Hatice’dir benim adım!
Yüreğimin bir yanı Meryem’i taşır, susmak gelir içimden,
Bir Hacer gibi, su çıkarır kuru çölden,
Teslimiyetin gölgesindeyim, ders almışım İbrahim’den (as)
İsmail’e (as) benzer bir yanım, yardım gelmez hiçbir yerden.
Göğe yükselmiş tüm duâlarım, İsa’nın (as) izindeyim,
Ağaç kovuğunda ikiye biçilen Zekeriya’nın (as) kederindeyim,
Nuh (as) tufanı çoktan koptu, gemiye binmeyen denizindedir,
Musa (as) olmuş bir yanım, firavun’un evindeyim.
Demir gönüllü Davud (as) olur, yumuşatır ellerim,
Balığın karnında zulmeti nura çeviren Yunus’un (as) sözleriyim,
Bedenine ve kalbine kurtlar giren Eyüp (as) gibi sabrederim,
Bir yanım Rabia’tül Adeviye gibi, masivayı terk ederim.
Yusuf (as) olmuş gönlüm, haykırır kör kuyulardan,
Elbet sesime ses gelir derin kuytulardan,
Görmez olur gözlerim, Yakup (as) gibi ağlamaktan,
Süleyman (as) gibi tayaran ederim gönül tahtından
Fedakârlıık timsali, Hatice’dir bir adım,
Zeynep gibi, muhtaçlara yardım etmek maksadım,
İftiraya uğrayan Aişe gibi iffetlidir hayatım,
Ne derlerse desinler, ben Peygamberimin (asm) yolundayım.
İBRAHİM YUNUS
***
Yardım et Allah’ım
Bu gidiş bilmem nereye?
Yardım Allah’ım yardım et.
Bu kadar öfke, kin niye?
Yardım et Allah’ım, yardım et.
Mü’minler çeker eziyet,
Bunu hak etmedi millet,
Bu yolun sonu felâket,
Yardım Allah’ım, yardım et.
Her yerde yükselir bir ah!
Vicdanlar taş kesilmiş vah vah,
Milletçe demeden eyvah,
Yardım et Allah’ım, yardım et.
Bu devir ne de yamanmış,
Buralarda her mevsim kış,
Yapılır mı zulme alkış,
Yardım et Allah’ım, yardım et.
İmanımız verir ümit,
Vicdana vurulmaz kilit,
Sana yalvarır Muhammed,
Yardım et Allah’ım, yardım et!
MUHAMMET BANKO
***
Yollar
Şu yollar ki daima,
Çilelerle örülmüş.
Çıkılmış hep yollara,
Hedeflere yürünmüş.
Bazı yollar insanı,
Atar çok uzaklara,
Bazı yollar da onu,
Ulaştırır dostlara.
Yollar ki farklı farklı,
Bazısı sefa yolu,
Bazısı da sıkıntı,
Hüzün ve cefa yolu.
Bazı yollar inişli,
Bazı yollarsa dümdüz,
Bazı yollar engelli,
Bazı yollar dik yokuş.
Bazısı kolay aşar,
Önündeki engeli,
Bazısıysa takılır,
Bulur yolda çengeli.
Şu yollar ki sonuçta
Ayrılır iki kola,
Birisi Hakk’a gider,
Birisi de bâtıla.
İSA YAKAN
***
Arz-u hal
Burada mekân dar, uzaktadır yar,
Duvarlarda garip gölgeler oynar,
Burada hasretlik yürekler dağlar,
İçimde hasretlik, kördüğüm bağlar.
Koğuş sıra sıra ranza döşeli,
İç içe sorular sekiz köşeli,
Bazen bunalımda, bazen neşeli,
Haydi bir çay koy bakalım keçeli.
Her maruzat için bir dilekçe,
Dünya senin olsa eder kaç akçe,
İnsan olgunlaşır çile çektikçe,
Sabır devşirilir tesbih çektikçe
Vicdanlar mutmain, alınlar açık,
Eller ve gönüller Allah’a açık,
Bir gün diyecekler, “haydi sen de çık”
Dayan kalbim dayan, kaldı azıcık.
Kader mahkûmuyuz bezm-i eles’ten,
Arşa yükseliyor, Hû’lar nefesten,
Rabbime dilekçe olsun herkesten,
Gözümüz yok bizim hevayı hevesten.
EROL URAY
***
Ağaçlar boyandı
Ağaçlar boyandı, mora ala beyaza,
Bahardır, daha girmedik yaza,
Bir uyanış, diriliş geldi şu arza,
Rabbimin fazlından bize haza.
Bir diriliş, bir haşir, hem uyanış,
Gel şu harika manzara ile tanış,
Bir Arife, bir bilene, sor da danış,
Bak neler oluyor, Ali, Veli, Barış.
Ağaçlar kuru, kuru birer dal iken
Dallarda yeşerdi, gül ile diken,
Nevruzdur, dağda boyun büken,
Kimdir bunlara has rengi döken.
Fenzzur illa asarri Rahmetİ.....
Bak Rabbim vermiş bunca nimeti
Anlaşılmıyor mu, her birinin kıymeti?
Her birindeki, farklı, farklı hikmeti.
Bahar-ı haşri, bahar-ı Nevruz,
Var mı birinde, eksiklik bir arız?
İşte haşir misali, görünür bariz,
Rabbime şükür sena ile kıl namaz.
Hasan YEŞİLKAYA