Ölmeden öldüm
Kapattım gözümü fani dünyaya,
Şükür yaşıyorum ölmeden öldüm.
İnsanlık yolunda çağ kaldı yaya,
Şükür yaşıyorum ölmeden öldüm.
Ey dost deme bana, nerelerdesin!
Duyulur derinden gelmekte sesin,
Bilmem neredeyim fani nefesin,
Şükür yaşıyorum ölmeden öldüm.
Teknikte ileri ahlâkta geri,
Mahşer yeri gibi dünya üzeri,
Cehennemdir elbet zalimin yeri,
Şükür yaşıyorum ölmeden öldüm.
Kişi yaptığından sorumlu olur,
Her iş sahibince yorumlu olur,
Yollar iki, herkes yolunu bulur,
Şükür yaşıyorum ölmeden öldüm.
CEYHUNÎ günbegün geçiyor ömür,
Ayrılıp gidiyor elmasla kömür,
Zalim sen zulmünle biraz hayat sür,
Şükür yaşıyorum ölmeden öldüm.
***
Bediüzzaman
İçimizde sönmeyen nar-ı beyzadır,
Kalbimi alev alev yakan sevdadır,
Dâvâsına hakir ömrüm fedadır,
Feleğe baş eğmeyen insandır bu.
Gaflet uykusunda gözler perdeli,
Hakk’a sırt çeviren kör sağır deli,
Gören göze nar belli nur belli,
Mü’mine said, şakiye burhandır bu.
Dehşetli musîbet bu ahir zaman,
Feryadı durmuyor bu sağır zaman,
Madde çukurunda insanlığa haykıran,
Feleğin nuru Sahibüzzamandır bu.
Edasında vakur bir aslan gibi,
Sedasında bir nur Kur’ân gibi,
İhlâsında pür nur bir sultan gibi,
Bir derya-i nur, bir bahr-i imandır bu.
Can atıyor nesiller hep nuruna,
Nice başlar elpençe huzuruna,
Bu can, bu ten feda olsun uğruna,
Baran-ı hidayet nur-u Kur’ân’dır bu.
Bezmine yüz sürmek ne büyük devlet,
İmanına bütün cihan alâmet,
Ona koşan buluyor selâmet,
Sırat-ı müstakime mizandır bu.
Yüz çevirmiş meyletmemiş dünyaya,
Yönelmiş Kur’ân’a yüce Mevlâya,
Dönmüş Allah’a gerçek mecraya,
Serapa bir nadire-i cihandır bu.
Gece gündüz hep Allah’ı haykırmış,
Maddenin üstüne manayı katmış,
Kendini, Kur’ân’a İslâma vermiş,
Gönüller fatihi sultandır bu.
Ey yüce Üstadım medyunum sana,
Hakikî gayemi gösterdin bana,
Bir ömür koyacağım dâvâna,
Nurluların Üstadı Bediüzzaman’dır bu.
ÂŞIK İHVANÎ
***
Biliniz bunu
Bediüzzaman’a konulmaz yasak.
Musîbetler ile kararır afak.
Nur engel tanımaz buna iyi bak
Nurdan zarar gelmez biliniz bunu.
Mevlid okutmayı suç saymak yanlış,
Bunu yasaklamak ilkel anlayış,
Aferin diyerek tutulmaz alkış,
Mevlid zararsızdır biliniz bunu.
Mevlid okutmaktan kim görmüş zarar,
Dinleyenler ise görür çok yarar,
Mevlid yasak demek Müslümana ar,
Hizmet devam eder biliniz bunu.
Geçmişe bir bakın kimler uğraştı,
Yasak koyanların feleği şaştı,
Her türlü engeli Üstadım aştı,
Geçmiş bir aynadır biliniz bunu.
Güç ben de diyerek öğünme sakın,
Geçmiş diktatörler nerede bakın,
Nurla uğraşırsan zevalin yakın,
Ders çıkarmak gerek biliniz bunu.
İmana hizmettir elbette konu,
Nur’dan zarar gelmez biliniz bunu,
Yasak koyanların fecidir sonu,
Ukbada hesap var biliniz bunu.
Tarih yazacaktır yasak koyanı,
İleri sürülen yanlış beyanı,
Yasak diyerek yazı yazanı,
Tarih hüküm verir biliniz bunu.
Hak yok olmaz bilin gizlenir ancak,
Rabbim elbet onu hâkim kılacak,
İhlâslı olanlar galip olacak,
Hep böyle olmuştur biliniz bunu.
MEHMET KOVANCI
***
Mezara kadar
Ömrümü gaflet ile heba eyledim
Yürüdü kervanım mola vermedim
Kesilirmiş bir gün yolum, bilmedim
Meğer ki dostluklar mezara kadar.
Tul-i Emel aklımı başımdan aldı
Nefsim ile şeytanı üstüme saldı
Sonunda Azrail (as) canımı aldı
Bütün sevgililer mezara kadar.
Bana söylerlerdi önem vermezdim
Bir gün başıma gelecek bilemezdim
Ölüm aklıma gelince hiç gülemezdim
Mal, mülk, evlât mezara kadar.
İHSAN YILDIRIM
***
Gül goncası kâinat
Ne güzel gül açmış gökte yıldızlar,
Bu güllerin mânâsını ancak bülbüller anlar,
Gülün aşkına ancak bülbül olanlar yanar
Ondaki İlâhî damgayı göremeyenler,
Onları taştan ibaret sanar
Rabbimiz, kâinat’ı bir gül goncası gibi açmış,
Yıldızdan gülleri fezâ denizine saçmış,
Aciz insan oğlu, O’nun rahmet’ine muhtaçmış
Bülbül bütün mahlûkat hesabına güle aşkını ilân eder
Bütün mü’minlerin hesabına Rabbine gider (asm)
Onların günahlarının affı için niyaz eder.
İLHAMİ UYAR