Aslanlar, yılanlar, akrepler, köpek balıkları... Ayağını çıkarsan ısıracak, elini uzatsan koparacak ve nazarına iliştirsen korku verecek mahlûkatlar. Adanın etrafı böyle dehşetengiz. 

Şimdi hep beraber hizmet mahallerimizin içine nazar edelim. Neler var bir göz atalım.

Etrafımızda uhuvvet, muhabbet ve şevk çiçeklerini görüyoruz ve ihlâstan yapılmış kaleler.

Bu kaleler adayı muhafaza ediyor.

Mâyesinde ihlâs var ki çok sağlam görünüyor. 

Sonra kalelerin muhafızlarını görüyoruz.

Bunlar taarruz edenlere mukabil ellerindeki Sünnet-i Seniyye ve Risale-i Nur teçhizatlarıyla donanmış, zararlı unsurların adaya girmesine mâni oluyorlar ve ihlâs kalelerinin zedelenmelerine karşı çıkıyorlar.

Ehemmiyetli bir husus daha var. 

Ada sakinlerinin durumu. 

Efendi olan şahs-ı manevî, ihlâs-ı tamme ve sadâkat şartıyla isteyeni bu adaya kabul ediyor. Fakat devam etmeyenleri de uzaklaştırıyor. 

Evet bu adalardan her şehirde var. Elhamdülillah bir sığınak ve muhafaza yeri. 

Adalar muntazamdır ve intizamın devam etmesi iktiza eder. 

Adaların kıymetini bilmeli ve ihlâs, samimiyet, muhabbet, sadâkat uhuvvet ve tesanüt iksirlerinden kana kana içip öyle bir fedai olmalı. Bizler bu adalara sığınmış bîçare insanlarız. 

İhlâsı ve sadâkati elden bırakmadan devam etmeliyiz ki şahs-ı manevî kuvvet bulsun inşallah.

Zeynep KÜTÜK / [email protected]