Hayat Ağacı
Bir hayat ağacı, meyve verirse,
Önceden çiçeği gösterir sana,
Mutluluk kızarıp göğe ererse,
Başında yelleri estirir sana.
Hayatı böylece derliyor beşer,
Bakarsın meyveye, birkaç kurt düşer,
Kemiren her neyse, görünce şaşar,
Yediğin lokmayı kusturur sana.
Aslında ağacın meyvesi acı,
Dalında kalmaya olmaz ilâcı,
Kuruyup giden şu, dipteki ucu,
Hileyle meyveyi sattırır, sana.
İş-işten geçer de, hayat durulur,
Ummazsın bir anda gönül vurulur,
Meyveler dökülür sapı burulur,
Ağacı dibinden, kestirir sana.
Dünya bu, cilvesi hiç belli olmaz,
Delik bir kap gibi, doldursan dolmaz,
Sen kalmak istersin hevesin kalmaz,
Gene de, git diye, bastırır sana.
Yapraklar dökülse olmaz mı gazel,
Başlangıç bellidir, değil ki ezel,
Mânâsı zahirden bin bir kat güzel,
Yâniyi gönülden, attırır sana.
Bedri Tahir Adaklı
***
Zahir
İçinde
Sır Gizli
Bazen zahir, bazen sır olur.
Zahir içinde,
Sır gizli.
Atsalar ateşe, Hz. İbrahim gibi
Ateş içinde,
Nur gizli.
Mevla’m verir derdi ama
Derdin içinde,
Derman gizli.
Damla, damla şebnem tanesi,
Damla içinde,
Derya gizli.
Vücudun merkezi kalptir, lakin
Kalbin içinde,
Arş-ı rahman gizli.
Şevki Çiftçi
***
Sarılırsan Nurlara
Allah’ın Nur’unu söndüremezsin
Sen Nurlardan hiç ayrılmamalısın
Oku sen Nurları huzur dolarsın
Huzurla Nurları okumalısın!..
Bir sineğe mağlûp bu aciz insan
Okursan Nurları kurtulur iman
Allah’ın emrinde hiç ayrılmasan
Nurlar bu asırda iman kurtaran!..
Şu kâinatın görsen akışını
Allah için akıt gözyaşlarını
Kalbine doldur Allah sevgisini
Oku sen Nurlardaki hakikatleri!..
Tam iman edersen yüce Allah’a
Nurları oku girersin imana
Hem de gezersin Cennet-i âlâda
Sım sıkı sarılırsan bu Nurlara!..
Şu ahir zamanda işleme günah
Ebediyette çekmeyesin eyvah!
Günahlara bakıp etsen illallah
Ebede huzurlu olursun elbet!..
Günahlar yakanda çeksen elini
Her taraf haram dolu çek dilini
Duâ et Allah’a kaldır elini
Belki Cenâb-ı Hak affeder seni!..
Celal Yalçın
***
Söz meclisten dışarı
Hani kardeşin fazileti bizim faziletimizdi?
Hani alınganlık bizim işimiz değildi?
Hani kardeşimizin işi bizim işimizdi?
Sitem niye hiciv niye kinaye niye..
Mümkün oldukça hüsn-ü niyet,
Gerekmedikçe etmemeli adavet,
Ne olur aramızda olsun iyi niyet,
Dâvâ kardeşine sû-i zan niye niye?
Görünürde yapılmışsa bir hata,
Kapıldıysak böyle bir duyguya,
Uygun göremiyorsak dostluğa,
Yüzüne söylemek varken gıybet niye?
Ey nefis nasihatı kendine yapsana,
Kusuru suçu hep kendinde bulsana,
Mahçup mahçup ellerini açsana,
Benlik niye kibir niye ucb niye niye?
Ramazan Oruç
***
Ey Kur’ân-ı Azîm
Sema sustu,Mütekellim-i Ezeli konuştu
Cibril emre amade oldu
Şeytanlar hep recm oldu
Geldi ayn’ül şeriat
Âlem nur’a gark oldu
Cebel-i Nur kıyamdaydı
İnen Hak’tı
Şairler suskun, artık söz O’nun
Nutk-u İcaz’sın beliğâne
Âlem hitap görsün Seninle
Kürsün hep Kâbe-i Mükerreme
Nutku kesilir, duramaz karşında kimse
Şems-i Hikmet’sin Nur-u Hak’tan
Bizi de nurlandır o lem’a-i icazdan
Nur-u iksir’i içtik kabından
Seni anlasınlar, olmasınlar pişman
Senki Sübhan’ın hitab-ı ezeliyesi
Ey! Kavl-i leyyin sahibi
Sensin bürhan-ı natık’ın en gür sesi
Habbullah’sın arş-ı ala’dan
Hikmetin pınarı Sensin ayan
Zaman kaydını izhar etsede şayan
Biz hep Sende yaşarız leyl’ün-nehar
Hikemtamizsin tilmizlere
Mübeşşir-i alasın mü’minlere
Mustafa’nın (asm) mizacısın bütünüyle
Müntesiblerin hep huşu içinde
Meşale-i nur’sun Nur-u Hüda’dan
Karanlıklar aydınlanır Senle her zaman
Çıkmaza girer hep sana inanmayanlar
Harcanırlar daim, izinde olmayanlar
...............................................
Nur-u mücessemsin Hüda’dan
İcaz’ına mestiz her zaman
Mağlûp olmaz hiçbir zaman sana bakan
Mülk, melekût hep Sana hayran
Nişan-ı Ahyed’sin Ehad’tan
Ölümsüzlüğü içtik ilâhî pınardan
Adn’a nail oldu safında olanlar
Medeniyet görsün Senle yarışanlar.
Önder Bostancı