Yaşlar utansın
Yıpratır mı yıllar ruhumda bir yeri
Bendeki bunca san’at kimin eseri
Yamuksam yont beni alıp keseri
Ağlarsam yere düşen yaşlar utansın
Ne çıkar küsmüşse benden dünyalık
Tekrar tekrar değil hayat bir anlık,
Ve eğer dostumdan değilse fenalık
Ağlarsam yere düşen yaşlar utansın.
Çiçek açar yamaçları dağların
Ölülerin değil dünya sağların
Vermese de bir tek meyve bağların
Ağlarsam yere düşen yaşlar utansın
Kuş bile uçamaz kırık kanatla
Dosta çıkan yolda yürü imanla
Çektiğim çileyi ikiye katla
Ağlarsam yere düşen yaşlar utansın
Kişi doğru ise mizanı şaşmaz
Mert insan helâl yer haddini aşmaz
Bir kap ki dolsa da etrafa taşmaz
Ağlarsam yere düşen yaşlar utansın
İBRAHİM TAZEOĞLU
***
Bir ömür boyu…
Hep iyi niyetim, iyilik derdim
İnsana mahsustur iyilik dedim
Karşılık bilmedim, almadan verdim
Hep böyle yaşadım bir ömür boyu
Yıllar geldi geçti hep ardı sıra
Hiç gayem amacım olmadı para
Şükrettim her zaman düşsem de dara
Huzurlu yaşadım bir ömür boyu
O niye öyledir bu niye şöyle
Demedim kimseye bu nedir böyle
Bildiğin ne ise nefsine söyle
Dedim de yaşadım bir ömür boyu
İyiye dost idim kötüye düşman
Bu halden inanın olmadım pişman
Var iken herkeste farklı bir yaşam
Ben böyle yaşadım bir ömür boyu
Çok zaman yalnızdım hep tektim bir’dim
Saygıyı sevgiyi hürmeti bildim
İyi kötü yanlış çok şeyler gördüm
Ders aldım hayattan bir ömür boyu
Görmedim doğrudan başka çıkar yol
Zalimlerden yana kaldırmadım kol
Dedim sen ne isen hep de öyle ol
Nadirce yaşadım bir ömür boyu
NADİR NAZİK
***
Sıla özlemi
Sıla özlemi, hem gurbet kahrı,
İçimde dinmeyen bir ağrı,
Bekliyorum hasretle baharı,
Ah ana kucağı, baba diyarı,
Bülbülü koymuşlar altın kafese,
Yine ah benim vatanım demiş
Gurbetle sıla arası çok mesafe,
Şu gurbet ki ah.. belimi bükmüş
Bütün arzularım sıladan yana,
Oradadır kardeş, bacı ana,
Doyulur mu gül kokulu reyhana,
Gurbet bir yana, sıla bir yana,
HASAN YEŞİLKAYA
***
Bir meydan aç Yeni Asya
Bir meydan aç Yeni Asya
Meydan gümbür gümbürdesin
Fikir tütsün bütün Asya
Meydan gümbür gümbürdesin
Elindeki Nur’dan bir ok
Çekinecek bir şeyin yok
Siyasete karnın pek tok
Meydan gümbür gümbürdesin
Dert üstüne derdi ekler
Bütün dünya seni bekler
Dolsun ister boş petekler
Meydan gümbür gümbürdesin
Anlasın ki herkes şunu
Nurlu fikir açık konu
Yükselsin sesinin tonu
Meydan gümbür gümbürdesin
Sağa sola at bir kulaç
Dar görüşler semtinden kaç
Fikrini tüm dünyaya aç
Meydan gümbür gümbürdesin
Bir set ol ki hiç aşılma
Bitsin yanlış anlaşılma
Doğru yoldan sakın yılma
Meydan gümbür gümbürdesin
Bilirim güç lüzumludur
Nur fikrini okutup dur
Emir gelip çalmadan Sur
Meydan gümbür gümbürdesin
Sen bozmadın hak ölçeği
Bilsin herkes bu gerçeği
Açsın Nur’umun çiçeği
Meydan gümbür gümbürdesin
Gizlilikle işin olmaz
Haram lokma aşın olmaz
Sen de bir gül var ki solmaz
Meydan gümbür gümbürdesin
Şahs-ı mânevi açılsın
Râyihan ufka saçılsın
Sırat köprüsü geçilsin
Meydan gümbür gümbürdesin
Raûf’tur hem bir Rabbimiz
Hiç kapanmaz kitabımız
Yürüyelim bu yolda biz
Meydan gümbür gümbürdesin
Lâf-ı güzaf bir kenara
Kalbi sunalım pınara
Birlik olup çıksın nara
Meydan gümbür gümbürdesin
Elde topuz değil nur var
Kimselere vermez zarar
İnsanlığa ebedî kâr
Meydan gümbür gümbürdesin
İnsanlığa bakar gözüm
Hakk’a doğru yürür özüm
Kendimedir çoğu sözüm
Meydan gümbür gümbürdesin
Sanılmasın fikrim uçuk
İstişare yolu açık
Kış olsa da gel yola çık
Meydan gümbür gümbürdesin
Ne haldedir dünyaya bak
Çağlayan ol her yere ak
Hür düşünce olsun bayrak
Meydan gümbür gümbürdesin
Anlasın çok Molla Kasım
Değil Yunus, asla hasım
Birlik olsun bütün hısım
Meydan gümbür gümbürdesin
Bir fitne ki dönüp durur
Masumları tek tek vurur
Gelsin onur gitsin gurur
Meydan gümbür gümbürdesin
Kimsede yok sendeki el
Bunu düşün bunu bil gel
Tüm gücünle Nur’a yönel
Meydan gümbür gümbürdesin
Ömür boyu özlerim yâr
Yağmur yüklü gözlerim yâr
CEYHUNÎ gül sözlerim var
Meydan gümbür gümbürdesin
CEYHUNÎ (MUSTAFA AVCU)