Barla’da Üstad’ı beklerken
Buğulu bir sabah serinliğinde
Mahzun dolaşırken
Barla sokaklarında
Seni aradım
Seni sordum
Seni bekledim Üstâdım.
Gelirsin diye bekledim.
Sıddık Süleyman’a
Gel kardaşım derken,
Bana da gel dersin diye bekledim
Aşina olduğum rüzgâr
Okşarken beyazlaşan saçlarımı
Gözyaşlarını gördüm
Seni bekleyen Mübarek çınarın
Yapraklarındaki şebnemlerde
Çınarla birlikte bende bekledim.
Seninle beraber yaşayan
Fikir çöllerinde destanlar yazan
Nur Talebelerinin, o Isparta
Kahramanlarının
Yalnız Barla’ya değil
Cihana sığmayan kabirlerine
İnen Nurları seyrederek bekledim
Medresende Nur meltemiyle
Savrulan hatıralar yaşarken
Kapı açılır da gelirsin diye bekledim
Cennet bahçesindeki andelipten
Nur bülbüllerinin sohbetini dinlerken
Bana,da yaz kardaşım dersin diye bekledim
Barla denizinin kenarında
Ayak izlerini gördüm ve
Dalgalarında sesini işittim
Evet ümitvar olunuz demeni bekledim
Çam Dağı’nda çamların hazînâne
Zikirlerini dinlerken
Yıkılan Saraylarını gördüm
Ağlayışını duydum,
Sana eşlik ederek
Ben de ağlarken
Ben bu yerleri Yıldız Sarayına değişmem
Diye haykıran sesini bekledim
Bahar meltemleri Ninniler fısıldarken
O saff-ı evvellerin sürur içinde uyuyan ruhlarına,
Onlar gibi ben de bekledim
O nur sevdalılarının
O Isparta kahramanlarının
O Barla mücahidlerinin
O Sava fedakârlarının
O İslamköy evliyalarının
Çilekeş fakat Nurlu devirleri
Yine gelir diye bekledim
O devirlerde sen vardın Üstadım.
Çam Dağı soğuk karlardan oluşan
Beyaz sarığını çıkarıp
Sımsıcak Yeşil cübbesiyle
Bizi karşılasın diye bekledim.
Fakat takvimler hicran kışını erken yazdı
Seni görememenin hüznü içimi yaktı.
Yıldızlar halime ağladı
Rüzgâr yüzümü kamçıladı
Barla gecelerinde.
Ben yine bekledim
Hep bekleyeceğim
Hep bekleyeceğiz
Aziz Kahraman Üstadım
Hasan ŞEN / İZMİR
***
Hizmete zarardır bu hal kadeşim
Çok silik söz gezer ortalık yerde.
Eneler olursa nahnüye perde.
Şahs-ı maneviyi indirsen ferde.
Hizmete zarardır bu hal kardeşim.
Miheng şahıs değil Kur’ân ve Sünnet.
Haklı meşveretler sağlamdır gayet.
Şahs-ı maneviye uymazsan şayet.
Hizmete zarardır bu hal kardeşim.
Meşveret ve Şûrâ esas hizmette.
Rıza-i İlâhî gaye elbette.
Ne fayda görürsün menfi tenkitte.
Hizmete zarardır bu hal kardeşim.
Hizmet edenleri edersen tenkit.
Boşa geçer elbet kıymetli vakit.
Bozulur Üstadla yaptığın akit.
Hizmete zarardır bu hal kardeşim.
Sağ gözün soluna olamaz mani.
Ayrı ayrı değil bir görür yani.
Birbirine ihvan olsa yabani.
Hizmete zarardır bu hal kardeşim.
Uhuvvet tesanüd olmalı esas.
Bunlar terk edilse bozulur ihlâs.
Manevî hayatın ediyor iflâs.
Hizmete zarardır bu hal kardeşim.
Kardeş kardeşini ederse inkâr.
Hizmet için yoktur bunda hiçbir kâr.
Bunu yapanlara Rabbim olmaz yar.
Hizmete zarardır bu hal kardeşim.
Duyduğun her söze kapılma hemen.
Arkasında vardır belki de dümen.
Tahkik etmez isen aklen ve kalben.
Hizmete zarardır bu hal kardeşim.
MEHMET KOVANCI
***
Madem daha ölmedik...
Günahların Cehennemde yanmakla tükenmez
Madem daha ölmedik tövbe etmeli herkes
Kul hakkı yoksa büyüklüğü fark etmez
Madem daha ölmedik tövbe etmeli herkes.
Nefsimiz bize düşman Allah affeder diyor,
Günahlara meyilli her ne görse istiyor,
Cahilin önde gideni hak ve hukuk bilmiyor,
Madem daha ölmedik tövbe etmeli herkes.
Yanlışa yol götürmez dümende hür irade
Önüm ardım ibretlik eksik değil ziyade
Bilemeyiz bitişini Hak katındadır vade
Madem daha ölmedik tövbe etmeli herkes
Nasihatler ikazlar nefse yöneltilmeli
Kim tutmaz çukurdan çıkartacaksa eli
Yeryüzünü kaplasın isterse seli,
Madem daha ölmedik tövbe etmeli herkes.
İbrahim TAZEOĞLU