Tazarru ve Niyaz
Hislerim duygularım;
Anlayamadığım,
Anlamlandıramadığım bir şey.
Ağlamak ağlamak hıçkırarak…
Yağmurun yağdığında,
Bulutların dağılıp,
Gökyüzünü rahatlattığı;
Bir hal benim ki!
Ruhumu arındırmak,
Günah kirlerinden,
Dünya metaından.
Tertemiz bir kalp ile
Yaradana yakışmak!
Rabbim nazar ettiğinde;
“İşte kulum bu” hazzına varmak.
Ama nafile…
Nefis ve şeytan etti seni oyuncak.
Nasıl bu kadar aldanıyorsun,
Hakikatler önünde haykırıyor;
Hâla kulak tıkıyor,
Anlamak ve yaşamak için
hâlâ okumuyorsun.
Üstadın da senin gibi bir insan,
Hiç rahat yüzü görmedi.
Anlatmak istedi,
Senin gibilere hakikatleri.
O da rahat etmek isterdi;
Hem olmasaydı kabir ve ahiret.
Hayatını okusan, ah bide anlasan!
Görürsün hayatın anlamını.
Çektiği bunca sıkıntı zahmet;
Rabbinin rızasıydı,
her an duâsı ve isteği elbet.
Derdin olmalı her an,
Allah’a kul, Habibine (asm) ümmet;
Lâyıkıyla yaşarsan,
Görürsün Üstadından himmet.
Ya Rab sana yalvarıyorum
Ve tövbe ediyorum.
Biliyorum merhametin sonsuz.
Beni duyuyorsun…
İnşallah istikamet üzere yaşar,
Razı olarak gelirim huzuruna.
İman, Kur’ân selâmeti ver…
Azrail’le karşılaşınca,
Korkularımdan emin eyle,
Kabul eyle amelimi ve
yaptığım ibadetlerimi.
FATMA KALINOĞLU
***
Mi’rac Kandili
Yine uyandın mı bu sabah erken?
Özledim yüzünü görün Sultanım.
Bir gün daha geçmiş geçiyor derken
Özledim gözünü görün Sultanım.
Gideriz yol boyu izde gideriz
Kimi yazda kimi güzde gideriz
Kış geçer, baharla biz de gideriz
Özledim sözünü görün Sultanım.
Herkes bir kafadan sözler etmekte
Zaman beklemiyor çekip gitmekte
Her işte hakikat vardır, hikmette
Özledim özünü görün Sultanım.
Asırlar eskitti sanır sevdanı
Sarmışta bilinmez hâlâ cihanı
Az kaldı yıkılır şu dünya hanı
Özledim dizini görün Sultanım
Ahlâkın belliydi Kur’ân ahlâkı
Herkesin dilinde lâkin bir takı
Gören gözler görür nurlu âfâkı
Özledim izini görün Sultanım
Gece yolculuğu sürüp giderken
Mi’raç yaklaşıyor vakit çok erken
Ağlayıp dururum âlem gülerken
Özledim nazını görün Sultanım
Kimi isyanlarda, kimi vurmakta
Başa geçtik artık döküp kırmakta
Denizden kurtulduk battık ırmakta
Özledim düzünü görün Sultanım
Dilin kemiği yok herkes söyledi
Dostlar bir çiçekle gönül eğledi
CEYHUNİ hasreti şiir eyledi
Özledim yazını görün Sultanım
MUSTAFA AVCU (CEYHUNÎ)
***
Isparta Mevlidi’ne doğru
Isparta yolunda gidiyoruz adım adım,
Mevlidi şerifine geliyoruz inşallah Üstadım,
Ruhun şad olsun, daim anılsın adın,
Allah (cc) bizleri hizmette eylesi daim,
Mevlit bir sebep, buluşmaya vesile,
Mesaj veriyoruz gelecek yeni nesile,
Nefisle şeytana atıyoruz hem sile,
Ömür boyu devam ederiz bu tahsile,
Nurun şaşmaz, susmaz kahramanları,
Mevlitlere koşar coşkuyla dinler ezanları,
Katbekat arta kavi olur imanları,
Yâd eder Zübeyir’i, Sungur’u, Bediüzzaman’ları.
Mevlitler okutur, panel de tertipleriz,
Bu yoldan asla şaşmaz erleriz,
İlim, irfan, iman Nur-u Kur’ân deriz,
Risale-i Nurun biz hademeleriyiz,
İman, Kurân, Nur olmazsa olmazımız,
Asr-ı Saadet bizim örneğimiz, tarzımız,
Cümleden âlâ namazla beş farzımız,
Hakikat yolunda son nefese kadar varız.
HASAN YEŞİLKAYA
***
Baharda yeryüzü bir başka olur
Zeminde çiçekler açar rengârenk,
Baharda yeryüzü bir başka olur.
İnsana gülümser ayrı ayrı renk,
Baharda yeryüzü bir başka olur.
Tebessümler saçar güneş ışığı,
Kendini gösterir gülün aşığı,
Bülbül haber verir yeni bir çağı,
Baharda yeryüzü bir başka olur.
Arı kalkar konar güle çiçeğe,
Bir heyecan gelir cümle böceğe,
Bu hali görenler dalar gerçeğe,
Baharda yeryüzü bir başka olur.
Açılır yürekte gönülde çok hal,
Hakikattir bu hal değildir sanal,
Gerçeğe dönüşür kurulan hayal,
Baharda yeryüzü bir başka olur.
O an unutulur giden karakış,
Sadık yar toprakta vardır bir yarış,
Canlanır her taraf hep karış karış,
Baharda yeryüzü bir başka olur.
NADİR NAZİK
***
Mustafa Karaman Ağabeyime ve bütün şehitlere ithaf olunur
Nesl-i Naim!
Ey Türk evlâdı, yeter artık uyan,
Gökteki Peygamberlerdir bu çığlığı duyan,
Silkinme zamanı gelmedi mi artık
Kesin ve tek kaynağımızdır Hazret-i Kur’ân
Yerde kalmayacak bilesiniz şehitlerin kanı,
Göklere çekelim ayyıldızlı bayrakları,
Sitem etmek yakışmaz sıcacık yatağımızda bize,
Ne yücedir ki vatanımın şehidinin naaşı.
Unutma ki emreder Kur’ân birliği ve dirliği,
Kardeştir Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi,
Et tırnaktan ayrılmaz bilirsin,
Kimse bozamaz ilelebed kardeşliğimizi
Mustafam şehit düştü
vatanı için Nusaybin’de,
Albayraklar asıldı, Sungurlu’da evine,
Şehidim oldu Peygamberime (asm)
kapı komşusu,
Rahat uyu kahramanım şehitler âleminde.
Vatan, millet, din sevgisi yerine gelsin,
Oturduğun yerde kurtaramazsın ülkeni bilesin,
Allah tüm kahraman askerlerimizi korusun,
Ki, rahatça Türk Bayrağı dalgalanabilsin.
M. S. FURKAN ALYAKUT