"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Elif Şiir Sayfası

15 Şubat 2015, Pazar
Sizden gelen şiirler. Editör: Abdil Yıldırım - [email protected]

İnan

Şu uçsuz bucaksız göklere baksan,

Tüm duygu selleri boşanır inan.

Mavinin beyaza karıştığı an,

Bambaşka duygular yaşanır inan.

     Bir renk cümbüşü ki sarar dünyanı,

     Çok tatlı gizemler boğar hülyanı,

     Apaydınlık eder bütün çağını,

     Bambaşka duygular yaşanır inan.

Hep bir küme küme olur ya bulut,

O an sil defterden dertleri unut,

Yükselir kabarır içinde umut,

Bambaşka duygular yaşanır inan.

     Şu arz üzerinde duran gökyüzü,

     Hep bir tebessümle dolu bak yüzü,

     İnsanda ortaya çıkarır özü, 

     Bambaşka duygular yaşanır inan. 

NADİR NAZİK

***

Nazenin güneş

Hey  güneş hayli oldu görmeyeli,

Ziyanı, ısını hem ışığını vermeyeli,

Evlerden çıkıp da  önüne serilmeli,

İliklere kadar ısınıp şöyle gerilmeli.

    Şubat soğuğu kavurur hem yakar,

    Çatıda oluklardan kar suyu akar,

    İnsan ya, özler güneşi dışarı bakar,

    Nemlenir toprak mis gibi kokar,

Bazen tipi bora yeller çalar ıslık,

Sırtta palto kaban, kafada başlık,

Bahar, yaz değil mevsim kışlık,

Biraz da varsa insanda yaşlılık,

    Nazlanma çık ey nazenin güneş,

    Ne soba ne de gaz olamaz sana eş,

    Daha nice günler sayıp üç beş,

     Allah’ın (cc) lütfu insana, sendeki ateş.

Hasan Yeşilkaya

***

Dikenler sulandı

Kuraklık oluştu güller bağında,

Ne olur bu derdi, bilelim artık,

Fidanı kıyas et eller bağında,

Tağuttan duvarı delelim artık.

     Gideriz atîde beliren güne,

     Dünyada milletler erişti üne,

     Onlar ki kıyamaz kendi gülüne,

     O halde sadede gelelim artık.

Hamiyet uğrunda nasıl bir nesil?

Olmalı diyorsan, asâlet asıl,

Hebaen savruldu bunca bu fasıl,

Şu işin aslını bulalım artık.

     Bir ehl-i hamiyet sessiz duramaz,

     Fedakâr kimseyi düşman aramaz,

     Zannetme bu millet, işe yaramaz,

     Umudun kapısın çalalım artık.

Bir yerde bir yanlış yok mudur dersin?

İnatla bu yolda ısrar edersin,

Mademki geçmişi övüp seversin,

Himmeti o yöne salalım artık.

     Dikeni sularsan sarar bağları,

     Mâzide o şanlı güzel çağları,

     Bulunan münevver yaşlı sağları,

     Dinleyip dersleri alalım artık.

Bedri Tahir Adaklı

***

Adını Seher koydum

Merhaba: günaydın dedin dünyaya,

Gecenin uykusunun kaçtığı anda.

Gülümseyerek karanlığı delen ışığa

Bir heyecan dalgası anne babada,

Seher vaktiydi sen doğdun sabaha. 

     Söylenmedik sözler edildi adına,

     Benzetildin anne ve de babana,

     Bir gürbüz bir güzel çocuktun, 

     Sunuldun yaratıp yaradandan,

     Adın okundu kulağına ezanınan.

Haneye bereket getirdin, 

Gelişip serpildikçe yıllar içinde,

Hasret oldun özlem oldun,

Yüreğin sevgi ve şefkatten,

Umut oldun yarınlara.

     Seslenişin anda nefessiz bir sesti,

     Esip gelen esenle memleketimden,

     Ezber bozan bir kültürü okudum,

     Şafak vakti günün gizeminde, 

     Adını seher koydum.

Cemal Karsavran

***

Madde-i Bilmânâ

Madde dediğin eşya tenteneli bir perde,

Gözünü aç Esmayı tefekkür et her yerde.

     Mülk âlemi zıtlardan teşekkül ettirilmiş,

     İyi, kötü ve çirkin bu hikmetle bilinmiş.

Âlem-i melekûtta bir zıtlık göremeyiz,

Nezaket ve nezahet orda her şey tertemiz.

     Ağaçlar ve çiçekler Rablerini zikirde,

     Tesbihiyle müekkel melekler var üstünde.

Anlamak istiyorsan mülkde bak bir ağaca,

Melekutu hayal et mânâsına kıyasla.

     Takdir ve tenzih için çokça melekler vardır.

     Kırk bin başlar üstünde kırk bin dilleri vardır.

Mülkte tecelli eder müennes ve müzekker,

Meleklere nimetler güzel koku ve sesler.

     Bir mânaya hizmette görüntüler ve renkler,

     Âlem-i melekûtta müekkeldir melekler.

Hakikatte nasıl ki Şafi ismi şifadır,

Melekutta şifaya müekkel melek vardır.

     Ruhun dahi melekut âleminde dolanır.

     Cesed-i insan sana polattan prangadır.

Akıl, şuur ve hayalin nasıl ki çok hızlıdır,

Melekut âleminde çokça sırlar gizlidir.

      Madde hakikattir amma sakın hayaldir sanma!

     İtikadını bozup da ehl-i Sünnetten sapma!

Mevcud ve meşhut olan Rabbin zatı değildir.

Ondan tecelli eden Esma-ı İlâhidir.

     Kâinat kitabında okunan her mektupta,

     Şu yazdığım yazı da zikirde melekûtta.

Münir Şahin Ağaryılmaz

***

Candan bir arkadaş

 

Ne iyi arkadaş

Candan bir arkadaş

Sanki, bir öz kardeş

Candan bir arkadaş

     Düşmeye gör dara

     Destek olur sana

     Yapmaz hiç numara

     Candan bir arkadaş

Mutluysan sevinir

Üzgünsen üzülür

Böyle az bulunur

Candan bir arkadaş

İsa YAKAN

Okunma Sayısı: 1307
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı