"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Elif Şiir Sayfası

26 Ekim 2014, Pazar
Sizden gelen şiirler. Editör: Abdil Yıldırım - [email protected] - [email protected]

Muhabbet fedaileri

Muhabbet fedaileri buluştu Kocatepe’de,
Maneviyat, havası sindi bu mabede,
Selâtu selâmlar getirildi Muhammede (asm)
Devem etsin gitsin, bu dâvâ ta ebede,

     Ezanlar yükseliyordu minarelerinden
     Kubbe yankılanıyordu ta derinden
     Sundu bizlere ab-ı hayat kevserinden,
     Kocatepe’de yaşandı bayram eserinden

Kucaklaşıp birbiriyle candan doyasıya,
Toprağın, hep hasret duyduğu suya,
Gerçek bu, ne hayaldir ne de rüya,
Muhabbet fedailerinin sevdası bu ya.

     O gün bir bayram havası esti,
     Hep özlenen, beklenen nefesti,
     Bazı tabuları yıkıp, kırıp kesti,
     Hakikatleri haykıran gür sesti.

Bu nurun, gönüllerdeki muhabbeti,
Mü’minlerin sevinci, bayrama dâveti,
Perçinleştiriyordu arada uhuvveti,
Bediüzzaman değil mi bu asırda Mehdi,

     Yıllar aradan sonra biten hasret,
     Rabbim birilerine versin hem basiret,
     Gitsin yeis, el emel, kalksın husûmet,
     Bitsin gam keder, kalksın kasavet.

Bir coşku, koca bir muhabbet seli,
Esti ılgıt ılgıt Kocatepe’de sevgi yeli,
Haberdar oldu Hacı Bayramı Veli,
Bundan hissedar Bediüzzaman beli,

     Bu muhabbet sevgi sürsün Ya Rab,
     Kocatepe Camii’nde çınlasın mihrap,
     Gitsin, kahrolsun, şer olsun harab,
     Üzerlerinde bol bol olsun Türab,

Hasan Yeşilkaya

***

Kocatepe

Nurun bayramı vardı  Kocatepe’de,
Saidler, Hamzalar, Aliler hepsi bir yerde.
Uhuvvet, muhabbet oldu tam zirvede,
Nurun bayramı vardı Kocatepe’de.

    Eller açılmıştı semaya her bir köşede,
    Duâlar yükseliyordu ittihada kardeşliğe,
    Sevenler kucaklaşıyordu bahçede,
    Nurun bayramı vardı Ankara Kocatepe’de.

Bugün, bir başka güzeldi Kocatepe,
Kahramanlarını ağırlıyordu sinesinde,
Ankara’nın yüzü gülüyordu; sevincinde,
Nurun bayramı vardı Kocatepe’de.

    Sevdalılar buluşmuştu yine aynı yerde.
    Birlik çağrısı yapıldı en yüksek perdede
    Üstad’ın mesajı verildi âleme kürsüde
    Nurun bayramı vardı Kocatepe’de

Birliğini, dirliğini gösterdin istemeyene,
Dik duruşun örnek olsun bütün herkese,
Mazin var kök salmıştın gönüllere,
Nurun bayramı vardı Kocatepe’de.

Cengiz Bahadır

***

Asrın ihtiyacı, Risale-i Nur

Lütf-u İlâhî ile geldik bu yola
Eriştir bizi talebe olma yoluna
Elimizde Risaleler olmasa
Kaybolurduk biz bu cehalet asrında


    Bilmez insanlar senin kıymetini
    Bir okusalar şu ilâhî hakikatleri 
    Nurlarla dolacak kalpleri, lâtifeleri
    Çünkü onun menbaı Kur’ân’ın ta kendisi


Şah-ı Velâyet ve Şah-ı merdan Hz. Ali
Kutbül-Arifin, Gavs-ı Azam, Asrın Müceddidi
En başta Kur’ân’ın otuz üç âyeti
Müjdeliyor ihsan-ı İlâhî ile Risaleleri


    Hususan şu fesad-ı ümmet zamanında 
    Bidaların hakikat diye kabul edildiği anda 
    Bir sene anlayarak okunduğunda 
    Ulaştırıyor her mü’mini âlim makamına

Hacer Aktürk

***

Teyzeciğim

Ümit bestesi yok işte bu gün, 
Artık o mimikler her dem ölgün, 
Yatağın toprak yorganın beton, 
Sen de mi soluksuz bir uykuya durdun?

     Usanmak istedim her şafakda, 
     Kalmadı derman, kalmadı ferman, 
     Şimdi ben “Kaf” dağının ardında 
     Bir hoş sohbete kulak vermek isterim.

Sen ki her derdi aldın vehmine, 
Yığıldın son çare kara toprak diye, 
Sakın üzülme! Duâcın var beride, 
Sen rahat bir uyku çek teyzeciğim.

     Son baharın o titrek kolları, 
     Bilirim; seni sarar bir kefen bezi, 
     Artık bu beklediğim mezar yolları, 
     Kalan ömrümde çağırır beni.

(Ahval-i Kalem)

***

Al beni merhamet kucağına

  
Affı seversin! Affet merhamet et bize,
Güvendim Senin, tükenmez adaletine,
Senden gelecek her şeye şükranlarımla,
Af edip, al beni merhamet kucağına.

    Ya’Rab! Nimetlerine hep şükrediyoruz,
    Yoksullara zekâtla destek oluyoruz,
    Allah’ım! Uydum emrine, adaletine,
    Götür beni, Senin merhamet kucağına.

Namazını kılıpta uyarsan Allah’a,
Dünya, ahiret kavuşursun Sen felâh’a, 
Oku! Nur-u Kur’ân’ı teslim ol İslâm’a,
Allah’ım! al beni merhamet kucağına.

    Yolunu şaşırıp saparsan Hak yolundan,
    İmandan sıyrılıp vazgeçersen kulluktan,
    Seni kim kurtaracak? Ebedî ateşten,
    Ya’rab! al götür o merhamet kucağına.

Allah’ın bunca nimetlerine şakir ol,
Düşünsene! Bundan başka var mı çıkar yol?
Tefekkür edip şükrüne nimetlerine,
Seni alır şefkat merhamet kucağına.

Celal Yalçın

Okunma Sayısı: 965
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı