"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Elif Şiir Sayfası

26 Temmuz 2015, Pazar
Sizden gelen şiirler. Editör: Abdil Yıldırım - [email protected]

Güller açıyor

Şimşekler çakıyor, yağmur geliyor,

Ağaçlar gülüyor, güller gülüyor.

Bunları bilen bir Usta yapıyor, 

Yağmurlar yağıyor, güller açıyor.

     Bulutlar karardı, yağmur geliyor,

     Nurlar okunup, iman yayılıyor,

     Ağaçlar, çiçekler, kuşlar ötüyor,

     Yağmurlar yağıyor, güller açıyor.

İnsanlar duâda, yağmur yağıyor,

Rahmet geliyor, insanlar huzurda,

Kalpler akıllar, yönelmiş Allah’a,

Yağmurlar yağıyor, güller açıyor.

     Dünya dönüyor, mevsimler oluyor,

     Güneşte lekeler devam ediyor,

     Lekeler büyürse, dünya son bulur,

     İkinci bir dünya, mutlak kurulur.

Celal YALÇIN

***

Bayramdan bayrama

Bayramdan bayrama gördüm yâranı,

Gel dedi, gel bana, gel ey kardeşim!

Yürüdüm aşk ile vardım Nur’una,

Al oku, al dedi, al ey kardeşim!

 

     Mehabetle baktım, kutlu yüzüne,

     Yapıştım sıdk ile doğru izine,

     Huşu ile değdi dizim dizine,

     Bul dedi hakkı bul ey kardeşim!

Aradım aradım eskiden beri,

Çevreliyor beni hasret çemberi,

Çürüyen çekirdek oldum, gâh darı,

Sal aşkı dedi sal, sal ey kardeşim!

     Yanıyor gönlümde hasret ateşi,

     Gülü ağlattı bülbülün ötüşü,

     Gelişi var, amma olmaz gidişi,

     Kal dedi, artık kal, kal ey kardeşim!

  Başındaki saçlar bitmek üzere,

Hayatın güneşi batmak üzere,

Minderde havluyu atmak üzere

Hal budur muhal, hal ey kardeşim!

     Şakaklarıma bak, şafaklar doğdu,

     Ayağım mezara değdi ha değdi,

     Başıma örülen ecelden ağdı,

     Bil dedi gönlüm bil, bil ey kardeşim!

Ali FERŞADOĞLU

***

En son nefes

Yüreğim mecalsiz kalmış da olsa,

Maksada ermeyi isterim elbet.

Bedenim kendini salmış da olsa,

Doruğa varmayı isterim elbet.

     Ne olur mânîler çekilin yoldan,

     Düşmanım saldırır hemen her koldan,

     Bir zafer ummayın bu garip kuldan,

     Çemberi yarmayı isterim elbet.

İlk insan fehmine yönelen suâl,

Vicdanın gördüğü mânevî bu hâl,

O zaman söz verdik reddetmek muhâl,

Va’dimde durmayı isterim elbet.

     Ne mümkün zafere gayretsiz gitmek,

     Yetmiyor gönlüme kanaat etmek,

     Mü’mine mahsusmuş Hüsn’ü seyretmek,

     Hem ben de görmeyi isterim elbet.

Ağaçlar tohumdan tohum ağaçtan,

Rabb’imin varlığı belli sonuçtan,

Tesadüf diyeni kurtar bu suçtan,

Sebebi sormayı isterim elbet.

     Konuşur şu âlem işittim sesi,

     İkazla uyarır hemen herkesi,

     Mukaddes kelâmla en son nefesi,

     Secdede vermeyi isterim elbet.

Bedri Tahir ADAKLI

***

Şeb-i Aruz

 

Evet Şeb-i Aruz gelecektir o günüm

Gelecek o gündür benim düğünüm

Giydirilir beyaz patiskadan bir elbise

Ne dikiş var, ne cebi var her neyse

Giydirmeden önce lâzım bir gusül

İslâmın emridir takip eder bu usül

Eşim dostum baş ucumda duran var

Vadem gelir sebepleri soran var

     Namazı kılarlar imam ile cemaat

     Der: Ey cemaat haklarınızı helâl et

      Cansız cesed o tabutta ben miyim?

     Taht a revan hazır benim bineğim

Nasip olur mu cemaatle o yürüyüş

Omuzlara alırlar bir gidiştir o gidiş

Bir düğün ki; taht a revan önünde

Mezar hazır bir metrelik derinde

     Kur’ân okusunlar, okusunlar ilâhî

     Ölüm tebdildir, tebdil oluruz vallahi

      Ölüm vesile, kara toprak bir perde

     Allah (cc) hazır ve nazır her yerde

Ben iflâs ettim nasıl geldim bu yaşa

Herkes gitti ben amelimle baş başa

Günahlarımda ne haya var ne de edeb!

Habibin hürmetine beni affet Ya Rab

     Bahtına düştüm, ey rahmetin sahibi!

     Nefs ile şeytandır günahların sebebi

      Bu günahkâr affına rahmetine düşmüş

      Beni affet, rahmetin kâinatı kaplamış

Tevfik BOZ

***

Kuşlar ve ben bir de sen

Gök sınırsız bir metin

Yıldızlar beyaz nokta

Serçeler saçaklarda

Kartallarsa dorukta

     Neden kuşlar telâşlı

     Bir akşamüstü böyle

     Yas tutar kukumallar

     En tenha korulukta

Türkülerle tutuşur

Turnaların perçemi

Gül sever bülbüllerin

Gözleri doğrulukta

     Aklım bir yarış atı

     Koşuyor, koşuyor hep

     Gönlümse fesleğendir

     Bahçedeki arıkta

Gelenlerden kalan yok

Gidenlerdense haber

Kuzgunlarsa çıldırmış

Kanaryalarsa şokta

     Dağ kokusu alınca

     Aklıma sen damlarsın

     Halvet çorap çıkarır

     Benim gözüm çarıkta

Nice varsıllar gördüm

Yoksuldan çalıp giyen

Hep başa güreştiler

Zulümde, uğrulukta

Bahaeddin SAĞLAM

 

 

Okunma Sayısı: 2889
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı