İnan
Şu uçsuz bucaksız göklere baksan,
Tüm duygu selleri boşanır inan.
Mavinin beyaza karıştığı an,
Bambaşka duygular yaşanır inan.
Bir renk cümbüşü ki sarar dünyanı,
Çok tatlı gizemler boğar hülyanı,
Apaydınlık eder bütün çağını,
Bambaşka duygular yaşanır inan.
Hep bir küme küme olur ya bulut,
O an sil defterden dertleri unut,
Yükselir kabarır içinde umut,
Bambaşka duygular yaşanır inan.
Şu arz üzerinde duran gökyüzü,
Hep bir tebessümle dolu bak yüzü,
İnsanda ortaya çıkarır özü,
Bambaşka duygular yaşanır inan.
NADİR NAZİK
***
Nazenin güneş
Hey güneş hayli oldu görmeyeli,
Ziyanı, ısını hem ışığını vermeyeli,
Evlerden çıkıp da önüne serilmeli,
İliklere kadar ısınıp şöyle gerilmeli.
Şubat soğuğu kavurur hem yakar,
Çatıda oluklardan kar suyu akar,
İnsan ya, özler güneşi dışarı bakar,
Nemlenir toprak mis gibi kokar,
Bazen tipi bora yeller çalar ıslık,
Sırtta palto kaban, kafada başlık,
Bahar, yaz değil mevsim kışlık,
Biraz da varsa insanda yaşlılık,
Nazlanma çık ey nazenin güneş,
Ne soba ne de gaz olamaz sana eş,
Daha nice günler sayıp üç beş,
Allah’ın (cc) lütfu insana, sendeki ateş.
Hasan Yeşilkaya
***
Dikenler sulandı
Kuraklık oluştu güller bağında,
Ne olur bu derdi, bilelim artık,
Fidanı kıyas et eller bağında,
Tağuttan duvarı delelim artık.
Gideriz atîde beliren güne,
Dünyada milletler erişti üne,
Onlar ki kıyamaz kendi gülüne,
O halde sadede gelelim artık.
Hamiyet uğrunda nasıl bir nesil?
Olmalı diyorsan, asâlet asıl,
Hebaen savruldu bunca bu fasıl,
Şu işin aslını bulalım artık.
Bir ehl-i hamiyet sessiz duramaz,
Fedakâr kimseyi düşman aramaz,
Zannetme bu millet, işe yaramaz,
Umudun kapısın çalalım artık.
Bir yerde bir yanlış yok mudur dersin?
İnatla bu yolda ısrar edersin,
Mademki geçmişi övüp seversin,
Himmeti o yöne salalım artık.
Dikeni sularsan sarar bağları,
Mâzide o şanlı güzel çağları,
Bulunan münevver yaşlı sağları,
Dinleyip dersleri alalım artık.
Bedri Tahir Adaklı
***
Adını Seher koydum
Merhaba: günaydın dedin dünyaya,
Gecenin uykusunun kaçtığı anda.
Gülümseyerek karanlığı delen ışığa
Bir heyecan dalgası anne babada,
Seher vaktiydi sen doğdun sabaha.
Söylenmedik sözler edildi adına,
Benzetildin anne ve de babana,
Bir gürbüz bir güzel çocuktun,
Sunuldun yaratıp yaradandan,
Adın okundu kulağına ezanınan.
Haneye bereket getirdin,
Gelişip serpildikçe yıllar içinde,
Hasret oldun özlem oldun,
Yüreğin sevgi ve şefkatten,
Umut oldun yarınlara.
Seslenişin anda nefessiz bir sesti,
Esip gelen esenle memleketimden,
Ezber bozan bir kültürü okudum,
Şafak vakti günün gizeminde,
Adını seher koydum.
Cemal Karsavran
***
Madde-i Bilmânâ
Madde dediğin eşya tenteneli bir perde,
Gözünü aç Esmayı tefekkür et her yerde.
Mülk âlemi zıtlardan teşekkül ettirilmiş,
İyi, kötü ve çirkin bu hikmetle bilinmiş.
Âlem-i melekûtta bir zıtlık göremeyiz,
Nezaket ve nezahet orda her şey tertemiz.
Ağaçlar ve çiçekler Rablerini zikirde,
Tesbihiyle müekkel melekler var üstünde.
Anlamak istiyorsan mülkde bak bir ağaca,
Melekutu hayal et mânâsına kıyasla.
Takdir ve tenzih için çokça melekler vardır.
Kırk bin başlar üstünde kırk bin dilleri vardır.
Mülkte tecelli eder müennes ve müzekker,
Meleklere nimetler güzel koku ve sesler.
Bir mânaya hizmette görüntüler ve renkler,
Âlem-i melekûtta müekkeldir melekler.
Hakikatte nasıl ki Şafi ismi şifadır,
Melekutta şifaya müekkel melek vardır.
Ruhun dahi melekut âleminde dolanır.
Cesed-i insan sana polattan prangadır.
Akıl, şuur ve hayalin nasıl ki çok hızlıdır,
Melekut âleminde çokça sırlar gizlidir.
Madde hakikattir amma sakın hayaldir sanma!
İtikadını bozup da ehl-i Sünnetten sapma!
Mevcud ve meşhut olan Rabbin zatı değildir.
Ondan tecelli eden Esma-ı İlâhidir.
Kâinat kitabında okunan her mektupta,
Şu yazdığım yazı da zikirde melekûtta.
Münir Şahin Ağaryılmaz
***
Candan bir arkadaş
Ne iyi arkadaş
Candan bir arkadaş
Sanki, bir öz kardeş
Candan bir arkadaş
Düşmeye gör dara
Destek olur sana
Yapmaz hiç numara
Candan bir arkadaş
Mutluysan sevinir
Üzgünsen üzülür
Böyle az bulunur
Candan bir arkadaş
İsa YAKAN