"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Elif Şiir Sayfası

12 Nisan 2015, Pazar
Sizden gelen şiirler. Editör: Abdil Yıldırım - [email protected]

Kâğıt ve kalem

Kalemin bir ucu, kâğıda dönük,
Muhabbet gözüyle bakıyor gibi.
Ne işi gayesiz, ne şevki sönük,
Gönlünden duygular akıyor gibi.

Üstüne konulmuş karmaşık çizgi,
O temiz alnında beliren yazgı,
Belki bir türküdür belki de ezgi,
Sessizce bir duâ okuyor gibi.

Kalemle kâğıda gonca çizilmiş,
Dalına muhâfız diken dizilmiş,
Bu sırrı bilmeyen ne çok üzülmüş,
Ucunu tenine sokuyor gibi.

Karışık çizgiler, eğri yazılar,
Okunmaz sanmıştı onu bazılar,
Bülbülün içinde ince sızılar,
Feryad-ı figan şakıyor gibi.

Görünmez bir el mi, durur ardında,
Yazıyı yazan kim kâğıt yurdunda,
O kalem ne çizmiş neyin derdinde,
Gaipten zahire çıkıyor gibi.

Kâğıt ve kalemin kendi ameli,
Görenler bir maksat vardır demeli,
Kim yazmış acaba nedir emeli,
Vazife nişanı takıyor gibi.

Kudretten bir kalem göklerde gezmiş,
Altı gün içinde sevgiyi yazmış,
NUR’ları bilenler bu işi sezmiş,
İlimden marifet dokuyor gibi.

Bedri Tahir Adaklı

***

Vücudum

İnceledim vücudumu ömrümce aynada, 
En güzel benim yüzüm sanırım bu dünyada, 
Kulaklarım, kaşlarım en münasip durumda, 
Ağzımı, burnumu başka bir yere koyamadım. 

Gözümde göz bebeğim harika ve kusursuz,
Görüşü, hayal gibi sınırsız ve sonsuz, 
Hiçbir şeye benzemiyordu gözlerim onsuz, 
Göz kapağımı, kirpikleri atlayamadım. 

Düşünce demişken ben, aklımı aldım ele, 
Neden, nasıl, niçindir anlayamadım. 
Ne demeli bilmem ki bir et parçası dile, 
Dili anlatan bir lügat’a rastlayamadım. 

Ağzımla, dudaklarım yüzümün bütünlüğü, 
Hemen fark ediliyor dişlerin üstünlüğü, 
Gülüşün güzelliği, sözlerin düzgünlüğü, 
Bir tanesini bile sökmeye kıyamadım. 

Çerçevesi yüzümün saçlarım güle güle, 
Güzelliği verdiğim besbelli benim güle, 
Suratımı en güzel renkle boyasam bile. 
O, fıtrî güzelliğin tadına varamadım. 

Kol, ayak sağlı-sollu, parmaklarım boğumlu. 
Birbirine benzerler, birbiriyle uyumlu. 
Ne bir eksik, ne fazla, ORHAN değil sorumlu. 
Beş parmağın sırrına bir türlü eremedim. 

Orhan Afacan

***

Baharda yazılan şiir

Kelebekler uçuşurken dallarda,
Yeni bir şiir yazılıyor baharda.
Kokusu yayılıyor bütün cihana
Ruhlara neşe geliyor işte o anda.

Bahar hediyeleri sallanıyor dallarda,
Bir gizli el kendini tanıttırıyor,
Yep yeni sayfalarda...
Sayfalar yayılıyor yerde ve havada,
Kitaplar okunuyor yine baharda.

“Oku.”
“Seni yaradan Rabbinin adıyla oku.”

O ki, 
Sana okumayı öğretti,
Bakmayı öğretti,
Görmeyi öğretti,
Koklamayı öğretti.
Oku,
Okutana binbir, hürmetle oku.
Okumayı öğreten Allah’ın adıyla oku.
O ki,
Her baharda sana binlerce hediye  gönderiyor.
Sana kudret ve rahmetini gösteriyor.
Oku ki,
Acizliğin kanat olsun...
Seni yüksek mertebelere uçursun.
Oku ki, 
Fakirliğin;
Sana bütün hazineleri açacak bir 
Zenginlik olsun...    

Cihan Cambaz

***

Bak putu da pot ettiler

Kulak duyup göz görerek,
İnanıyom hep bilerek,
Bazen saklı bazen direkt,
Bak putu da pot ettiler.

Sandılar ki yaptık oldu,
Bir misyonsa hemen soldu,
Girdikleri yanlış yoldu,
Bak putu da pot ettiler.

Çıktılar bir olmaz ava,
Sükse boldu hem de hava,
Vardı elbet gelen tava,
Bak putu da pot ettiler.

Yaşanan var sayfa sayfa,
Yatıyorlar hemen safa,
Her devirde aynı kafa,
Bak putu da pot ettiler.

Bilmeyenler derse desin,
Sen bilensin, diyemezsin,
Doğru söyle çıksın sesin,
Bak putu da pot ettiler.

Bu proje asla tutmaz,
Vicdan vardır buna uymaz,
Bu devran size de kalmaz,
Bak putu da pot ettiler.    

Kimi tutmak kime atmak,
Bile bile neyi satmak,
Bir niyet var hakkı yıkmak, 
Bak putu da pot ettiler.    

Nadir NAZİK

***

İttihad-ı İslâm

Kimilerine göre bir hayal, kimilerine göre farz,
Beklemekte bu ittihadı semavat ve arz.
Elbet kâinatı çınlatacak o gür, yüksek sadâ, sabret,
Ehl-i iman düşmanlarına mukabil kal’âmızdır uhuvvet
Bu kal’â-i İslâmiyeyi adavetle sarsmak nedir sence?
Muhalefettir “mü’minler ancak kardeştir” âyetine.
İhanettir kopmaz zincirler kuvvetindeki rabıta-i vahdete,
Zulümdür hikmet ve hakikat nazarında o masum kardeşine.
Kandırdılar bizi, aldattılar, nifak tohumları ektiler senelerce
Hak etti mi bu ümmet, bu ihaneti sence?
Kurtulmalıyız aramızdaki nifak zakkumlarından,
Ekmeliyiz mâbeynimize muhabbet tohumundan.
O tohumdur bu Nurlardı, yeşerir okumamızla,
Filizlenir boy atar okuyup anlamamızla,
Neşv ü nema bulur yaşamamızla,
Çiçeklenir, meyve verir zamanla,
İşte o zaman şerefleniriz ittihad-ı İslâmla.

Şamil Aydın

Okunma Sayısı: 1138
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı