Muhabbet fedaileri
Muhabbet fedaileri Kocatepe de buluşuyor
bu mekânda manevî bir hava oluşuyor
Mü’minler bir bayram havası yaşıyor
Koca Cami avlusu dolup dolup taşıyor.
Nasıl bir heyecan nasıl bir coşku
Gönüllerde Muhammed (asm) aşkı.
Hâlâ neden sende bunca kuşku.
Kocatepe'de bugün hava başka.
Gel sen de icabet et bu dâvete
Tembelliğe kapılıp düşme rehavete.
Hayaller gitsin ta Asrı Saadete.
Kavuşsun herkes orda muhabbete.
Sende bu coşkudan kalma mahrum.
Her Mü’min için en güzel bir durum
Kocatepe'de bugün bayram var bayram
Yine bu mabedde buluşturdun Rabbim.
Bu mevlid Bediüzzaman mevlidi.
İhsas ettirir mü’mine esas tevhidi.
Hissedar olur her bir dâvâ şehidi.
Bediüzzaman bu asrın mücedidi.
Hasan Yeşilkaya
***
Kocatepe
Hain bir el, çizmiş de “Ulus’tan aşağısını”,
“Camisiz, mabedsiz yapalım!” demiş, burasını
İslâm beldesi; hiç camisiz, mabedsiz olur mu?
Lâin dessasın yaptığı, yanına kâr kalır mı?
Ecdadın kemikleri sızlar, camisiz beldede…
Bu uğurda şehid olmuş hem de, binlerce dede…
Elbette, deccalın hesabı var kendine göre.
Rabbim hiç izin verir mi buna göz göre, göre.
Rahmetli Menderes bozdu bu hesabı, ilk önce.
“Maltepe Camii’ni” yaptı, İhtiyar ve gence.
“Mabedsiz şehir” hayalleri de, silindi soldu.
“Ulus’tan aşağısı” cami ve mescidle doldu.
İşte KOCATEPE! Bunların en canlı misâli.
Müslüman milletin, ecdadına olmuş visâli.
Şahadet parmağı gibi minaresi dikilmiş.
“Biz ölmedik, buradayız!” demiş, küfür sökülmüş.
KOCATEPE bugünlerde tam aradığını buldu.
Nur Üstad'ın talebeleriyle nura gark oldu.
Rabbimize milyarlarca hamd-u senâlar olsun.
Müslüman millet, Risalelerle kendini bulsun.
Sarılın, kucaklaşın kardeşler! Bugün bayram var.
Bu şanlı güne artık, KOCATEPE geliyor dar.
Tepelerden bakıyor Üstadımız, bu gün bize.
Sevinerek gülüyor, duâlar ediyor size.
Osman Zengin
***
Sen'i özlemek
Sen’i anlama sancısı çekiyor yüreğim,
Bir anlayış sevdalısı, bir bakış özlerim.
Yıllarda takılı kaldı,
Dün gibi, bugün gibi Sen’i özlerim.
Yitip gitmesin onca güzellik,
Kaybolmasın muhabbetler,
Kardeşler yaralıymış… Duymasam da,
Hissederim…
Hani nerede mahcup tebessümler?
Nerede..? Muhammedî (asm) sevdalar?
Hekim-i Zaman'dan kalan,
Ağrılı hapis, tecrid, özlem vuslatı?…
Toprak kokulu duygular nerde?
Fıtrî edeble beslenen, yürek kıyıları?
İmâyla, sözle alt-üst olmasın artık,
Uhuvvet söndürsün, ağıtları.
“Ben”den geçip, “Biz” de karar kılan,
Üstad dersinin hatırlı anıları.
Vurgun yemiş dokunuşların,
Ağdalı yakarışları…
Göz değmemiş hizmetlerle,
Meftun, maşuk, müştak ellere emanet,
Bir vasiyet bildim O’ndan anlatılanları,
Bir emanet goncası, ki…yediveren…
Köşe kapmaca değil bu dostlar,
Vallahi…Billahi değil,
Bir ahirzaman emaneti Nurlar,
Bir mukaddes çilenin…saadeti.
Bir avuç gözyaşıyla imzalanmış,
Bir bakışa ömür serenlerin,
Bir gülüşe,
Can verenlerin…Ziyneti.
Ölümü bile ders vermişti oysa,
Mahremdi sıkıntılar, özeldi.
Yanarken bile söylenmezdi…Asla.
Elifler yan yanaydı, omuz omuza…
Nurdan ibrişimlere tutunmak zamanı,
Kimseyi yakmasın artık, içli sızılar.
Şefkatinde sınanmamıştı en uzaktaki bile,
Zindanlar hiçti, yıldırmadı binbir gaile.
Masallar da bitermiş demeyin nolur!
Yarınları, düne yolcu etmeyin.
Teslim yollarına vurup gidelim,
Üstad’ımın hissiyatını incitmeyin.
Kayıp sevdalara takılıp kalmak bitsin,
Taze dallara konsun hizmet kelebekleri.
Umuda sarın aşkları…Varsın uçarı olsun,
Yürek yangınları.
Cennet-asa baharların çocuk gülüşleri,
Bir muştu, bir müjde bekler.
Bir nurlu emanet gönderin,
Nesl-i Atiye…Meselâ “Küçük Sözler”
“Ölürsem dahi intikam almasın dostlarım”
Derken O Aziz Bedii,
Bu neyin kini, dargınlığı, uzaklığı?
Anlayan varsa gelsin beri.
Sabahında Kocatepe’nin,
Uzun bir ayrılık vuslatı diyerek,
Kucaklasın Bediüzzaman,
Birbirini Allah için sevenleri.
Coşkuyla akıp gelenleri.
Hülya Yakut
***
Kocatepe
Kocatepe Kocatepe
Gelen ehli dünya değil
Asrımızın müceddidi
Bediüzzaman’ın talebeleriyiz
Geleceğe müjdeler çok
Husûmete vaktimiz yok
Muhabbet fedaileriyiz biz
Nura aşık sevdalılarız biz
Kavuştu ehli hamiyet
Kahroldu malûm zihniyet
Yüzün gülüyor ulu mabed
Dilin olsa da söyleseydin
Kardeşlik havuzunda erimeye
İmam potasında pişmeye
Yeni Asya’m bayrağını
Ankara da dalgalandırmaya geldik.
Mimberin gülüyor bak
Cemaatte var uhuvvet
Aramıza girmez rehavet
Kocatepe şen’sin bugün
Arşa çıkan minarelerinle
Geniş avlu ve yüreğinle
Misafir eyledin bizleri
Hüş yar eyledin bizleri
Halil Kılızırmak