. Herkes gelsin, herkes nasiplensin, herkes istifade etsin istiyorduk. 

Hediyeler, sertifikalar, hat yazılmış İhlâs Risalelerimiz, kültürel gezi planlarımız, ders, kavram listelerimiz, tevafuklar silsilesi... Her biri hazırlık aşamasının ayrı ayrı güzellikleriydi, bizim için her saniyesi ayrı heyecan uyandırıyordu. 

Dört gözle beklediğimiz programımız başlamıştı. 1,5 yaşından 69 yaşına kadar her yaştan katılımcımız vardı. Görülmeye değer, kelimelerle ifade edilemeyecek tablolar oluşturdu. Böyle sıcak, samimî; muhabbetin, uhuvvetin zirvelerde yaşandığı bir dairede olduğumuza ne kadar şük- retsek az olduğunun kanaatindeyim. Dersleriyle, leziz yemekleri, tatlılarıyla  maddî ve manevî destekçilerimiz her an, her dakika yanımızda olan ablalarımız; halden meyve alan, yataklarımızı taşıyan abilerimiz..

Allah emeği geçen herkesten, Kayseri cemaatinden razı olsun. Allah bizi birbirimizden, bizi bu daireden ayırmasın. 

Kardeşlerimizin kalemleri öyle güzel dokunmuş ki kâğıtlara.. O samimî duygular, o halis niyetler öyle güzel yansıyor ki kâinata.. Parıl parıl bütün dünya, çünkü pırıl pırıl bütün kalpler.. Bu dairenin sıcaklığı, güzelliği okuma programlarıyla ayrıca inkişaf ediyor sanki. Kısacık sürede öyle yoğun hislerle doluyor ki kalpler ayrılık vakti geldiğinde o hisler gözlerden taşıyor sessizce.. Ruh, akıl, kalp üçü de memnun, üçü de meftun Nurlarla.. Birbirlerini tanıyan tanımayan 38, 40, 44.. ayrı insan ve çok farklı yaş grupları. Dışarıda olsa çok zor bu gruptan böyle uhuvvet.. Ama sen gel bir de Yeni Asya’mın çatısının altına. Bak gör o ne uhuvvet, o nasıl muhabbet.. Bu dairenin sıcaklığı demiştik.. Bu dairenin sıcaklığında kavruldu KOP ekibi dört gün boyunca. Bu dairenin sıcaklığında kenetlendi ruhlar ebedî sözlerle.. 

Allah emeği geçen herkesten, KOP’a katılan, katılamayan herkesten, o güzel kalplerden razı olsun diyor hepinizi, hepimizi Allah’a emanet ediyoruz.. 

Şeyda Sultan Zengin - Lütfiye Kef

Okunma Sayısı: 5087
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hatice Sevde

    11.2.2018 00:33:20

    Seçemedim, ayıramadım, gözümü kırpmadan bir solukta yazımızı okudum; ama doyamadım, yazı bitmesin istedim; KOP bitmesin istediğim gibi... Doymaklar mahşere kaldı artık... Hepinizin ruhuna, yüreğine sağlık.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı