"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Elif Şiir Sayfası

08 Şubat 2015, Pazar
Sizden gelen şiirler. Editör: Abdil Yıldırım - [email protected]

Nur Hizmeti

Mukavemet ettik, mukabele hiç değil,

Rabbimize güvendik, nefsimize hiç değil.

    Muavenet ettik ki, mücadele etmedik, 

    Şer’i oldu tavrımız, aykırılıkçı hiç değil.

Hidayeti istedik, iktidar sevdamız yok,

Allah bilir bunları dostlar da bilmez değil.

    Zalimin oyunları, mü’minin tarzı olmaz,

    Düşmanlarımız gizli, ehl-i iman hiç değil.

Derdimiz hizmet etmek, makam mevki olmadı,

Muhabbetimiz meşrû, gayr-ı meşrû hiç değil.

    Tesanüdü isteriz, dağıtmayı sevmeyiz,

    Hakikati söyledik derdimiz naz hiç değil.

İttihat-ı isteriz bu da bir yanlış değil,

İstikamet derdimiz hem çok kolay hem değil.

Münir Şahin Ağaryılmaz

***

İ n a n 

Şu uçsuz bucaksız göklere baksan,

Tüm duygu selleri boşanır inan,

Mavinin beyaza karıştığı an,

Bambaşka duygular yaşanır inan.

     Bir renk cümbüşü ki sarar dünyanı,

     Çok tatlı gizemler boğar hülyanı,

     Apaydınlık eder bütün çağını,

     Bambaşka duygular yaşanır inan.

Hep bir küme küme olur ya bulut,

O an sil defterden dertleri unut,

Yükselir kabarır içinde umut,

Bambaşka duygular yaşanır inan.

     Şu arz üzerinde duran gökyüzü,

     Hep bir tebessümle dolu bak yüzü,

     İnsanda ortaya çıkarır özü, 

     Bambaşka duygular yaşanır inan. 

Nadir NAZİK

***

Şükre şükür eyledi   

Feryat figan etmeden başa gelen belâya,

Vecdle secdeye varan diller şükür eyledi.

Sabırdan köprü kurup sırla geçti âlâya,

Hak’ka duâya kalkan eller şükür eyledi.

     Acziyetini bilip kıyâmda boyun büken,

     Türlü nimete vâsıl hâller şükür eyledi.

     Kalû belâ akdine ahd-i vefayla çöken,

     Rükûda sıdka sadık beller şükür eyledi.

Utanç şehrinde zulüm gömüldü en derine, 

Lût’a bağrını açan iller şükür eyledi.

Allah’ın lûtfu ile doru atlar yerine,

Süleyman’a âmade yeller şükür eyledi.

     İbrahim’i yakmayan kor alevli ateşte,

     Çağlara ibret miras küller şükür eyledi,

     Sultan kokusuyla mest, her salâvat edişte,

     Zikrine bülbül coşan güller şükür eyledi.

Resul (asm) aşkıyla yanan pınarların hasından,

Karâni’ye uzletgâh göller şükür eyledi.

Cennetle müjdelenmiş Habeşi’nin sesinden,

Ezan-ı Muhammed’le çöller şükür eyledi.

     Kucağında yetimi, metanetle râm olmuş,

     Erini kurban veren dullar şükür eyledi.

     Şehit şerbeti içip kefeni ihram olmuş, 

     Ukbaya kanat çırpan kullar şükür eyledi.

Günah denizlerinde boğulmadan kurtulan,

Mü’minlerin emanı sallar şükür eyledi.

Helâl dairesinin mizanında tartılan,

İman peteklerinde ballar şükür eyledi.

     Nefis içerde gizli; İblis dıştaki düşman, 

     Zekâtla temizlenmiş mallar şükür eyledi.

     Son durağa gelmeden gözyaşlarıyla pişman,

     Rahman ipini tutan kollar şükür eyledi.

Mücella Pakdemir

***

Mâna-yı harfî

Her şeyin var elbet iki ciheti.

Mana-i harfidir Hakk’ın âyeti.

Esbabla anlarsın elbet hilkati.

Her zerrede oku bu kitabeti.

    Mana-i harfiyle bak kâinata.

    Allah hesabına bak maddiyata.

    Sanii bulursun baksan san’ata,

    Cenâb-ı Hakk’ı gör bak tabiata.

Nimetten in’amı görürsün elbet.

İn’amdan mün’imi her halde aklet.

“Rezzak Allah’’deyip her daim şükret.

Mâna-i harfiyle bunları fikret.

     Her bir harfin vardır elbet kâtibi.

     Yazılmış her harfin vardır sahibi

     Her zerreyi düşün birer harf gibi

     Mâna-i harfiyle bulun mucidi.

Mâna-i ismidir öteki bakış

Şeytan buna tutar kuvvetli alkış.

Hâlıkı inkârdır yoktur, inanış.

“Allah birdir’’ deyip Rabbinle barış.

     Tabiat sebepler Hâlıktır sanma.

     Tesadüfe yer yok, sakın inanma.

     Çürük delillere sakın dayanma.

     Nefis ve şeytana aman ha kanma.

Tenteneli perde sebepler ancak.

Şeffaf ayna diye tabiata bak.

Bunların ardında görünüyor Hak.

Mana-i harfidir bunlar muhakkak.

     Kâinat bir kitap okunur elbet.

     Onu okudukça dağılır ülfet.

     Mana-i harfiyle yırtılır gaflet.

     Tahkik-i imanı böyle elde et.

Her neye bakarsan der ki; Allah var.

Kâinatta her şeye yardımcı ve yar.

Mana-i harfi der var başka diyar.

Kurtaramaz seni orada ağyar.

     Her şeyi yazmıştır kalem-i kader.

     Rabbim yaratmıştır hayır hem de şer.

     İmtihan meydanı, dünya denen yer.

     Mâna-i harfiyle bilinir meğer.

Mehmet Kovancı

***

Siyaseti Nur’a tercih edenler

Parça parça olduk ene yüzünden,

Niye saptın Üstadımın izinden,

Hani dünya hırsı yoktu gözünden,

Siyaseti Nur’a tercih edenler

     Uhuvveti iste, birlik arzula,

     Düşmanlar istiyor ahlâk bozula,

     Cemaat malını ettiniz zula,

     Siyaseti Nur’a tercih edenler.

Gel saf bağlayalım dizil diyordun,

Düşmanlara çatla üzül diyordun,

Dışı yeşil içi kızıl diyordun,

Siyaseti Nur’a tercih edenler.

     İçtimaî derse tıkandı kulak,

     Hata nerde ise arayıp bulak,

     Nurcular kimseye olamaz ulak,

     Siyaseti Nur’a tercih edenler.

Düşman içimize nifaklar saldı,

Zübeyri çizgide kaç kişi kaldı,

Çevremizde süfehalar çoğaldı,

Siyaseti Nur’a tercih edenler

     Sakın altını bir tutma bakırla

      Dertler bitmez yazmak ile satırla

     Üstadımın son dersini hatırla

     Siyaseti Nur’a tercih edenler

Hasan bilmem kimler ne teklif sundu

ENE dediğiniz hani bir buzdu

Fena fil ihvan düsturunuzdu

Siyaseti Nur’a tercih edenler

Hasan Arslan

Okunma Sayısı: 1246
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı