Hepimiz birimizde
Şenlikte yok bizde benlikte yok bizde
Zerrat-ı âbız bir tek âleminde,
Allah’ın sevgisi pırıl pırıl nur ile,
Coşarak taşar tüm benliğimizde.
Her iki cihanda en büyük huzur,
Tevhid cümlesidir cümlemizin (dilinde) teksinde?
Cennetin asude güzelliği taravetiyle,
Rabbani nakışlarla süslenmiş güllerimizde.
İhlâs, sadâkat, tesanüd derken,
Allah’ın rızası esas olmuş amelimizde
Birer feragat numunesi her bir ihvanımız,
Halka himmet, Hakk’a hizmet duâdır kollarımız.
Âyet âyet şekillenir, hadis hadis yaşanır,
İslâm her türlü güzelliği ile yollarımıza,
Ebedî hayatı kazanmak için bir sermaye
O yüce cihad ruhudur, sinmiş yıllarımıza.
Ayrılık yok, gayrılık olamaz Nur’da,
Birer müşfik el gibidir her bir ilimizde,
Zerrelerle kürelerle, arzla coşup arşı aşan,
Hava sahifesiyle beraber söylenir dilimizde.
Muhtaçlara ab-ı hayat sunar fasılasız,
Cennet ifadesini hatırlatır her bir benizde,
Asr-ı Saadet tablosunu tamamlayan,
O yüce ruhtur ki, yaşayan birliğimizde.
Bütün İslâm şahlanır cihana karşı,
Dünya dolusu huzur dolar dileğimizde.
Bakanlar Allah’ın emrinden başka,
Bir gaye görmesin amellerimizde.
Kur’ân okunur dilimizde, Resulullah(asm) gönlümüzde,
Sünnet hadis hadis yaşanır bizde.
Birimiz şarkta, birimiz garbta olsak bile,
Kavmiyetçilik sevdası yoktur sinemizde.
Yönümüz Hakk’a, hayatımız ahirete bakar,
Dünya sevgisi asla yoktur kalbimizde.
Feda ettik cismi canı, neyleriz biz bu cihanı,
Hak ve Habibullah sevgisi nakşolmuş amelimizde.
Ashab-ı Resullullah’ı (asm) hatırlatır bu tablo,
Hepimiz birimiz, birimiz hepimizde…
AŞIK İHVANİ
***
Hangi mevsimin yağmuru bu?
Yağmur!
Yine yağmur yağıyor
Üstüme, karıncalara
Islanıyor benimle beraber
Kimsesizler ve kediler de
Bu hangi mevsimin yağmuru?
Üşütüyor beni iliklerime kadar.
Yağmur!
Yine yağıyor üstüme üstüme
Islatıyor beni baştan aşağı
Hangi mevsimin yağmuru bu?
Damlalar değer değmez buharlaşıyor
Serinletiyor ta ruhumun içlerini.
Yağmur, yine yağıyor.
Dağlara, taşlara, ovalara, çimenlere.
Sanki rahmet katreler halinde iniyor,
Canlılar adeta bayram ediyor,
Hangi mevsimin yağmuru, bu,
Ferahlatıyor Rahman’ın kullarını.
Yağmur!
Yine yağıyor ince ince,
Eritiyor beni bir tuz misali
Hangi mevsimin yağmuru bu?
Sanki ruhumun içlerine yağıyor.
Yağmur!
Yine yağıyor elif elif
Çiseliyor, yüzümü yalarcasına
Okşuyor kalbimi, rahatlatıyor ruhumu
Hangi mevsimin yağmuru bu
Bilmiyorum, karar veremiyorum.
Yağmur
Yine yağıyor
Tokatlarcasına yüzümü
Kendime getiriyor beni, vicdanımı.
Hangi mevsimin yağmuru bu,
Özüme dönmemi sağlıyor.
Yağmur
Yine yağıyor.
Uhuvvet, ihlâs, muhabbet yağıyor
Sağanak sağanak topluluklara.
Hangi mevsimin yağmuru, bu?
Belli, bu, nur mevsimin yağmuruydu.
M.FAHRİ UTKAN
***
Bunlar kim mi?
Susmaz ve susturulmaz bir dâvânın erleri,
Bir nuru hakikatin onlar gönüllüleri.
Halleri hep ortada tavırları gayet net,
Mazlûma dost olurlar zalimlere ise set.
Dünden bu güne aynı, aynı tavır aynı hal,
Rabbim öyle buyurmuş dost doğru ol öyle kal.
Dün neler demişlerse bugünde onu derler,
İstikamet üzere yol alırda giderler.
Elde Kur’ân’ın nuru dilde onun tekrarı,
Onlara tasa olmaz bu dünyanın efkârı.
Allah’ın rızasıdır maksat niyet tek gaye,
İstenen hiçbir şey yok dünyevî hiçbir paye.
Mazlûmun yanındalar, zalimin karşısında.
Tercih hak ve hakikat her işin en başında.
Uhrevîdir tek amaç, yoktur başka bir niyet,
Bu böyle bir metoddur bu böyle bir zihniyet.
Hakk’a teslim olan da yalan ve riya olmaz,
Hak yolunda gidene niye diye sorulmaz.
Başka türlü davranmak onları hiç açmıyor,
Kim ne yaparsa yapsın onlar korkup kaçmıyor.
Dâvâdır esas asıl Hakk’ın muradı maksat,
Hakkı murat edenler yapmaz dünyevî hasat.
Devirler hep değişse öğünse zaman çarkta,
Onların yolundaysa görülmez hiçbir farkta.
Hiçbir devir onları durdurmaz engellemez,
Onlar güce eğilip teslim oldum hiç demez.
Tasa olmaz onlarda muhabbettir öz asıl,
Geçmişten geleceğe böyle gider bu fasıl.
Dün ve bu gün aynıdır aynı hal aynı tavır,
Sebatsız teslim olsa onlara dense savrul.
Onları durdurmak mı beyhude boşa umut,
Nafiledir o arzu gerçekleşmez bir komut.
Husûmete vakit yok yanlışa denmez tamam,
İsterse hep değişsin başkalaşsın tüm zaman.
Nadir Nazik
***
Başlık eksik
İnsan hayat sefinesinde birer nefer,
Ebede doğru gider, eder seyru sefer,
İyiliğe meyyaldır, bazende işler şer,
O nedenle, adına denilmiş beşer,
Gâh sığmaz iken, şu koca dünyaya,
Hayalen seyru suluk eder, çıkar aya
Bazen atlı olur, bazen de kalır yaya,
Bazen de karışır dereye çaya ,
Şer işlemeye kabil, iyiliğe meyli var
Feryad-u figanla, eder hem ah-u zar,
Koca âleme sığmaz, dünyası olur dar,
Eşref-i mahlûkat, hem de çok kibar.
Yenilir bazen, nefs-i emmaresine ,
Bazen hasreder, verir hep çenesine,
Toz kondurmaz nefsi pür hevesine,
Kulak vermez, hakikatin o gür sesine.
Ey insan, bu arayış niçin nereye,
Kim bindirmiş onu, bu koca sefineye,
Talip olsa,imandaki gizli defineye,
Allah’a (cc) kul olup, kavşur o hazineye.
Hasan Yeşilkaya