"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çocuk ve genç edebiyatı, aslında en zor ve en önemli alanlardan biridir

29 Kasım 2015, Pazar
Eğitimci, yazar ve şair Yusuf Asal ile konuştuk.

Yusuf Asal deyince çocukların yüzünde tebessüm oluşuyor. Kimdir acaba Yusuf Asal, sizi biraz tanıyabilir miyiz hocam? 

Yusuf Asal, Ceyhan doğumlu bir öğretmen, bir yazar ve belki biraz da şair. İnsanları çok seviyor. Bilhassa çocukları ve gençleri. Makine mühendisliğini seçseydi makinelerle uğraşıp duracaktı ve sevdiği mesleği yapmamış olacaktı. Bu yüzden öğretmenlik mesleğini seçti. Çünkü pırıl pırıl yüzlerden, tertemiz minik yüreklerden enerji almaya ihtiyacı vardı. İlk kitabını (Anneye) 1995 yılında bir üniversite öğrencisiyken yayınladı. Bu kitap, bir şiir kitabıydı ve onun ilk göz ağrısıydı. İkinci kitabı da bir şiir kitabıydı. (Gözlerine Yazdığım Şiirler-2001). Bazı edebiyat dergilerinde şiirleri ve araştırma yazıları yer aldı. Tiyatro oyunları, gençlik romanları, eğlenceli bilgi kitapları, mizahî çocuk romanları yazdı. 

Erzincan ve Iğdır’da mahalli radyolarda “Gül Pembe” adı altında kültür ve edebiyat programları yaptı. 

2001 yılında “Bal Arısı” adlı bir tiyatro grubu kurdu. Uzun süre şiirden uzak kaldı. Kim bilir, belki de bu bir küskünlüktü. Sonra çocuk ve genç edebiyatı üzerine kitaplar çıkarmaya başladı. Bu alanda yüzden fazla kitabı bulunmaktadır. 

Yedi - on beş yaş aralığına hitap ediyorsunuz. Neden çocuklar desem?

Araştırmalar ve anket sonuçları ülkemizdeki yetişkin insanların çok az kitap okuduğunu gösteriyor. Bu geçmişten gelen bir alışkanlık olmalı. Dünün okumayan çocukları ve gençleri, bugünün yetişkinlerini oluşturdular. Ben her şeyden önce, bu olumsuz anket ve araştırma sonuçlarını ülke olarak lehimize çevirmeyi gaye edindim. Yani amacım; çorbaya biraz kendi tuzumdan katmaktı. Atalarımızın dediği gibi, ağacı yaşken eğmeliyiz. Çocukluk ve gençlik dönemlerini verimli geçirmiş fertler, bu ülkeye daha iyi hizmet edebilirler. Ben istiyorum ki; bizim insanımız daha çok üretsin, daha çok icat etsin, daha çok çare olsun, daha çok yol göstersin. En önemli yatırım madem ki eğitime ve çocuklaraydı, o halde onların dilinden anladığını düşünen Yusuf Asal da onlara yönelik çalışmalarını arttırmalıydı. İşte bu yüzden çocuklara ve gençlere yönelik çalışmalar yapıyorum. Bugün, ekilen tohumların yeşerdiğini görüyoruz ve pek yakında bir ağaç olup meyve verdiklerini de göreceğiz inşaallah.

 Çocuklara mizah ile ulaşmak, onları sıkmadan bilgilendirmek ve kitap okumayı sevdirmek amacındasınız sanırım. Peki çocukların geri dönüşleri nasıl oluyor?

Annelerden, babalardan, çocuklardan ve hatta öğretmenlerden çok güzel dönüşler alıyorum. Özellikle fuarlarda, kitaplarımı önceden okumuş öğrencileri çabucak tanıyabiliyorum. Okurlarımın çoğu sürekli yeni kitaplar bekliyorlar, talep ediyorlar benden. Bunun yanında mektup devrinin kapanmakta olduğu günümüzde birkaç okurumdan duygu dolu, beni mutlu eden mektup (yayınevimin adresine) aldığımı da ifade edeyim. (Sosyal medyadakileri saymıyorum.)

Kitaplarınızın isimleri farklı ve çocukların dikkatini çekecek nitelikte. İsimleri nasıl buluyorsunuz? Neye göre konuyor isimler?

Kitaplarımın isimlerini ilk önce kendi başıma düşünüyorum. Yazıyorum, çiziyorum. Sonra bulduğum isimleri 100-200 öğrenciye sorup, görüşlerini ve tepkilerini ölçüyorum. Bunun yayında, yayın yönetmenimle de istişare ediyorum. Genellikle bu şekilde ortaya çıkıyor kitaplarımın isimleri.

Kitaplarınızı yazarken nelere dikkat ediyorsunuz? Kendi çocukluğunuzdan da hatıralar var mıdır? 

Çocuk ve genç edebiyatı, aslında en zor ve en önemli alanlardan biridir. Çünkü hedef kitleniz çocuklar ve gençlerdir. Onlara istemeden de olsa verdiğin bir mesaj, telâfisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir. Oysa bu, yetişkin edebiyatında o denli önemli olmayabilir. Çünkü okuyucunun kendi fikirleri vardır. Bu yüzden bu alanda yazarken kelimeleri doğru ve güzel seçmeliyiz. Kitaplarım bitince tekrar tekrar okuyup kontrol ederim. Eğer yazdığım kitap beni sıkıyorsa; acımam, hemen bilgisayarımın atıklar bölümüne gönderirim. Önemli olan yazmak değildir. Benim hedefim; sıkılmadan okunabilecek kitaplar yazmaktır. 

Kitaplarımın bazılarında benden ve çocukluğumdan izler bulunur. Bunun yanında ailem, arkadaşlarım da kitaplarımda yer alabilirler. Çevremde çoğu zaman gözlemler yaparım. Sanırım birçok yazar bunu yapıyor. Karşıma çıkan ilgi çekici karakterleri hemen not alırım. Yeni bir kitaba başlarken, çoğu zaman elimde birçok karakter hazırda olur.  

Çocuklara ve gençlere söylemek istedikleriniz nelerdir? 

Aslında bütün sözlerim onlara. Ama hangi birinden başlasam ki? Onlar bizim geleceğimiz. Onlara çok ihtiyacımız var. Anneler ve babalar, onlardan okuyup iyi bir insan olmalarını istiyor. Ben de aynı şeyleri istiyorum. Önce birbirlerini sevsinler, sonra akıllı olsunlar, kendilerine güvensinler. Yirmi birinci yüzyılı bizim yüzyılımız yapsınlar. Buna yeter ki inansınlar ve zamanlarını iyi değerlendirsinler. Onları çok seviyorum.

Böyle bir fırsatı bana verdiğiniz için sizlere teşekkürlerimi sunuyorum. Saygı, sevgi ve muhabbetlerimi iletiyorum. 

Teşekkür eder nice eserlerle çocukların tebessüm etmesine ve bilgilenmesine vesile olmanızı dilerim.

Arzu KONAN / [email protected]

Okunma Sayısı: 4232
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı