"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Elif Şiir Sayfası

24 Nisan 2016, Pazar
Sizden gelen şiirler. Editör: Abdil Yıldırım - [email protected]

Haliçte panel

Haliç’te idi Risale-i Nur paneli, 

Dâvâsının sahipleri ayaktalar.

Risale-i Nurlar hakikatin gür sesi,

Dâvâyı alkışladılar binler eller.

    Bu dâvâ ki, iman Kur’ân dâvâsı

    Gelenler yaşadı coşkulu heyecanı

    Bize düşendir Risale-i Nur okuması

    Ya İlâhî imanla götür bu canı.

Cemaatin gözleri yaşla doldu, 

O ne coşku ne heyecan ne ateş? 

Üstadımın hayatı şiirle okundu,

Destan yazdı Kahramanmaraş.

    Rahmetinin gücü her şeye yeter,

    Rahmet sahibi Rahmetenlil âlemin.

    Hatadan kurtulmuyor pürşer beşer,

    Bizleri münafıklardan kurtar! Amin…

TEVFİK BOZ

***

Namaz Allah’ın emri

Bütün işlerinde desen Bismillah,

Bismillah’la kurtarır seni Allah,

Desen Bismillah, kurtulursun billah,

Uhrada huzurlu olursun vallah.

    Bismillah’ı düşürme sen dilinden,

    Uhrada kurtulursun Cehenendem,

    Kaçmalısın şeytanların şerrinden,

    Duâ et kurtulursun şeytanlardan.

Allah’ın emridir bizlere namaz,

Kılarsan sen kurtulursun o zaman,

Dünyaya bir bak, dönüyor her zaman,

Oku Kur’ân kurtulursun o zaman.

    Allah’a imanla huzurdasın sen,

    Kurtulursun hem orada hem burda,

    İmandan sonra namaz kıl kurtul sen,

    Namaz Allah’ın emri kılacak insan.

CELAL YALÇIN

***

Mi’racı Nebî

Kâinatın tek Rabbinden,

Muhammede (asm) geldi dâvet.

Âmine’nin hânesinden,

Yola koyuldu Muhammed (asm).

    Kur’ân haber verir bize,

    Resulullah (asm) Mi’racını,

    Gecenin kısa anında,

   Hak yürüttü Nebîsini.

İlk durak Mescid-i Aksa,

İmamlık yaptı Mustafa (asm)

Geldi Cebrail o anda,

Dedi, yürü ya Mustafa (asm).

    Akıl almaz hadiseler,

    Cereyan etti o anda.

    Rabbe kavuşmak üzere,

    Yola çıkmıştı Mustafa (asm).

Öyle bir yere gelindi,

Cebrail geçemem dedi.

Burdan öteye geçersem:

Yanarım ben ey Nebi dedi.

    O anda yetişti Refref.

    Aldı Muhammedi (asm) gitti.

    Bu yolculuğun sonunda,

    Habib Mahbuba kavuştu.

Veda vakti yaklaştıkça,

Dedi Muhammed Mustafa (asm),

“Bir hediye isterim ben.

Ümmetim garip şu anda.“

    Günde elli vakit namaz,

    Emredildi Muhammede (asm)

Dedi diğer peygamberler:

Bu çok fazla yalvar Rabbe.

    Güzel Resulümüz (asm) dedi:

    “Ey âlemleri var eden:

    Elli vaktin edası zor.

    Lütfen biraz azaltıver...”

Kabul edildi dileği.

Namaz indi beş vakite.

Mü’minin kıldığı namaz:

Eş gösterildi Mi’raca...

    Kim namazın eda eder;

    Hakk’ın huzuruna çıkar

    Cenâb-ı Hakk’ın katından:

    Feyiz ve rahmetle döner.

Bütün mahlûkat kutladı:

Muhammedin (asm) Mi’racını.

Alıverdi Ebubekir (ra)  

İnanıp Sıddık ismini....

    Beşer aciz anlatmaktan,

    Resulullah (asm) Mi’racını.

    Mi’raçta aldı Muhammed (asm)

    Ümmetinin beratını...

Yüce Rabbim mahrum etme, 

Bizi vasi rahmetinden.

Açıkta bırakma bizi,

Hak Resul şefaatinden...

    Binler ile salât, selâm

    Olsun ol Nebi (asm) üstüne.

    Bekleriz bizler şefaat,

    Sırat köprüsü üstünde...

ALİ SANDIKÇIOĞLU

***

Şanlı süvari

Ha şu kalbin ha kâinat,

Yolun açık ola kardeş.

Koş, şeytana-nefse inat,

Yolun açık ola kardeş.

    Doğrulup bin kır atına,

    Sürur taşı hayatına,

    Bir sergi aç san’atına,

    Yolun açık ola kardeş.

Üç beş adım ilerisi,

Kalkacaktır dünya sisi,

Dikkatlice aç nefesi,

Yolun açık ola kardeş.

    Kış gidici bahar gelen,

    Tevhid eyle olma bölen,

    Seni bekler büyük şölen,

    Yolun açık ola kardeş.

Şu fitne-i âhirzaman,

Eskisinden daha yaman,

Onu aşar güçlü iman,

Yolun açık ola kardeş.

    CEYHUNÎ der güle güle,

    Ümitvar ol biter çile,

    Kaybedecek cümle hile,

    Yolun açık ola kardeş,

MUSTAFA AVCU (CEYHUNÎ) 

***

Başlar bir zikir

Bahar gelip yeşerince hep dallar,

Nebatat dilinde başlar bir zikir. 

Bambaşka olur elbet o anlar,

Nebatat dilinde başlar bir zikir. 

    Zeminde belirir rengârenk çiçek,

    Göz lâzım bakıp da onu görecek,

    Çiçekle hemhal olunca böcek,

    Mahlûkat dilinde başlar bir zikir.

Mahlûkat hep coşar ayrı bir neşe,

Yaratan şahittir olan bu işe,

Baharda yeniden tekrar gelişe,

Hoş geldin dilinde başlar bir zikir.

    Kâinat ses verir lisanı halle,

    Bunu bilen bilir anlar kemalle,

    İhtizaza gelir gönülde hane,

    Tefekkür dilinde başlar bir zikir.

Algılar akılda zihinde varken,

Vakti geldi derde anlar hep erken,

Bu dünya bu zaman ahiret derken,

Hakikat dilinde başlar bir zikir.

    Zihin elbet o an kayar da gider,

     Kalmaz hiç akılda ne gam ne keder,

    Rabbini bilenler olur mu heder,

    Huzurun dilinde başlar bir zikir.   

NADİR NAZİK

Okunma Sayısı: 1178
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı